Kürt Yazar Güçlü: PYD, Baas Rejiminin Verdiği Görevi Yerine Getirdi

Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, Suriye’ye yerleşen PKK’nın PYD çatısı altında Baas rejiminin kendisine...

Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, Suriye’ye yerleşen PKK’nın PYD çatısı altında Baas rejiminin kendisine verdiği görevi yerine getirdiğini söyledi. İbrahim Güçlü, Türkiye’nin Baas rejiminin yıkılmasına karar vermesi, bu kararına uygun muhalefeti açıkça desteklemeye başlaması, bunun için uluslararası güçlerin müdahalesini talep etmesinden sonra Suriye’nin PKK konusundaki siyasetinde değişiklik oluşturduğunu hatırlattı.

Güçlü, “Suriye Baas yönetimi, PKK ile yeniden sıkı ilişkiler içine girdi. Geçmişte olduğu gibi PKK’yı iki konuda görevlendirdi. Bu görevlerden biri, PKK’nın Türkiye’ye karşı eylemlerini tırmandırmasıdır. İkinci görev, PKK uzantısı PYD’ye silahlı güç desteği vererek Kürtler üzerinde baskı kurması, Kürt muhalefetinin Baas rejimine karşı gelişmesini engellemesiydi. PYD bu görevlerini layıkıyla yerine getirdi.” dedi.

Reklam
Reklam

Suriye’de özellikle Kürtlerin yaşadığı şehirlerde yaşanan gelişmelerin Türk medyası tarafından iyi bilinmediğini anlatan Güçlü, yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Güçlü, kendisine verilen görev gereği PYD’nin silahlı güçleriyle, Kürt siyasi örgütlerinin yöneticilerini tehdit ettiğini, kaçırıp öldürdüğünü hatırlattı. Güçlü, “ Meşal Fazıl Temo’nun öldürülmesi, başka Kürt parti yöneticilerinin öldürülmesi; Özgürlük Partisi yöneticisi ve Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Cuma, başka partilerin yönetici ve üyelerin kaçırılması bunun en somut örneklerini oluşturmaktadır.” diye konuştu.

Suriye’de Arapların 2001 Mart’ında sivil ayaklanmayı başladıkları zaman Kürtlerin bu ayaklanmayı olumlu karşıladığını anlatan Güçlü, “Ölümleri ve katliamları, barışçıl mitinglerle protesto ettiler. Aynı zamanda da ayaklanmayı da zaman-zaman sivil ve barışçıl mitinglerle desteklediler. Mitinglerde kendi meşru ulusal haklarını da ifade ettiler. Ama Kürtler, doğrudan sivil ayaklanmalara katılmadılar ve sivil ayaklanmalar gerçekleştirmediler. Bunun nedeni, 2004 yılında bir provokasyon sonucu Kamışlı’da çıkan sivil ayaklanmanın kanla ve katliamla bastırılması, Arap muhalefetinin bu ayaklanmaya sahip çıkmaması, katliamı protesto etmemesiydi. Kürtler bu nedenle pratik tecrübeleriyle daha temkinli ve plânlı hareket etmeyi tercih ettiler. Kürtler bu davranış biçimiyle de doğruyu yapıyorlardı. Ama bu davranış biçiminin de kendi içinde taşıdığı bir sakınca vardı. O sakınca da, Baas rejimin yıkılmasından sonra devletin ve rejimin yeniden yapılandırılmasında Kürtlerin aktör olarak sürece dahil edilmemeleri tehlikesiydi. Rejim de, Kürtlerin Arap muhalefetiyle bütünleşmesini ve özgün ayaklanmasını engellemek için, on yıllardır tanımadığı vatandaşlık hakkını Kürtlere teslim etti. Bunun yanında Kürtlere yumuşak ve toleranslı davranmaya başladı. Ama Kürtler rejimin bu tavizlerine aldanmadılar. Kendi ulusal haklarından ısrarlı oldular. Kürtler bunu da göz önünde tutarak, Arap muhalefetiyle yakın ilişki içinde olmaya çalıştılar.” değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Suriye’de sivil ayaklanma başladığı zaman Kürtlerin parçalı bir örgütlülüğe sahip olduğunu belirten Güçlü, bu aksaklığın ve eksikliğin giderilmesi içir Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi’nin kurulduğunu kaydetti. Güçlü, PKK’nın uzantısı olan PYD ve bir-iki partinin dışındaki Suriye’deki 11 Kürt partisi, bağımsız gençler, aydınlar, kanaat önderleri, kadınlar, Suriye Kürtleri Ulusal kongresini topladığını dile getirdi. Bu kongrede Suriye rejimin yıkılması benimsendiğinin ortaya çıktığını belirten Güçlü, “Silahlı hareketler başvurulmayacağı da eylem anlayışı olarak kabul edildi. Bu aşamadan sonra Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi, Arap muhalefetiyle, Suriye’nin dostları güçlerle, ABD, Fransa, İngiltere ile ilişkiler geliştirmeye başladı. Mesut Barzani, Suriye’deki Kürt partileri ve esas olarak da halk arasında birliği sağlamak, çatışmaları engellemek, PYD’in yaptıklarına sınır çizmek ve PYD’yi Baas rejiminden uzaklaştırmak, gelecekle ilgili olarak hazırlıklı olunmak için Erbil’de Suriye Kürt örgütlerini ve çatı örgütlerini bir araya getirdi. Onlarla bir anlaşma imzaladı.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

MUHALEFET ESED REJİMİYLE İTTİFAK İÇİNDE OLAN PYD’Yİ İSTEMEYEBİLİR

Esed rejiminin devrilmesinden sonra devletin yapılanmasında uluslar arası aktörler, Türkiye, Arap muhalefeti, Özgür Suriye Ordu ve Kürtlerin uzlaşmasıyla gerçekleşeceğini belirten Güçlü, muhalefetin, Esed rejimi ile ittifak içinde olan PYD’nin de Kürt cephesi içinde olmasına itiraz edebileceğini ifade etti. Güçlü şunları söyledi: “ Bu nedenle, Kürtlerin zorla, silahla otonom ve bağımsız olmaları olanaklı değildir. Bu bağlamda PYD’nin provokasyonlarına izin verilmemelidir. Bulunduğumuz aşamada, Esed rejiminin taktik olarak ve Türkiye ile Kürtleri karşı karşıya getirmek, bir müdahale koşulunu oluşturmak için, hesaplı ve plânlı bir şekilde belirli kentlerinden silahlı güçlerini çekerek oraları PYD kontrolüne vermesi değerlendirme dışı tutulmamalıdır.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: