'Kürtler Özgürleşmeden Ortadoğu Özgürleşemez'

BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, "Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu özgürleşemez." dedi.Batman Hasankeyf Kültür ve Sanat Festivali “Ortadoğu’daki gelişmeler ve Kürtler” konulu panelle devam etti.Av. Fırat Anlı’nın modere ettiği ve BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Gazeteci-Yazarlar Dr. Seda Altuğ ve Fehim Taştekin’in katılımcı olduğu panel Batman Belediyesi Yılmaz Güney Sineması’nda yapıldı. Moderatör Fırat Anlı, “Kürtler eski Kürtler değil. Bundan böyle korku, baskı ve kandırmayla mücadelelerinden koparılamazlar.” dedi.Panele katılan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel de Ortadoğu’da artık iktidarların yönetemediğini, merkezi anlamda hegemonya oluşturanlar artık bunu yapamadığını belirterek, “Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu özgürleşemez. Kürtlerin özgürleşmesi, Irak, İran ve Türkiye’deki halkların da özgürleşmesi, ülkelerin demokratikleşmesidir. Ortadoğu’daki mevcut durumlar, Arap baharıyla başlayan değil, Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan bir süreç.” şeklinde konuştu. Ortadoğu’da hakikaten baş döndürücü gelişmeler yaşandığını ileri süren Gazeteci Yazar Fehim Taştekin, Arap Baharı'nın aslında kendi iç dinamiklerini barındıran ancak dış müdahaleler ile zehirlenen bir süreç olduğuna vurgu yaptı. Taştekin, “Sürprizler var ve bu sürprizlerin başında Suudi Arabistan, katar Türkiye bölgenin yeniden şekillenmesinde öne çıktı. Hepsinin hedefi farklı, ancak Suriye’de birleştiler. Bu üç ülke, Suriye sürecinin önemli ölçüde silahlanmasına, askerileşmesine katkıda bulundu. Seküler ve ılımlı güçlerin içerisinde radikalizmin dominant hale geldiği çarpık bir süreç yarattı. Bu süreç içerisinde sürpriz sayılabilecek iki unsur, birincisi El Kaide’nin hızlı bir şekilde bölgede palazlanması. İkinci sürpriz ise Kürtler. Kürtler Suriye’de şimdiye kadar siyaseten 1950’lelerden sonra biraz etkin olsalar da en silik olan kesimdi. Kimse Kürtleri hesaba katmadı. Ama Kürtleri hesaba katan tek kişi Esat oldu. Özerklik vaadinde bulundu. Ama bunu öngöremeyen güçlerin başında Türkiye vardı. Türkiye Kürtleri o bölgede aktif olarak her şeyin dengesini bozacak bir faktör olarak göremedi.” dedi Rojava’nın (Suriye Kürtleri) sosyolojisi ve tarihçesi üzerinde uzun bir sunum yapan Gazeteci - Yazar Seda Altuğ da , “Rojava Kürtlerin Filistini'dir” dedi. Altuğ “Rojava derken yabancı bir yerden bahsetmiyoruz. Kırsal kesimin büyük kısmını Kürtler, şehir nüfusunu Hıristiyanlar oluşturur. Türkiye Suriye arasına bir Arap kuşağı oluşturmuş, aynı şekilde Baas rejimi de bütün Kürt köylerinin arasında bir Arap köyü yerleştirmiş. Kürtler topraksılaştırılmış ve vatansızlaştırılmış, diğer 14 etnik yapının hepsinin temsiliyetleri, dini özgürlükleri, anadilinde okulları, dini bayramları ulusal bayramları ve devlet tarafından bahşedilmiş imkanları var. Kürtlerin varlığı bile tanınmış değil.” diye konuştu.