Kurullar niçin kurulur?

Ancak üzülerek belirteyim ki ülkemizde kurullar ilk etapta akla gelen bir konu ile ilgili olarak karar alma, iyileştirici düzenlemeler yapma gibi esas görevlerinin yanı sıra, bir şeyler yapıyormuş görüntüsünü verme yani halk deyimiyle “ havanda su dövme içinde “kurulurlar.

Esas görevlerini yerine getirmeyen kurullar ne yaparlar? O konuda baskı grubu oluşturan kesimlerin havasını alırlar,işi soğuturlar, zamana yayarlar.Balık hafızalı toplumda zaman içerisinde konuya duyarlılığını kaybeder. Ticaret ve Sanayi Odası Başkan vekili 45 yıllık arkadaşım Nedim Kuzu twitırına kurullarla ilgili düşüncelerini atmış.

İlimizdeki kurulların durumunu anlatıyor.Bir çoğunda sivil toplum kuruluş temsilcilerinin üye olarak katıldığı bu kurulların işlevsel olmadıklarından yakınıyor Kuzu.Kurulların mevzuatlarında belirtilen sürelerde toplanmadığına değinen Kuzu, daha çarpıcı bir konuya değiniyor ve bazı kurulların on yıldan beri aynı üyelerle toplandıklarına vurgu yapıyor.

Bu kurullara temsilci atayan kurumlar bu güne kadar birkaç kez genel kurul yaparak güven tazeler veya yönetim el değiştirirken, bu kurullarda aynı temsilcilerle görev devam etmenin bir anlamının olmayacağı gün gibi aşikar. Yani üyeleri böyle belirlenmiş olan kurullar ya toplanmazlar ya da öylesine toplanırlar. Yasal mevzuat konusunda uzun yıllar müfettişliğinin getirdiği büyük bir duyarlılık içerisinde olan Valimiz Sayın Musa Çolak’ın bu konuya el atmasında yarar görüyoruz.

Bir kaç yıl öncesinde hükümetin tüm yönetmelik ve kanunlar konusunda yaptığı gibi konuyu detaylı mercek altına almalı, işlevselliğini kaybetmiş kurullar yenilenmelidir. Unutmayalım ki ilimizin bir çok sorunu var ve bu sorunların çok önemli bir bölümü kurumların koordinasyonu ve halkın desteği ile çözülebilecek sorunlardır. Bunu da sağlayacak olan da gerçek anlamda oluşturulan ve görev yapan kurullardır.