Kurtulamayacağı zincir olmadığını kanıtlayan efsane illüzyonist: Harry Houdini

Sihirbazlık numaralarını izlemek her daim heyecan verici olur. “Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu maharet” sözünden hareketle aslında herkes sihirbaz şovlarının bir göz yanıltması olduğunu bilir. Kimileri şovun püf noktasını çözümlemek için dikkatli izler kimileri ise sadece eğlenmek için müdavimi olur. Ancak 19. yüzyılda yaşayan Harry Houdini isimli sihirbaz kendi dönemine damga vurarak açamayacağı kilit ve zincir olmadığını gösterdi.

Harry Houdini, asıl adı Erik Weisz 24 Mart 1874 yılında Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’nda dünya geldi. Macar asıllı Amerikalı illüzyonist özellikle, bağlı durumda girdiği kilitli bir sandıktan kurtulma numarasıyla ünlüdür.

Weisz ailesi oğulları Erik henüz dört yaşındayken Amerika’ya göç etti. Amerika’da Erik Harry ismiyle anılmaya başladı. Çok küçük yaşlarda trapezciliğe başladı. Kendisine “Ehrich, Havanın Prensi” sahne ismini uygun gördü. Gençlik yıllarında zamanın ünlü sihirbazı Jean Eugène Robert-Houdin'in otobiyografisini okudu ve sihirbaz olmaya karar verdi. Sihirbazlık kariyerine ise 1891 yılında başladı. Fakar bu dönemde aslında pek başarılı olamadı. Başarısız olmasındaki temel neden ise klasik kart numaraları yapmasıydı. Bir süre sonra ise kendisine “Kartların Kralı” lakabını uygun gördü. Yeni soyadını ise onu sihirbaz olmaya teşvik edecek kadar etkileyen Robert-Houdin’den yola çıkarak Houdini olarak seçti.

Reklam
Reklam

1893 yılında kardeşi Dash ile birlikte “Houdini Kardeşler” ismiyle performan yapmaya başladı. Aynı yıl, kendisi gibi bir performans sanatçısı olan Wilhelmina Beatrice Rahner ile tanıştı ve ikili, 1894 yılında evlendi. Bu tarihten sonra da Harry, kardeşi yerine eşi Bess ile birlikte çalışmaya başladı ve Bess, tüm kariyeri boyunca ona sahne asistanlığı yaptı.

1899 yılında menajer Martin Beck ile tanışan Houdini, sihirbazlık numaralarını değiştirerek kaçış oyunlarına yöneldi. İlk olarak kelepçelerden kurtulma şovuyla ünlenen Houdini, önce Amerika, sonra da Avrupa turnesine çıktı. Gittiği her ülkenin polisinden kendisini kelepçelemesini isteyen Houdini, her seferinde hapsedilen yerden kurtulmayı başardı.

1904 yılında London Daily Mirror Gazetesi yapımı 5 yıl süren özel bir kelepçe ile Houidini’ye meydan okudu. Teklifi kabul eden Houdini, 4000 seyirci ve 100 gazetecinin önünde bu kelepçe ile bağlandı. Kariyerinin en zor denemelerinden biri olduğunu belirten Houdini, bir saat gibi bir süre içerisinde kelepçelerden kurtuldu. Bu performansla ilgili, Houdini'nin eşi Bess'in sahneye onu öpmeye çıktığında ağzında kelepçeyi açan anahtarın olduğu ya da kendisine performans esnasına verilen bir bardak suyun içerisinde anahtarın bulunduğu gibi pek çok açıklama getirilmeye çalışılmışsa da, kelepçeyi açan anahtar 6 inç uzunluğunda olduğu için bu ihtimaller çürütüldü.

Reklam
Reklam

Şöhreti dünyanın pek çok noktasına yayılan Houdini 1910 yılında kadar defalarca kez kelepçeden, hapishaneden, zincirden, halattan ve deli gömleğinden kurtulma performansı sergiledi. 1913 yılında Houdini, en ünlü performansı olan Çin Su İşkencesi Hücresini gerçekleştirdi. Performansta, baş aşağı zincirlenen ve kelepçelenen Houdini, bir su tankına sokulur ve oradan, nefesini tutabildiği süre içerisinde kurtulması beklenir. Bu gösteride Houdini’den nefesini üç dakika kadar tutması bekleniyordu. Houdini bu gösteriyi başarıyla kariyerinin sonuna kadar sürdürür.

Ünlü illüzyonist, hayatının son dönemlerini düşünce okuma, medyumluk gibi doğaüstü güçlere sahip olduğunu öne sürenlerle mücadele ederek geçirmiştir. Houdini, bu konu üzerine Miracle Mongers and Their Methods (Mucize Tüccarları ve Yöntemleri) ve A Magician Among the Spirits (Ruhlar Arasında Bir Büyücü) adlı kitapları yazmıştır.

Reklam
Reklam

Houdini, 31 Ekim 1926 yılında apandisinin patlaması sonucu hayata veda etmiştir. Gösterilerinde karın kaslarını sıkarak karnına yumruk atılmasını isteyen Houdini'nin, yediği bir yumruk sonrası apandisi patlar ve dönemin tıbbi yöntemleri yetersiz olduğu için üç gün sonrasına hayata veda eder.

Anahtar Kelimeler: