Kuru Fasulyedeki Fiyat Artışı

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Mahmut Arslan, kuru fasulyedeki fiyat artışının sadece Türkiye’de yaşanmadığını, Çin’deki olumsuz...

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Mahmut Arslan, kuru fasulyedeki fiyat artışının sadece Türkiye’de yaşanmadığını, Çin’deki olumsuz hava koşulları ve çiftçinin başka ürünlere yönelmesi ile Güney Amerika’daki kuraklığın tüm dünyada fiyat artışına neden olduğunu belirterek, “Bu konu tamamen uluslararası ve global bir sorun olduğu için fiyatlar yükseldi” dedi.Ulusal Baklagil Konseyi ve Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Arslan, son dönemde aşırı fiyat artışıyla gündeme gelen kuru fasulyedeki sorunu İHA’ya değerlendirdi. Kuru fasulyedeki fiyat artışını Türkiye’deki tarıma bağlamanın doğru olmadığını belirten Arslan, fiyat artışının tamamen global bir sorun ve uluslararası bir olay olduğunu söyledi. Türkiye’nin kuru fasulyede gerek üretim gerekse tüketim açısından iyi bir yere sahip olduğunu ifade eden Arslan, “Türkiye’nin kendi kendine yeten bir fasulye üretimi son yıllarda oluşmadı. 35-40 bin ton civarında yıllık ithalat hacmimiz var. Böyle bir açık her yıl vardı. O nedenle fiyat artışları bu açıktan kaynaklanmıyor. Tamamen global bir olay. Çin’deki olumsuz hava koşulları, çiftçinin başka tarım alanlarına kayması, Güney Amerika’da da olumsuz hava koşulları ve büyük kuraklık yaşanması dünyayı böyle bir sorunla karşı karşıya bıraktı. Dünyadaki bütün ithalatçılar kaynak olarak hep buraları gördüler. Bu kaynaklar kuruyunca değişik kaynaklara yöneldiler. O kaynaklarda da fiyatlar arttı. Fiyatların artışından ötürü bütün ülkeler, bütün kuru fasulye tüketicilerinin kuru fasulye arayışından dolayı fiyatlar arttı” diye konuştu.Bugün 2 bin 500 ile 3 bin dolar arasında Türkiye teslimi fiyatlar olduğunu dile getiren Arslan, bunun da yaklaşık 6 bin-6 bin 500 lira arasında bir fiyata karşılık geldiğini kaydetti. İthal kuru fasulyenin Türkiye’de yüzde 20 gümrük vergisi olduğu bilgisini veren Arslan, bunun sonucunda da 7-8 bin lira maliyet oluştuğunu, tüketiciye satış fiyatının da otomatik olarak arttığını söyledi.Türkiye’de kuru fasulye üretiminin yetmemesinin nedeninin, yetiştirilmesi zor bir olduğunu vurgulayan Arslan, “Fasulyenin yılda en az 5 defa sulanması, sulu yerde olması, 32 dereceden yukarı bir hava sıcaklığının olmaması ve çapalama lazım. Bundan dolayı da çiftçilerimiz daha kolay tarımı tercih ederek buğday, mısır ve ayçiçeği tarımına yöneldiği için kuru fasulyenin üretimi yıllar önce 400-500 bin tondan bugün 150-200 bin tonlara geriledi” ifadelerini kullandı.“FİYAT ARTIŞI 2014’TE DE DEVAM EDER”Kuru fasulyedeki fiyat artışının 2014 yılında da devam edeceğini belirten Arslan, “Çünkü kaynak yok. Kuru fasulye ancak Temmuz-Ağustos aylarında erkenci çıkar ama genel olarak Ağustos’un sonunda. Çok uzun bir zaman var. Dolayısıyla bu zaman dilimi içerisinde her ne kadar soğuklar bitince kuru fasulye tüketimi azalsa da BM’nin gıda sepetinde kuru fasulye çok önemli bir yer tutuyor. Biz sadece Türkiye’yi beslemekle kalmıyoruz, Türkiye ile beraber şu anda Suriye’deki kamplara ve Irak’taki kamplar ve oradaki halka da Türkiye üzerinden kuru fasulye sevkıyatı yapıyoruz. O nedenle bu artışlar Türk halkından ziyade diğer yardıma muhtaç Suriye ve Irak halkına çok büyük bir külfet oluyor. BM’nin de sepetinde temel gıda maddesi olduğu için sepetin fiyat artışını da çok etkileyen bir rakam bu fiyatlar. Ben bir fiyat düşüşü beklemiyorum. Şu anda bizim toptancılara satış fiyatımız 7-8 bin lira arasında. Eğer vergi geri alınırsa bana göre artmaz” şeklinde konuştu.Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan kuru fasulyedeki gümrük vergisinin kaldırılmasını talep etiklerini de belirten Arslan, “Başka yapacak hiçbir şey yok. Tarım Bakanlığı tahmin ederim bunu dikkate alacaktır. Vergiyi sıfırlamak lazım, tüketici daha hesaplı mal alabilsin diye” dedi.“2016 TÜRKİYE İÇİN ÇOK İYİ BİR TANITIM YILI OLABİLİR”Ayrıca kuru fasulyenin diğer baklagiller gibi insan sağlığına çok uygun bir bitki olduğunun altını çizen Arslan, şöyle devam etti:“Aynı zamanda diyabetik ve kolon kanserini önleyen tek bitki bu diyebilirim. Bu nedenle bu tür bitkilerin korunması lazım. Aynı zamanda bakliyatın ana vatanı Türkiye. Bu da Türkiye için bir avantaj mı dezavantaj mı tartışılır ama Türkiye’nin girişimi ve Hindistan, Pakistan ve bakliyat üreten diğer ülkelerin de katkısıyla 2016 yılı Birleşmiş Milletler’de (BM) ‘Dünya Bakliyat Yılı’ ilan edildi. Bu açıdan 2016 yılı Türkiye için çok iyi bir tanıtım yılı olabilir. 2016 yılında BM’nin gongu Tarım Bakanımız tarafından çalınacak inşallah ve o yıl ‘Dünya Bakliyat Yılı’ ilan edildiğinde Türkiye’ye müthiş bir reklam avantajı sağlayacaktır. Aynı zamanda sağlıklı bir ürün olduğu için bütün diyetisyenler tarafından da tavsiye ediliyor. Yani kuru fasulyenin faydaları anlatmakla bitmez ama yıllar önce bir türkü vardı, ‘Bu fasulye 7,5 lira’ diye. Hakikaten o oyun havası bugün yerini buldu.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: