Acıbadem Ankara Hastanesi doktorlarından Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, "Kurban bayramında kurban kesildikten sonra ciğer kahvaltı sofrasına getiriliyor, pişirilirken içine hayvanın yağından konuluyor. Bu şekilde tüketilen ciğer, kalp damarları için çok tehlikeli" dedi.Kurban bayramı arefesinde vatandaşlara doğru beslenmeyle ilgili uyarılarda bulunan Güler, bazı yörelerde ciğer, kurban kesildikten sonra kahvaltı sofrasına getirildiğini, pişirilirken içine hayvanın yağından konulduğuna işaret ederek, bu şekilde tüketilen ciğerin, kalp damarları için çok tehlikeli olduğunu belirtti.Özellikle ciğer yenilecek diye öğlene kadar hiçbir şey yememenin sağlık açısından son derece sakıncalı olabildiğini anlatan Güler, şöyle konuştu: "Hafif bir kahvaltı ile güne başlamak, enerjinin ve vücut dengesinin yerinde olmasını sağlıyor. Ciğer birçok vitamin ve mineralin önemli bir kaynağı ancak tehlikeli olan nokta, kolesterol miktarı. Dana etinin 100 gramında yaklaşık 90 mg kolesterol varken, karaciğerinde 300 mg kolesterol bulunuyor. O yüzden ciğer kavurma olarak değil, domates sosuyla sote şekilde ve normal ete göre daha az miktarda tüketilmeli. Ayrıca yanında bol salataların bulunması da sindirim sağlığı açısından önemli."ÖĞLE VE AKŞAM YEMEKLERİNDE FAZLA ET YENMEMELİKurban bayramında kesilen etin her öğünde sofrada bulunduğunu söyleyen Güler, "Vücudun proteine her gün ihtiyacı oluyor. Et de bir protein kaynağı olduğundan onun da tüketilmesi gerekiyor, ancak fazlasının zararlı olduğu unutulmamalı. Örneğin öğle yemeğinde fazla miktarda et yenildiyse, akşamına sadece tadına bakmak yeterli. Sebze yemeği kurban bayramı da olsa, mutlaka pişirilmeli. Vücudun her gün ete ihtiyacı olduğu gibi, sebze türlerine de ihtiyacı var" dedi.KAHVALTIDA BİLE MUTLAKA SALATA TÜKETİLMELİÖzellikle kırmızı etin yoğun miktarda demir minerali içerdiğine dikkat çeken Güler, şunları söyledi: "Bu da vücudun daha sağlıklı çalışabilmesi, enzim faaliyetlerinin daha sağlıklı devam etmesi, halsiz kalınmaması için gerekli bir mineral. Vücudun bu minerali daha iyi kullanabilmesi için C vitaminine ihtiyacı var. Bunun sağlanması için de yemeklerin yanında bol miktarda limonlu ve sirkeli salata bulundurulabilir, böylece et yemekleri biraz daha hafifletilebilir. Salatalar aynı zamanda doygunluğu daha iyi sağlayarak, yemekten sonra gelen tatlılardan kişiyi kurtarıyor."HAFİF TATLILAR TERCİH EDİLMELİBayramın vazgeçilmezi olarak tatlılara işaret eden Güler, "Bayramda mutlaka tatlı yapılacaksa, sütlü tatlılar gibi hafif tatlılar; örneğin sütlaç tercih edilmeli. Eğer kişi hamurlu tatlıya düşkünse, az miktarda tüketmeye çalışmalı; aşırıya kaçmamalı. Özellikle aç karnına tatlı yemek, kan şekerini ciddi ölçüde bozarak daha fazlasını yeme ihtiyacı doğuruyor. Bu noktalara dikkat edilmediği sürece ani kan şekeri bozuklukları, kolesterolün ciddi artışı, sindirim sistemi ve tansiyon problemleri ile karşılaşma riski bulunuyor" dedi.BAYRAMDA SALGIN HASTALIKLARDAN KORUNMALIBayramda el öpme geleneği olan toplumda salgın hastalıkların da kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Güler, uyarılarını şöyle sıraladı:"Salgın hastalıklardan korunmak için birkaç önerim olacak. Gün içerisinde zencefil bağışıklığı güçlendirir, ter attırır buda mikropların vücuttan kolayca atmamızı sağlar. Vücuttaki iltihaplanmayı önler, diğer bir yandan da kötü kolesterol dediğimiz LDL’nin düşmesini sağlar. Diğer bir önerim sarımsak olacaktır. Yemeklerinize bol bol sarımsak koyun. Sarımsak doğal antibiyotiktir. Vücuttaki mikrobun atılmasına yardımcı olur. Zencefil gibi sarımsakta kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Sarımsağın etkisini gösterebilmesi için mutlaka ezilerek tüketilmeli. Zencefil ve sarımsak karışımı çay yapabilirsiniz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz