Kürtleri en iyi bilen Türk aranıyor

KCK soruşturmasında ifadeye çağrılan eski MİT yöneticileri Emre Taner ve Afet Güneş'in de aralarında bulunduğu 4 MİT görevlisi için yakalama emri çıkarılınca tartışmalar da alevlendi.

Kürt açılımı sürecinin “sessiz mimarı” olarak gösterilen MİT eski Müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı efsane MİT'çi olarak nitelenen Afet Güneş ve 2 MİT elemanı görüldükleri yerde yakalanacaklar.

[

****](https://www.mynet.com/mitciler-icin-yakalama-karari-110100615334)

Peki 1942 doğumlu teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın bile 'olgun biri' diye bahsettiği, Mesut Barzani'yi çocukluğundan beri tanıyan, "Ben Kürt sorununu Musa Anter"den öğrendim" dediği öne sürülen ve bu sözü hiç yalanlanmayan Emre Taner kimdir?

Reklam
Reklam

DİYARBAKIRLI MEMUR ÇOCUĞU

Bir dönem hükümet açısından “vazgeçilmez MİT Müsteşarı” haline gelen Diyarbakır doğumlu ancak Kürt olup olmadığı kamuoyunda tartışılan Taner, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Memur babasının yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle tahsil hayatı boyunca çeşitli işlerde çalışan Taner, 1967’de “teşkilata” girdi.

Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra önce Bursa, sonra İstanbul Daire Başkanlığı yaptı. 1987’de İstihbarat Başkanlığı koltuğuna oturan Taner, 1992’de MİT Müsteşar Yardımcısı olarak atandı. Bu tarihten sonra da ismi sürekli müsteşarlık adayları arasında sayıldı.

Sönmez Köksal’ın müsteşarlığı döneminde merkezden uzaklaştırılarak yurtdışı göreve atanan Taner, sonraki Müsteşar Şenkal Atasagun tarafından 1999’da Müsteşar Operasyon Yardımcılığı’na getirildi. Taner’in, bu göreve atanmadan önce Öcalan’ın Suriye’den çıkartılması ve yakalanmasında etkili rol oynadığı uzun süre konuşuldu. Taner, Emniyet, MİT ve Jandarma’nın 2004’te PKK’ya yönelik istihbarat paylaşımı için kurduğu komisyona başkanlık etti.

Reklam
Reklam

Kürtler ve Kürt sorununun çözümü konusunda sürekli seçilen kişi olmasının altında, Taner’in meslek yaşamı boyunca bu alanda çalışması yatıyor. Yıllarca Diyarbakır ve çevresinde görev yapan Taner, yaklaşık 30 yıl önce Barzani ailesiyle tanıştı.

Taner’in o yıllarda, Molla Mustafa Barzani’nin yanında gördüğü küçük çocuk, bugün bölgedeki en önemli aktörlerden olan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani. Barzani ile ilişkisini kariyeri boyunca sürdüren Taner, bölgede görev yaparken edindiği deneyimleri, Kürtlerle ilgili okuduğu çok sayıda akademik kitap ve araştırmayla da harmanladı.
KÜRT SORUNUNU ANTER'DEN ÖĞRENDİM

Deneyim ve bilgisi, Taner’in, istihbarat uzmanlarınca “Kürt sorununu en iyi bilen Türk” olarak gösterilmesini sağladı. Öte yandan, bugün neredeyse bütün Kürtler için sembolik bir değer taşıyan ve JİTEM tarafından öldürüldüğü belirtilen gazeteci- yazar Musa Anter’in Taner’in kariyerindeki önemi büyük.

Taner’in, “istihbarat elemanı” sıfatıyla takibe aldığı, dört kez tutuklanmasında rol oynadığı, hatta sorguladığı Anter için, yakın çevresine “Ben Kürt meselesini Musa Anter’den öğrendim” dediği daha önce kamuoyuna yansıdı ve bu ifade yalanlanmadı.

Reklam
Reklam

KRİTİK GÖRÜŞME

Taner, Atasagun’un emekliye ayrılmasının ardından 15 Haziran 2005’te, MİT Müsteşarlığı’na atandı. 8 Ağustos 2005’te Bakanlar Kurulu’na Kürt sorunu konusunda beş saat süren bir brifing veren Taner, iddialara göre ortaya koyduğu görüşlerle bazı bakanların tepkisini çekti.

Taner, brifingden kısa süre sonra, çocukluğunu bildiği Barzani ile görüşme yaptı. Barzani, 20 Ekim 2005’te, Türk istihbaratından gelen Taner başkanlığındaki konuklarını ağırladı. İddialara göre Barzani Taner’den, “Türkiye’nin Kuzey Irak’taki Kürt oluşumunu tanımasını, Kuzey Irak ve Türkiye’deki Kürtler’e çifte vatandaşlık verilmesini, eğitim, sağlık ve ekonomi konusunda sıkı ilişkiler geliştirilmesini” istedi.

Barzani’nin, kurulacak askeri okullarda, Türk uzmanların görev yapmasını talep ettiği bile öne sürüldü. İddialara göre, Taner bu taleplerin hiçbirine “Hayır” demedi. Taner’in, daha ilk adımda küstürülmek istenmeyen Barzani’den talebi, Türkiye’nin yeni Kürt stratejisini özetler nitelikteydi:

“Kuzey Irak’taki Kürt otoritesi, Türkiye ile işbirliği içinde PKK’yı yok etmek üzere harekete geçecek. Barzani, PKK karşıtı işbirliğini, PKK tümüyle silah bırakıp yok oluncaya kadar götüreceklerini ilan edecek.”
ÖCALAN’LA İMRALI’DA GÖRÜŞTÜ

Reklam
Reklam

Taner'in, Müsteşar Yardımcılığı döneminde Öcalan ile İmralı’da görüştüğü, Öcalan’ın bu görüşme için “Taner’i tanımıyordum. Çok olgun biriydi, şaşırdım. ‘Biz bu sorunu KDP, YNK ve Amerika ile değil, sizinle çözelim’ diyorlardı” dediği kamuoyuna yansıdı. Öcalan’ın Taner’e, “Bugüne kadar neredeydiniz?” dediği, dağdakilere mesaj gönderme imkânının bulunmamasından şikâyet ettiği de iddia edildi.
Taner’in “Kürt açılımı” süreci başlatılmadan önce Öcalan ile kapsamlı görüşmeler yaptığı ve halen zaman zaman görüştüğü de Ankara kulislerinde konuşuluyor.

MGK’DA SUNUM YAPTI

TANER’İN, Kuzey Irak-İmralı hattında yaptığı görüşmeler, MİT’e gelen istihbaratlar, bilgi ve deneyimleri doğrultusunda hazırladığı raporlar, hükümet için büyük önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Türkiye için güzel şeyler olacak” açıklaması öncesinde Taner’den gelen raporu incelediği ve MGK’nın açılıma destek verdiği toplantısında Taner’in geniş kapsamlı bir sunum yaptığı da belirtiliyor. Taner’in, Kandil ve Mahmur’dan 34 kişilik grubun Türkiye’ye gelmesi ve yaşanan sonraki süreçte de etkili rol oynadığı, hatta bölgeye gittiği biliniyor.

Reklam
Reklam

“Kadınların duygularını daha kolay belli ettiği” gerekçesiyle MİT’e daha çok erkek istihbaratçı almayı tercih ettiklerini belirten Taner, Beşiktaşlı.

K. IRAK’TA YENİ DÖNEM

Taner’le 20 Ekim 2005’te yaptığı görüşmeden sonra ABD’ye giden Barzani, “Başkan” sıfatıyla karşılandı. Türkiye ABD’ye bu konuda sitem etse de Taner, Barzani’nin bu şekilde karşılanacağını ve sonraki süreçte Kuzey Irak’ta yaşanabilecek gelişmeleri üst makamlara iletmişti. Taner, MİT’in 80. kuruluş yıldönümü nedeniyle, 5 Ocak 2006’da yaptığı açıklamada “Türkiye’nin artık savunma pozisyonuyla yetinemeyeceğini” belirterek, yeni istihbarat vizyo-nunu aktardı. MİT’i de bu vizyon doğrultusunda organize etti.

MİT'İN AFET ABLASI

Afet Güneş aslında basına pek yansımayan bir isimdi. Ancak bu gizlilik “MİT’in efsane, zeki, Kürt konusunda uzman ismi” diye bazı köşe yazılarına yansıyınca daha önce A.G. diye anılan Afet Güneş adı da deşifre oldu.

Bugüne kadar bir kez fotoğraflanan Afet Güneş, Başbakanlık’ta yapılan, hükümet yetkilileri, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Jandarma Genel Komutanı, Emniyet Genel Müdürü, Başbakanlık ve Güvenlik Müsteşarlarının hazır bulunduğu güvenlik zirvesine MİT’i temsilen katıldı.

Reklam
Reklam

Basına yansıyan haberlere göre, Bayan Müsteşar Yardımcısı Güneş, teşkilatta gerçekten “efsane” kabul ediliyordu. Çünkü PKK’nın kuruluşundan beri, şube müdürlüğünden itibaren bu konuya bakan, dahası İmralı ile en çok görüşen ismin o olduğu lanse ediliyordu.

Bir dönem basına Müsteşar Hakan Fidan'ın koltuğa oturur oturmaz, “Emre Taner’in teşkilattan izini sileceğim” dediği de yansımıştı.

Basına yansıyan bazı bilgilerde Fidan’ın, kendisiyle çalışmak istemediğini söylediği isimlerden birisi de Afet Güneş olduğu iddia edilmişti. Fidan'ın daha ilk günlerinde gayet kibar şekilde, “Herhalde Sonbahar’da emekli olursunuz” diyerek, görev süresinin uzatılmayacağı sinyalini verdiği öne sürülmüştü. Ancak bir süre sonra da Fidan'la Güneş'in birlikte çalışmasının kararlaştırıldığı haberlere yansımıştı.

Mynet Haber Merkezi

[**

**](https://twitter.com/#!/HaberMynet)