Kurtulmuş: Sosyal medya dingonun ahırı değildir

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bazı arkadaşlar alındılar ama kusura bakmayın sosyal medya dingonun ahırı değildir." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, OHAL'in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi üzerine hükümet adına konuşan Kurtulmuş, hiçbir hükümetin olağanüstü halin devam etmesini istemeyeceğini dile getirdi.

Kurtulmuş, hele AK Parti gibi sayısal çoğunluğuyla istediği yasayı çıkarma gücüne sahip bir iktidarın OHAL'e başvurmasının, "bunu kullanarak, yapamadığı bazı şeyleri yapması" anlamında olmadığını söyledi.

OHAL'in, devletin milli güvenliği bakımından gerekli ve zorunlu olduğuna işaret eden Kurtulmuş, bir müddet daha uygulamayı sürdürüp bunun gerekçelerini ortadan kaldırdıktan sonra yollarına devam edeceklerini anlattı.

Reklam
Reklam

"Gönlümüz arzu eder ki OHAL'i gerektiren gerekçeler bir an evvel ortadan kalkar ve Türkiye'de OHAL'in devam etmesine gerek kalmaz." ifadesini kullanan Kurtulmuş, OHAL uygulamaları içerisinde güvenlik ve özgürlük dengesine dikkat ettiklerini, kılı kırk yararak, vatandaşların günlük hayatını etkileyecek hiçbir uygulamanın olmasına müsaade etmediklerini anlattı.

Kurtulmuş, "Hiçbiriniz diyemezsiniz ki sokaktaki vatandaşımızı günlük hayatında ilgilendiren, ticaretini, eğitimini, diğer meseleleri ilgilendiren, OHAL'den kaynaklanan herhangi bir sorun ortada olsun ancak devlete karşı birtakım eylemler içerisinde olanların, FETÖ'yle irtibatlı, iltisaklı olanların, terör gruplarıyla irtibatlı olanların karşısında da titizlikle mücadele vermeye herhalde devam edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"Olabilecek adaletsizliklere karşı inanın ki en az sizler kadar titiz ve hassas davranıyoruz." diyen Kurtulmuş, çok önemli, çok geniş çaplı operasyonlar yapıldığını, arada haksızlık, yanlışlık yapılanlar varsa, hazırlanan kanun hükmünde kararnamelerle bunların düzeltildiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "OHAL'in 3 ay daha uzatılması doğru ve yerinde bir karardır. 3 açıdan doğrudur. Birincisi, anayasaldır, anayasal dayanağı vardır. Bu anayasal dayanak, doğru ve yerinde bir şekilde kullanılmaktadır. İkincisi, bir meşruiyet zemini söz konusudur. Meşruiyet zemini ülkemizin milli birliğinin, beraberliğinin sağlanması, kamu düzeninin, devlet düzeninin korunması ve bu alandaki gerekli adımların atılabilmesi için kamu yönetimine ilave desteklerin verilmesidir. Üçüncüsü ise, somut bir zarurete dayanıyor." diye konuştu.

- "Bunlar üzerinden toplumu bölmeyelim"

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sosyal medyadaki provokatörlere karşı son derece hassas ve dikkatli bir şekilde davranıyoruz. Bazı arkadaşlar alındılar ama kusura bakmayın sosyal medya dingonun ahırı değildir. Sosyal medya çok önemli bir yer, çok büyük bir bereket, çok büyük bir lütuf. Bunu iyi, olumlu bir şekilde kullanırsak, milletimizin ve insanlığın hayrına kullanırsak çok verimli sonuçlar elde edebiliriz ama sosyal medya üzerinden, oturdukları köşelerden 3-5 tane trol hayat tarzları üzerinden insanları bölmeye kalkacak; 'Sen Alevi'sin, sen Sünni'sin' diye bunların üzerinde oyunlar oynamaya çalışacak; 3-5 tane trol bu memleketteki insanların itibarlarını zedeleyecek, halkı bölecek birtakım işler yapacak, bunlara müsaade etmeyiz. Sadece geçen hafta içerisinde 92 kişi bu tür tweetleri dolayısıyla takip edilmiş, hakkında tahkikat açılmış ve ilgili makamlara gönderilmişlerdir. Bunların hepsine karşı soruşturmalar başlatılıyor. Bunların bir kısmı mahkemelere sevk edilmiştir. Hepsinden hesabını soracağız."

Reklam
Reklam

Bazı milletvekillerinin, "Diyanet İşleri Başkanı'nın açıklaması var." diye laf atması üzerine Kurtulmuş, "Terör saldırısı karşısında yapmış olduğu açıklama hepimizin ortak yeridir. Diyor ki 'Bu saldırı ha bir eğlence yerine yapıldı, ha bir camiye yapıldı.' Dolayısıyla bunlar üzerinden toplumu bölmeyelim. Herkes bunlara dikkat etsin." karşılığını verdi.

Kurtulmuş, tezkere konusunda ilgili bir usul hatası yapılmadığını belirterek, "Dün basın toplantısı sırasında, Bakanlar Kurulu sırasında ben basın toplantısını yaparken bu konu gündeme gelmemişti. Ondan sonra konu gündeme geldi. İdari kararlarda karar alıcıların iradesinin beyan edilmesi yeterlidir ve idari kararları tamamlar. Herhangi bir usul hatası yoktur, imzalar tamdır. MGK, 'OHAL'i uzatmayın" dese, Bakanlar Kurulu 'Uzatın' dese, bu çıkar. Tam tersi MGK, 'Uzatın', Bakanlar Kurulu, 'Hayır, uzatmıyorum' dese yine Bakanlar Kurulunun prensip kararı esastır." ifadelerini kullandı.

Anahtar Kelimeler: