Kurtulmuş'un Başbuğ yorumu: Bu olay mıncıklanmamalı

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanma kararını, "Bu olay...

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanma kararını, "Bu olay mıncıklanmamalı. Siyaset olarak bu meseleyi mıncıklamak değil, bu gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekir. Türkiye sivilleşiyor. Ama sadece Türkiye’nin sivilleşmesi de yetmez. Türkiye demokratikleşsin. Türkiye’de hiç kimsenin aklının ucunda Andıç hazırlamayı düşünemeyecek kadar demokratik ülke haline getirilsin." sözleriyle değerlendirdi.
Bursa’da Van’dan gelen 30 depremzede ile yemek yiyen HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularının cevaplandırdı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasını değerlendiren Kurtulmuş, Ergenekon, Balyoz, Andıç davaları gibi Türkiye’nin gündemini etkileyen davalardaki tutumlarının başından beri değişmediğini ifade etti. Kurtulmuş, "4 maddelik görüşümüz var. Siyaset bu konuda taraf olmasın. Siyasi partilerden kimse avukat ve savcılık rolüne soyunmasın. Bu konudaki yargılama ve soruşturma hukukun prensibine göre uygun olması lazım. Öndeki birkaç tane adam değil, gerçek suçlular kimse sonuna gidilsin ve gerçek suçlular en yüksek rütbede olsa cezalandırılsın. Bunun da ötesinde bu memlekette demokratikleşmeyi sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı." diye konuştu.
İlker Başbuğ’un tutuklanma olayının ‘mıncıklanmaması’ gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Andıç davası ile ilgili ifade verilmeye başvuran, bize bunu komutanı arz ettik. Genelkurmay başkanı Başbuğ’u işaret etiler. Kamuoyunda yansıyan bilgiler çerçevesinde en son noktadaki Başbuğ cezaevine gönderildi. Siyaset olarak bu meseleyi mıncıklamak değil, bu gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktır. Bundan sonra gerçekler ortaya çıkar. Türkiye sivilleşiyor. Ama sadece Türkiye’nin sivilleşmesi de yetmez. Türkiye demokratikleşsin. Hiç kimsenin aklının ucunda Andıç hazırlamayı düşünemeyecek kadar demokratik ülke haline getirilsin. Hiç kimsenin ihtilal yapacak bir düşünce içinde olmasın. Burada lafla peynir gemisi yürümez. Bunun için anayasa değişikliği tartışmaları var. En büyük endişemiz Türkiye sıcak gündemlerle birkaç gündür kabarık tartışmalar yapıyor. Dersim ile ilgili kimse konuşuyor mu? Kıyamet koptu çöp tenekesine atıldı. Uludere’de emri kim verdi. Yanlış ve ihmal kimin kabahatidir. Bunların ortaya konması gerek. Uludere çöp tenekesine atılacak. Bu hükümet 2010 yılında yeni anayasa için destek aldı. Biz diyoruz ki, ki halkın talebi bu kadar açıkken lafı eveleyip gevelemeden olgun bir demokrasi için yeni bir anayasa yapmak Türkiye’nin boynu borcudur. Asker ve sivil ilişkilerini normalleşmişi ve demokratikleşmesidir."

Reklam
Reklam

"12 EYLÜL İLE HESAPLAŞMAK EVREN’İN YARGILANMASI DEMEK"
12 Eylül ile hesaplaşmanın, Kenan Evren ve Tahsin Kaya’nın mahkeme karşısına çıkması anlamı taşıdığını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti: "12 Eylül’ün bütün sistemini değiştirirsek, bugün bize Türkiye tarihinde bir ilk gibi görünen bu tutuklama ve bezer birçok mesele aslında çok normal ve sıradan bir iş olarak görülecek. Önce bu sistemin demokratikleşmesi lazım. Bunun sadece bir kişi üzerinden tartışma olarak değil, İlker Başbuğ’un tutuklanmasının Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecini hızlandıran mesele olarak algılanması gerek. Bu işi sokaktaki vatandaş yapmayacak. Bu işi de Türkiye’nin demokratikleşmesine de mahkemenin yargıçları ve savcıları yapmayacak. Bunu yapacak TBMM’dir. Siyaset lafla peynir gemisini yürütmesini bırakacak. Adam gibi bir anayasa sağlanacak."
Özel yetkili mahkemelerin olağanüstü dönemin şartlarından geldiğini aktaran HAS Parti Genel Başkanı, "Devlet güvenlik mahkemeleri yerine özel yetkili mahkemelerinin geçmesi hukuk sistemine göre doğru değil. Elinizdeki hukuki sistem yetersiz kaldığı için bu özel yetkili mahkemeyi ortaya koydu. Normalde son anayasa değişikliğine göre yüce divanda yargılanmasına karar verilebilir. Bunun sıradan bir suç gibi görebilir. Burada meselenin hukuki bakımdan açık olduğu kanaatindeyim. Nerede yargılanacak kararı mahkeme verecektir."

Reklam
Reklam

"YÜREĞİMİN YAĞLARI ERİDİ"
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantı masasının başında oturduğunu gördüğünde yüreğinin yağlarının eridiğini anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok güzel bir görüntü. Sadece sayın Başbakanın Yüksek Askeri Şura toplantısında masanın başında oturması yetmez. Niye hala Yüksek Askeri Şura anayasal bir kuruluştur? Niye Yüksek Öğrenim Kurulu anayasal kuruluştur? Niçin Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı değildir. Niye hala asker ve sivil yargı sistemi gibi çift yargı sistemi vardır? Bunlar sözde olmaz. 12 Eylül’ün kayığına binerek 12 Eylül’ün rejimi ile hesaplaşılmaz. Türkiye, 12 Eylül rejimini değiştirmek zorundadır.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz