Kuşaklı Köyü Muhtarı Cemiloğlu: Asker De Bizim Evladımız Köylüler De

Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı köyünde kaçakçılık yapıldığı iddiası üzerine gece saatlerinde yapılan operasyonda yaralanan üç sivil ve iki askerin tedavileri devam ediyor. Yaralıları ziyaret etmek için hastaneye gelen muhtar Cemiloğlu, köyde beklenmedik tatsız olayların yaşandığını belirterek, "Asker de bizim evladımız köylüler de." dedi. 500 askerin köye girdiğini aktaran Muhtar Cemiloğlu, "Maalesef köy halkı ile karşı karşıya geldiler. Ben Alay Komutanı'ndan rica ettim. Arife günü tatsız bir olayla karşılaşmayalım askerinizi çekin. Çünkü askerlerde bizim çocuklarımız köy halkı da. Sonra savcıyı aradı. Telefonu bana verdi. Aynı şeyi savcıya da söyledim. Kaymakam ve belediye başkanından da rica ettim. Maalesef hiç kimse olayın önüne geçemedi. Kuşaklı köyünün ismini kötüye çıkarmak ve köy halkı ile askerler karşı karşıya getirilmeye çalışılmış gibi." diye konuştu. "KOMUTANA, 'BİR ASKER VEYA SİVİL VURULURSA BEN SENİ ÖNCE ALLAH'A, SONRA DEVLETE ŞİKAYET EDECEĞİM' DEDİM"Sınırın gece açıldığını buna karşın sabah köye baskın yapıldığını iddia eden Muhtar, "Bu gelen askerler gitsin sınırı beklesin. Bu kadar asker gelse zaten mümkün değil kimse geçemez. Sonra iki panzerin ışığı doğrultusunda kaçakçılar geçiyor, sabah bizim köye rastgele ateş ediliyor. Bu olacak iş değil. 12 yaşında çocuk vuruldu. Birkaç asker yaralandı. Yani askerler bizim için çok önemli, benim çocuğum da bayramdan sonra askere gidecek. Biz kaçakçılığa karşıyız. Yalnız böyle bir kaç kişinin bunu da komutana söyledim. ‘Bir asker veya bir sivil vurulursa ben seni önce Allaha, sonra devlete şikayet edeceğim’ dedim. Yine takmadılar. Yine köye girdiler, aynı Filistin ve İsrailliler arasındaki olaylar bizim başımıza geldi." ifadelerini kullandı. "YARALILAR İÇİN 112’Yİ ARADIM 'BİZ KÖYE GELEMİYORUZ' DEDİLER" Terörist olmadıklarını, terör yaratmak istemediklerini söyleyen Cemiloğlu, şöyle devam etti:"Ama böyle bazı zihniyetler bu terörün bu köylere gelmesini istiyorlar. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlarıma, valime şikayet ediyorum. Şikayetçiyim bu konuda. Bizim şimdi birkaç çocuğu yoldan aldılar, araba yaralıyı getiriyor. Çocuğu zorla indiriyorlar. Kurşunla vurulmuş. Arabasının camları kırılmış. Bu olacak iş mi, biz ne yaptık? Köyde yaralı var, 112’yi arıyorum. 'Biz köye gelemiyoruz' dediler. Biz Suriye’de mi yaşıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşıyoruz. Bu bayrakla övünüyoruz, hizmetçisiyiz, emrindeyiz.