Kısaca bir kadının çocuk sahibi olmak istemesi veya istememesi kendi elindedir. Bu yüzden sorunlu veya istenmeyen gebeliklerin sonlandırılmak istenmesi yasal bir haktır. Ülkemizde kürtaj adı ile bilinen çocuk aldırma hangi şartlar altında ve kaç aya kadar yapılabilir? Kürtaj yaptırmanın cezai yaptırımı var mıdır? Muhakkak ki birçok kadın bu soruların cevaplarını merak ediyor.
Kürtaj diye tabir ettiğimiz durum; rahimde meydana gelen bir gebeliğin tahliye edilme işlemidir. Tıpta gebelik terminasyonu, gebelik sonlandırılması veya dilatasyon-küretaj adları ile anılır. İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması, engelli veya hastalık sahibi bir bebeğin alınması veya anneyi tehlikeye sokacak durumlar içerisindeki bir fetüsün rahimden çıkarılmak istenmesi gibi durumların tümünde kürtaj işlemi yapılır. Kürtaj aslında rahim içinde oluşan herhangi bir yapının temizlenme işlemidir. Bazen bu kese içerisinde ur, polip, miyom veya çeşitli yapılar da meydana gelebilir. Bu tür durumlarda da yapılan işlem bir çeşit kürtaj işlemidir.
Genel olarak planlanmamış gebeliklerde kürtaj işlemi yapılır. Çeşitli doğum kontrol yöntemleri kullanılarak hamile kalmanın engellenmesi gerekir. Fakat korunmaya rağmen hamile kalınmışsa ve bu hamilelik gerek psikolojik gerekse sosyo-ekonomik olarak anne adayı ve aileyi zor duruma düşürüyorsa kürtaj olma hakkı doğar. Devletin hamile olan anne adayının kürtaj olmasını engelleyen bir yasası yoktur. Fakat bu hak belli sınırlar dahilinde veriliyor.
Devletin kürtaj yapmak isteyen kadınlar için belirlediği bebek aldırma süresi vardır. Bu süre dahilinde annenin bebeğini aldırmasına kimsenin karışması mümkün değildir. Keza yasal süre içerisinde devlet hastaneleri, özel hastaneler, poliklinik ve özel muayenelerde bu işlem yapılabilir. Doktorların kürtaj yapma zorunluluğu yoktur. İsteğe bağlı olarak yapılır. Fakat yasal sınırı geçildiğinde ise kişinin bebek aldırması suç kapsamına girer. Keza yasal sınırın dışında kürtaj işlemi yapan doktor da suça ortak olmaktan ceza alır.
Bebek aldırmak için öncelikle, bebek kaç aylıkken aldırılır bilmek gerekir. Bu süreçte yapılan kürtaj bazı durumlarda isteğe bağlıdır. Eğer anne veya baba adayı bu hamileliğe ruhsal ve ekonomik açıdan hazır değil ise bebeği aldırma hakkı vardır. Bazı durumlarda ise, ailenin çok istediği bebek, meydana gelen sorunlardan dolayı anne rahminde de ölebiliyor. Normalde bu ölü embriyonun vücuttan kendiliğinden atılması beklenirken, rahim kesesinde kalabiliyor. Bu tür durumlarda da kürtaja gerek duyulur. Bazı durumlarda ise ultrason veya yapılan analizlerde çocuğun engeli ve hastalığı dolayısı ile aile dünyaya getirmek istemeyebilir. Bu durumda da kürtaj yapılır.
Fakat her bir ihtimal için değişen yasal süre vardır. Eğer kişi hiçbir sağlık sorunu olmaksızın veya bebeğin sağlığında bir sorun olmamasına rağmen, hazır hissetmediği veya istemediği için bebeği aldırmak istiyor ise bunun için yasal sınır çok azdır. Bu tür kişilerin 2 ay dolmadan kürtaj yapması gerekir. Aksi takdirde tarihi geçen kürtaj süresi dışında yapılan müdahalelerde cezai işlem uygulanır. Fakat şiddetli kalp, böbrek, karaciğer sorunu olan, ilaca bağlı yaşadığından anne için tehlike oluşturduğu düşünülen gebelikler haftasına bakılmadan sonlandırılır. Bu izin için resmi hastanede en az 2 uzman doktorun imzasının bulunduğu rapor gerekir. Bu durumda gebelik sonlandırılır.
Kürtaj için yasal sınırın dışında olunan durumlarda kişiler kürtaj kaç haftaya kadar yapılır diye merak eder. Konu ile ilgili devletin yaptığı yasal düzenlemede sadece kişisel durumlar dahilinde kürtajda süre vardır. Eğer bebek anne karnında ölmüşse, bebeğin varlığı anne için tehlike oluşturuyorsa ya da bebekte bir kalıcı hastalık var ise doktor raporu ile bebek istenilen ayda aldırılabilir.