Kurtulmuş’tan Demirtaş’ın sözlerine ilişkin açıklama

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili Taksim'i Kabe'ye benzeten açıklamalarına ilişkin, "Bazen siyasetçilerin dili sürçer, bazen gönlü sürçer. Üzerinde de fazla durmamak lazım. Seçim zamanlarında siyasetçiler bazen böyle heyecanlanırlar, maksadını aşan sözler ortaya koyarlar” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye-Japonya Afet Yönetiminde İşbirliği Diyalogu 3. Çalıştayına katılmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, Nepal'de yaşanan deprem sonrasında Türkiye'nin yaptığı yardımların bazı uluslar arası medya kuruluşlarında yer almamasıyla ilgili sorduğu soruya Kurtulmuş, "Nepal'de felaket ortaya çıktığı anda hemen o dakika içerisinde AFAD olarak bütün hazırlıklarımızı tamamladık. O akşam neredeyse hiçbir afet kuruluşu, arama kurtarma ekibi Nepal'e ulaşmamışken oraya Türk arama kurtarma ekipleri, AFAD'ın ekipleri diğer kurtarma ekiplerimiz ulaştı. Nepal'de insanların kurtarılması için Nepalli yetkililer ‘aman şurada Türk kurtarma ekipleri var. Onlara gidin onlar sizi kurtarsın' diye yönlendirmeler de yapıldı. Bazılarının Türkiye'nin yapmış olduğu insanı yardımları görmemiş olması bizi hiçbir şekilde etkilemez. Birilerinin bunu görmemezlikten gelmeleri sadece onların körlüğü anlamına gelir. Türkiye'nin arama kurtarma faaliyetlerindeki yetersizliği ya da ilgisizliği anlamına gelmez. Böyle haberleri de duymayız biz” karşılığını verdi.

Reklam
Reklam

"BAZEN SİYASETÇİLERİN DİLİ SÜRÇER, BAZEN GÖNLÜ SÜRÇER”

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili Taksim'i Kabe'ye benzeten açıklamalarıyla ilgili sorulan soruya Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bazen siyasetçilerin dili sürçer, bazen gönlü sürçer. Herhalde Demirtaş böyle bir şeyi kast etmemiş olmaması lazım. Bu memlekette 77 milyon vatandaşımızın hepsi bu milletin Kabe'sinin neresi olduğunu bilir. Bu milletin Kabe'si konusunda hiçbir tartışmayı millet yaşamaz. Hiçbir tartışmanın da yaşanması anlamında buna müsaade etmez. Şahsen ben dil sürçmesi, gönül sürçmesi olarak bunu görüyorum. Fevkalade yanlış bir ifade olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Üzerinde de fazla durmamak lazım. Seçim zamanlarında siyasetçiler bazen böyle heyecanlanırlar maksadını aşan sözler ortaya koyarlar. Bu milletin bir tanesi Kabe'si vardır. Başka hiçbir yer bu milletin ne dün Kabe'si oldu. Ne bugün Kabe'sidir, ne de başka bir zaman Kabe'si olacaktır. Kabe gibi bütün vatandaşlarımızın ortak kutsal değeri olan hatta İslam dinine mensup olmayan yurttaşlarımızın bile bu ülkenin bir kutsalı olarak kabul ettiği bir kavramı böyle gelip günlük siyasi polemiklerin içerisinde kullanmaya kalkışmakta bir dil sürçmesidir, bir gönül sürçmesidir. Bir tane Kabe'miz vardır. Yöneldiğimiz bir tane istikamet var. Başka bir istikamete dönenlerin de Kabe'sini kabul etmeyiz.”

