Özyaral, "Kesimden birkaç saat sonra eti parçalayın ve hemen dağıtacağınız yerlere ulaştırın. Eğer dolabınıza kaldıracaksanız o zaman tek kullanımlık porsiyonlar halinde poşetleyerek kaldırın. Havanın sıcak olduğunu unutmayın. Poşet içinde havaalmadan birkaç saat bekleyen et bile bozulabilir." dedi.
Özyaral kurbanın hijyen şartlarına uygun yerlerde kesilmesinin çok önemli olduğunu, toprak kaynaklı bakterilerin bulaşmaması için etin toprağa değdirilmemesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca ete çok dokunmanın bakteri üremesine uygun zemin oluşturacağına işaret eden Özyaral, kurban etinin aynı gün yenmemesini önererek, şunları kaydetti:
"Alışkanlıkolduğu üzere kurban kesilir kesilmez o günkü yemeğe yetiştirilmeye çalışılıyor. Ancak kurban kesilir kesilmez eti tüketilmemelidir. Kesim sonrası kurbanın kanının akması için serin bir yerde en az bir saat kadar asılı tutulması ya da buz dolu bir kap ya da poşette 15-20 dakika kadar bekletilmesi gerekir. Böylece hem et dinlenir, damarlardaki pıhtı birikimine neden olacak kan dışarı atılmış olur hem de kasılan et gevşer, kendini salar ve sertliği gider."
ETİ NE KADAR ÇOK PARÇALARSANIZ...
Ete mümkün olduğunca az dokunulması ve büyük parçalara ayrılarak dağıtılması gerektiğini vurgulayan Özyaral, şöyle devam etti:
"Eti ne kadar çok parçalarsanız bakteri kirliliği o kadar artar. Kesimden birkaç saat sonra eti parçalayın ve hemen dağıtacağınız yerlere ulaştırın. Eğer dolabınıza kaldıracaksanız o zaman tek kullanımlık porsiyonlar halinde poşetleyerek kaldırın. Havanın sıcak olduğunu unutmayın. Poşet içinde hava almadan birkaç saat bekleyen et bile bozulabilir."
Doç. Dr. Özyaral, kurban etinin mümkün olduğunca kavurma şeklinde tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, "En doğru ikram şekli etin kendi yağıyla kavurma yapılmadır. Sonra da isteğe bağlı olarak soğan, biber, domates gibi sebzeler eklenerek pişirilmesidir. Etin yanında pilav yerine ayran ya da yeşil salata ikram edilmesi de sağlık açısından daha doğru bir tercih olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
ETİ ÇOK KAÇIRANLAR YATMADAN ÖNCE...
Anadolu'da kurbanın kanının alına sürülmesinin adet olduğunu ancak bunun özellikle ciltte bir tahriş varsa ciddi sorunlara yol açabileceğine ayrıca bunun hayvandan insana bulaşabilecek hastalıklar açısından da riskler taşıdığına değinen Özyaral, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kurbanın kanını alnınıza sürmeyin. Özellikle ciltte bir kesik, çatlak ya da yara varsa kan buradan insan dolaşımına karışabilir. Bu durum hayvandan insana bulaşan hastalıklar için ciddi risk oluşturabilir. Ayrıca bu bayramın içeceği ayran olmalıdır. Yoğurt ve ayran bayram beslenmesine mutlaka eklenmelidir. Ayranı kendi mayaladığınız yoğurtla yapın. İçine maden suyu, şalgam suyu ya da tarçın ilave edebilirsiniz. Tarçınlı ayranı özellikle tatlıyı fazla kaçırmak istemeyenlere öneriyorum. Eğer gün içinde fazla tatlı ya da et yediyseniz akşam yatmadan önce bir kase yoğurt yemeniz çok faydalı olur. İsterseniz üzerine tarçın da ilave edebilirsiniz. Yoğurt bağırsak hareketlerini hızlandıracak ve etin sindirimini kolaylaştıracaktır."
AA