Nisha Patel-Nasri, Mayıs 2006'da, Londra'da, eşi ile birlikte yaşadığı evinde kokunç bir cinayetin kurbanı oldu. Evde yalnız olduğu sırada bıçaklı saldırıya uğrayan genç polis Nisha, saldırıdan dakikalar sonra, kan kaybından öldü.
Eşi Fadi Nasri eve geldiğinde, eşinin cesediyle karşılaştı. Polisi çağırdı ve aylarca yasa boğuldu. Cenze töreninde ayakta zor durduğu gözlenen acılı koca kimseyle görüşmedi, sık sık ağlarken görüldü.
Her yerde el ele, göz göze görülen ve çevrelerinde "mükemmel çift" olarak anılan çift için tüm tanıdıkları büyük bir üzüntü yaşadı. Ancak dün, gerçek kesin bir şekilde ortaya çıkınca, Nasri çiftini tanıyan tüm kadınlar dehşete kapıldı. Bir erkeğin bu kadar aşık rolü yapabileceğini düşünmediklerini söyleyen kadınlar "Yine de mükemmel cinayet yoktur" dediler.
Meğer, korkunç cinayeti planlayan "acılı kocadan" başkası değilmiş. Cinayeti soğuk kanlılıkla planlayan, kiralık katil tutan, karısının cinayet gecesi evde tek başına bulunmasını sağlayan, ona 350 bin sterlinlik hayat sigortası yaptıran kişi, kocasından başkası değilmiş.
Cinayeti 2 yıldır araştıran polis, Fadi Nasri'nin, eşinden kalan evi 410 bin sterline satması sırasında ilk ipucunu yakaladı. Evin satışından gelen parayla ortadan kaybolan Fadi Nasri'nin Litvanyalı genç sevgilisine yeni bir ev almaya çalıştığı anlaşıldı.
Eşinin hayat sigortasından elde ettiği yüklü parayla, cinayetten 1.5 yıl sonra lüks içinde yaşamaya başlayan Fadi Nasri dün mahkeme önüne çıktı ve suçlu bulundu. Nasri hakkındaki cezaya önümüzdeki hafta yapılacak duruşmada karar verilecek.