Reklam
Reklam

"BUNLARIN BİRÇOĞU VAAT OLMAKTAN ÖTE 13 YILDIR AK PARTİ İKTİDARLARI TARAFINDAN YAPILIYOR”

Muhalefet partilerinin seçim vaatleriyle ilgili sorulan soruya Kurtulmuş, "Bütün bu seçim vaatlerini dikkatle okuduk. Bunların birçoğu vaat olmaktan öte 13 yıldır AK Parti iktidarları tarafından yapılıyor. Tarım Bakanlığımız tarafından mazot destekleri, gübre destekleri, çiftçilerimize verilen destekler zaten bunlar yapılıyor. Şuanda Türkiye çok ciddi şekilde çiftçisine mazot desteği veren bir ülkedir. Tarımsal destekler konusunda da dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir. Muhalefetin yapacağız diye söylediği şeylerin önemli bir kısmı yapılıyor zaten ama bunları seçim atmosferinde gündeme getirmiş olmaları, en azından şu bakımdan faydalı görüyorum; demek ki artık eskiden özellikle CHP açısından eskiden ne söylesek milletin bir kısmı bize oy vermeye mecbur zannediyorlardı, şimdi vatandaşa dokunmak mecburiyetinde olduklarını hissettiler. Kusura bakmasınlar bunların çoğu zaten yapılmakta olan işlerdir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"10'A YAKIN MADDE ÜZERİNDE KONUŞULDU”

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yurt dışında yaşayan Türklere verdiği müjdelerle ilgili soruya Kurtulmuş, Avrupa'daki yurttaşların talepleri için titiz bir çalışma yaptıklarını ve bazı maddelerin öne çıktığını ifade ederek, "Bunlardan bir tanesi bedelli askerlikteki miktarın düşürülmesi gibi. Arabalarının Türkiye'deki kalış sürelerinin uzatılması gibi 10'a yakın madde üzerinde konuşuldu. Bunlar Sayın Başbakanımızın Avrupa'da yapacağı ilk mitingde açıklanması üzerine Sayın Başbakanımızla toplantı yapıldı mutabık kalındı. Bunlar zaten yıllardır oradaki vatandaşlarımızın istekleriydi. Bunların bir kısmı da önümüzdeki dönem gerçekleştirilecek olan istekleri var. Türkiye'nin yurt dışındaki vatandaşları Türkiye'nin bir parçasıdır. Onların yıllardır beklediği hususlarda hükümet olarak adım atma kararı aldık. Bundan sonra da Türkiye'nin yaklaşık 5 milyonu aşkın yurt dışındaki bütün vatandaşlarımızın taleplerini birebir karşılamak için elimizden gelen her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"ASLA BU SÜREÇ DURMAYACAKTIR, DURDURULAMAYACAKTIR, HİÇBİR ŞEKİLDE ENGELLENEMEYECEKTİR”

Çözüm süreciyle ilgili sorulan soruya ise Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Çözüm süreci siyasi bir süreçtir doğru ama çözüm süreci siyasi bir süreç olduğundan daha çok insani bir süreçtir. Yaklaşık 30 yıl devam eden 40 binin üzerinde insanımızın ölmesine neden olan, 1.2 trilyon dolar Türkiye'nin maddi kaybına neden olan bir büyük çatışmadan bahsediyoruz. Dolayısıyla son derece acı 30 yılı bu millet bir daha asla yaşamak istemiyor. Evlatlarımızın dağlarda kaybolmaması için, insanlarımızın şehit olmaması için biz bu sürecin gerçekten başarıyla sonlandırılması için siyasi iradeyi ortaya koyuyoruz. Bu mesele artık sadece hükümetin sadece siyasi partilerin meselesi olmaktan çok daha öte noktaya gelmiştir. Çözüm süreci milletin meselesidir. 77 milyon yurttaşımızın tamamının meselesidir. Çözüm sürecinin bir numaralı muhatabı da milletin bizzat kendisidir. Hangi olumsuzluk, provokasyon olursa olsun, hangi zaman dilimi içerisinde hangi zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım asla bu süreç durmayacaktır, durdurulamayacaktır, hiçbir şekilde engellenemeyecektir.”

Reklam
Reklam