Kurban İbadeti

Bitlis’in Ahlat İlçe Müftüsü Zahit Demirel, kurbanın dini bir terim olarak ibadet maksadıyla belirli şartları...

Bitlis’in Ahlat İlçe Müftüsü Zahit Demirel, kurbanın dini bir terim olarak ibadet maksadıyla belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak ya da bu şekilde boğazlanan hayvan demek olduğunu söyledi.

Kurban Bayramı öncesi bir açıklama yapan Müftü Demirel, hicretin ikinci yılında meşru kılınan kurbanın meşruluğunun Kur’an-ı Kerim’de Kevser Suresi’nde “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” ayetinin kurban ibadetinin meşruluğuna delil olduğunu belirtti. Demirel, “Hanefi mezhebine göre kurban kesmek vaciptir. Diğer üç mezhebe göre ise sünnet-i müekkededir. Dolayısıyla kurban, Hz. Peygamber’in (S.A.S) terk etmediği bir ibadettir. Yüce dinimiz İslam’a göre ibadetlerden amaç insanı sıkıntılarla ezmek değildi. Her bir ibadet birçok hikmeti ve yararından dolayı meşru kılınmıştı. Farz olsun, vacip olsun, sünnet olsun fark etmez hepsinde de amaç insanları ıslah etmek ve günahlardan temizlemektir. Kurban ibadetindeki hikmet de aynıdır. Kurban ibadetini ister vacip kabul edelim ister sünnet olarak kabul edelim insanı Allah’a yaklaştıran bir ibadettir. Bu itibarla yılda bir defa yerine getirilmesi istenilen kurban her Müslüman’ın ciddiye alması gereken bir ibadettir” dedi.

Reklam
Reklam

Müftü Demirel, kurbanın vacip veya sünnet olmasının şartlarının ise, Müslüman olmak, yolcu olmamak, nisap miktarı mala sahip olmak, hür olmak, herhangi bir Müslüman’ın kurban kesmekle yükümlü olması için birinci şart olarak Müslüman olması gerektiğini söyledi. Müftü Demirel, “Seferi (yolcu) olan kişi kurban kesmede mükellef değildir. Ancak yolculukta kurban kestiği takdirde ibadeti makbuldür. Hatta yolculuğun meşakat olmaktan çıktığı günümüzde kurban ibadetinin sosyal amaçları göz önünde bulundurduğumuzda yolcunun da kurbanını kesmesinin daha uygun olacağı kanaati hasıl olmaktadır. Kurban kesme mükellefiyetinin bir diğer şartı da gerekli mal imkânın bulunmasıdır. Kurban kesmenin bir kimseye vacip veya sünnet olabilmesi için o kimsenin nisap miktarı mala sahip olması şarttır. Örneğin bir Müslüman’ın kırk adet koyunu veya otuz adet sığırı veya beş adet devesi olması gerekir. Para olarak da 640 gram gümüş veya 80.18 gram altın veya bu miktara tekabül eden Türk lirası ki bu da yaklaşık olarak sekiz bin TL’ye tekabül eder. Dolayısıyla bir kimsenin kurban kesmekle mükellef olabilmesi için aslı ihtiyaçları dışında yıllık gelirinin bu miktara tekabül etmesi gerekir. Maddi sıkıntılara girerek veya borçlanarak kurban kesmek uygun olmaz. Zira kurban ibadetinin bir hikmeti de et bulamayan ihtiyaç sahiplerine kurban etiyle yardım etmektir. Onun için kurban etine muhtaç olan birisi kurban kesmekle mükellef değildir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Müftü Demirel, kurban kesim vaktinin ise kesilen hayvanın kurban olarak değerlendirilebilmesi için belirlenen vakitlerde kesilmesi gerektiğini söyleyerek, “Kurban kesmek için belirlenen vakit Hanefi mezhebine göre bayramın birinci günü bayram namazıyla başlar, bayramın üçüncü günü güneşin batımından öncesine kadar devam eder. Şafii mezhebine göre ise kurban kesme vakti dördüncü günün akşamına kadar devam eder” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz