Tiyatro Sanatçısı Haluk Bilginer, gercekgundem.com haber sitesine yolladığı mektupla, tartışmaya kaldığı yerden devam ediyor. İşte Bilginer'in yolladığı o mektup:
KUTSAL'A MI DOKUNDUM?
Bir mesleği kutsallaştırmak çabası nedendir acep?
Mesleği doğru dürüst icra etmek yerine, mesleklerini kutsallaştırıp, göz boyamak isteyenlere ayna tutulmuş gibi mi oldu?
Bir marangoz övünmüş müdür hiç? Babam öldüğünde atölyeye gidip, iki masa bir büfe zımparaladım, diye.
Bir aşçı böbürlenmiş midir? Anamı kaybettikten sonra mutfağa girip bir tepsi baklava açtım, diye.
Oyuncu niye aynı durumu kullanarak farklı bir algı yaymak isteğindedir dersiniz?
Oyunculuk niçin kutsaldır da, inşaat işçiliği değil? ...
Kendi suretini aynada görüp de aynayı kırmaya çalışana ne demeli?..
Haberi kaynağından okumadan, hatta haberin sahibine sormak gerekirken, nasıl bir gaza gelmektir bu?
Sansasyonel başlık atmak gazeteci refleksidir mutlaka..
Konuşma anında, öfkeyle, bir durumun altını çizmek adına sarfedilmiş sözleri alıp, içeriğinden bağımsız kullanmak yazanın tasarrufudur tabii ki.
O başlığın altındakini okumak zahmetinde bile bulunmadan, hangi bağlamda, kimler ve hangi durumlar kastedilerek sözün sarfedildiğini araştırma zahmetine katlanmadan nasıl bir saldırıdır bu? ...
Nasıl ve ne sebeple bir nefret birikmiştir ki, o düğmeye basıldığı anda patlar?
Yıllardır söylüyorum söylediklerimin aynısını, tık yok!
Konunun içeriğine bakmadan, neler söylendiğine kulak asmadan, tartışmaya girmekten kaçınarak, sadece "YAVŞAK" la ilişkiye girip, salyalar akıtmak...
Alakalı, alakasız birsürü insan...
Aynı meslekten sayıldıklarımız nereden çıkardılar seyirciye laf ettiğimi?..
Nasıl bir niyet okumadır bu?
O laf konunun muhataplarınadır, seyirciye değil, haberiniz ola ...
AMA ....."YAVŞAK " da ne kadar güzel bir sözcüktür, değil mi?
YAV- diye alt perdeden başlayıp. Ş harfinden aldığı güçle surata tokat gibi patlar ....
Gözünü sevdiğimin Türkçesi ...
HALUK BİLGİNER
gercekgundem.com