Güneydoğu'daki operasyonları değerlendiren Demirtaş, "Evrensel hukukun, ülkenin iç hukukunun, yasalarının bu kadar aleni bir şekilde devlet tarafından ihlal edilmesi, AKP hükümetinin talimatları ile devlet görevlilerinin kanun dışı bir pozisyona aleni bir şekilde çıkıyor olması çok vahim bir durum" dedi.
Ankara'da basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, Güneydoğu'daki çatışmaların AKP hükümetinin yanlış politikalarının sonucu olduğunu ileri sürdü. Demirtaş, "Bu durumu eleştirdiğimizde 'kahraman askerimizi, polisimiz eleştirdiler' diye HDP'yi suçlayan bir dil kullanıyor AKP. Sorumlu olarak iktidarı, hükümeti görüyoruz. Polis asker siyasetten emir aldığı için bunlar oluyor. Siyasi sorumluları eleştiriyoruz" diye konuştu.
'HÜKÜMET TBMM'Yİ İŞLEVSİZ KILDI'
AKP'nin, Başkanlık sistemini halka kabul ettirmek için TBMM'yi işlevsiz kıldığını savunan Demirtaş şöyle devam etti:
"Ortada tam bir siyasi basiretsizlik var. Ülke kaosa sürüklenme noktasına getirilmiştir.'Kamu güvenliği sağlanmadan çözüm olmaz' diyorlar. Kamu düzenini tesis etmek bir görüşmeye, diyaloğa bakar. Bir günde çözülebilir. Neden bunu denemek yerine askeri, polisiye operasyonlar yapıyorsunuz. 'Ben asla teröristle görüşmem, asla şununla, bununla görüşmem' teranesini bırakın, yıllarca görüştünüz. Görüşme olduğu dönemde netice de alınıyordu. Ölümler de yoktu. Türkiye halklarının, asker polis anne- babasının bunu sormaya hakkı vardır."
'KÜRTLER DE TÜRKLER DE VATANI İÇİN ÖLÜR
Türk toplumunda 'ülkem tehdit altında, vatanım bölünmek üzere, dolayısıyla şehit vermek gerekirse de şehit veririz' diye düşünenler bulunduğunu kaydeden Demirtaş şöyle konuştu:
"Bnu çok iyi anlayabiliyoruz. Biz de bu ülkenin evlatları, yurttaşlarıyız. Tabii ki ülkemiz tehdit altında, efendim düşman saldırısı altında olsa hep birlikte savunalım. Böyle bir durum yok. Kürt sorunu, iç sorunu, demokratikleşme sorunu müzakere ile çözülebilecek bir konu iken, hükümet ısrarla savaşı dayatıyor ve ölümler bu yüzden ortaya çıkıyor diyoruz. İnsanlar vatanı için elbette ölürler. Kürtler de Türkler de vatanı için ölür. Hepimizin ortak vatanı tehdit altında olursa, her birimiz canımızı ortaya koyalım."
'SARAYIN SALTANATI İÇİN KİMSE ÖLMEK ZORUNDA DEĞİL'
AKP iktidarı ve başkanlık için, sarayın geleceği ve saltanatı için hiç kimsenin ölmek zorunda olmadığını kaydeden Selahattin Demirtaş şunları söyledi:
"Kusura bakmasınlar biz canımızı vermeyiz. Böyle bir şey için kimse canını vermez. Mevcut durum budur. Kürt halkı bölünme için değil, bu ülke sınırlarında özgürce yaşamak için bir talepte bulunuyor. Özyönetim de, özerklik de budur. Bölünme değil, birleşme, bütünleşme, eşitleşme bunun üzerinden bir demokratikleşme talebidir. Şimdi bu tartışmayı yasaklayıp her gün büyük ölümler, savaş çatısı altında ülkeyi anayasa tartışmaları ve başkanlığa mecbur bırakacak bir pozisyonda tutuyorlar."
Hükümetin çözüme diyaloğa kapalı olduğunu savunan Selahattin Demirtaş, "Şu anda tek bir kişinin bu ülkede bir rejim değişikliğini anayasal güvenceye almak için uğraşmaktadır. Ülkeyi kurtarmaya çalıştığı falan yok. 14 yıl önceden ekonomi, demokrasi….her şey daha kötüdür" diye konuştu.
(DHA)