Kuzey Kore hapishanelerinde yaşadıkları kan dondurdu

Timothy Cho, Kuzey Kore’de hapishanede yaşadığı ve tanık olduğu işkenceleri anlattı.

The Sun’ın haberine göre Timothy Cho adlı Kuzey Koreli, kiliseye gittiği gerekçesiyle bir mahkumun hapishanede zincirlendiğini ve gittiğini itiraf ettikten sonra vahşice dövüldüğünü iddia etti.

Basına sızan fotoğraflarda Kuzey Koreli askerler ülkedeki mahkumları vahşice dövüyor.

Göz altında işkenceye tanık olduğunu söyleyen Timothy Cho “Polis kelepçesini çıkardı ve kelepçeyle adamın kafasına vurdu. Kanlar akıyordu” dedi.

Kendisinin de işkence gördüğünü söyleyen Timothy’nin sırtında hala dövüldüğü metal borular ve tahta kazıkların izi bulunuyor. Vücudundaki kırıklarla birlikte düzinelerce başka mahkumla aç bir şekilde küçücük hücrelere atılan Timothy’nin yaşadıkları korku filmlerini aratmıyor.

Reklam
Reklam

“Küçücük bir odada 50 kişiden fazlaydık” diyen Timothy, mahkumların birbirinin kollarına ve bacaklarına yaslanmak zorunda kaldığını söyledi.

Hristiyan Kuzey Koreli mahkumların kaldığı hücrelerin bir örneği.

Güvenlik nedeniyle fotoğrafı çekilmeyen Timothy’nin çizilmiş bir portresi.

Küçücük hücrelerde kalabalık şekilde tutulduklarını söyleyen Timothy “Sabah arkamda oturan adamın ölmüş olduğunu keşfettim. Muhtemelen işkence yüzünden öldü” dedi.
Timotyh, gardiyanların sabah ölü adamı yerde sürükleyerek dışarı çıkardığını sözlerine ekledi.

İNANÇLILAR İÇİN GEZEGENDEKİ EN KÖTÜ YER

Kuzey Kore’de insanların ibadet etmesine izin verilen tek Tanrı Kim Jong-un ve ailesi olduğunu söyleyen Timothy, bu durumun Kuzey Kore’de yaşayan Hristiyanlar için korkunç bir gerçek olduğunu belirtti.

Dünyadaki inanç kaynaklı kötü muameleleri takip eden Open Doors adlı kurum, Kuzey Kore’yi gezegendeki en kötü yer olarak seçti. Organizasyonun tahminine göre Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde korku içinde yaşayan 300 bin Hristiyan olduğu tahmin ediliyor. Open Doors, 300 bin Hristiyan’ın 50 bin ila 70 bin tanesinin çalışma kamplarında ve korkunç şartlarda tutulduğuna inanıyor.

Reklam
Reklam

Open Doors International’dan strateji ve araştırma direktörü Dr. Boyd-Macmillian, bu hapishaneler için “Yalnızca fare avlayıp yiyerek hayatta kalabilirsiniz” dedi.

Kuzey Kore’deki çalışma kamplarındaki hayat korkunç ve kasvetli.

Hristiyanların en kötü ve en tehlikeli işlerde çalıştırıldığını belirten Dr. Boyd-Macmillian “Uygun ekipman olmadan erimiş çelik dökmeniz istenebilir” dedi.

Birçok Kuzey Koreli gibi Timothy, Çin sınırından kaçmaya çalışırken misyonerler tarafından yardım gördükten sonra Hristiyan oldu.

Yalnızca Hristiyanlıkla temas etmek bile yakalanıp ülkesine geri gönderilen Timothy’nin göz altında haftalarca ağır işkenceler görmesi için yeterli oldu. Timothy, karşılaştığı zulümü anlattı.

SEKİZ YAŞINDA EVSİZ KALDI

Timothy’nin hayatta kalma mücadelesi, ülkenin sel felaketi ve siyasi faktörler nedeniyle kıtlık altında olduğu 1990’lı yıllarda başladı. O dönemde hayatını kaybedenlerin sayısı net olarak bilinmese de, yüz binlerce hatta milyonlarca insanın öldüğü tahmin ediliyor.

Zorlu Yürüyüş adlı verilen kıtlık döneminde birçok çocuk açlıktan öldü.

Reklam
Reklam

Anne ve babası ülkeden kaçınca pek çok insan gibi evsiz kalan Timothy henüz sekiz yaşındaydı. “Evsiz bir çocuktum” diyen Timothy, “Birkaç arkadaşımla birlikte dışarda yaşamaya başladık. Birlikte uyuyor ve her gün yiyecek arıyorduk. Birkaç tanesi sokakta öldü. Hayatta kalan oldu mu, bilmiyorum” dedi.

Kıtlık sürecinde binlerce kişi evsiz kaldı.

Ebeveynleri kaçtığı için düşman olarak görülen bir kesimin parçası haline gelen Timothy’nin durumu daha da kötüye gitti. Timothy sonunda büyük annesiyle birlikte bir barınak bulmayı başardı. Ancak onun durumu, Kuzey Kore’de onun için bir gelecek olmadığı anlamına geliyordu.

Kuzey Kore’de çok sayıda çocuk gıda yetersizliği ile karşı karşıya kaldı.

Düşman bir sınıfa ve dışlanmış bir gruba ait olduğunu düşünen Timothy “Artık umudum kalmamıştı ve depresyona girdim. 17 yaşına gelince ülkeyi terk etmeye karar verdim” dedi.

Timothy bir gün büyükannesine haber vermeden Çin sınırına doğru ilerledi.

“BENİ ÖLDÜRECEK”

Çin’de tüm Kuzey Koreli sığınmacıları büyük tehlikeler bekliyor. Polis tarafından bulunan sığınmacılar tutuklanarak sınır dışı ediliyor.

Reklam
Reklam

Güney Koreli Deniz Piyadeleri son derece güvenli sınır boyunca devriye geziyor.

Sığınmacı olarak kendisini bekleyen tehlikeler nedeniyle Çin’de olduğu süre boyunca saklanmak zorunda kaldığını söyleyen Timothy “İlk olarak misyonerlere ait bir evde kaldım. Orası gizli bir yerdeydi” dedi. Misyonerlerin boynuna taktığı haçtan çok korktuğunu söyleyen Timothy, onların dostane tavırlarından şüphelendiğini söyleyerek “Bana gösterdikleri yakınlığın sahte olduğunu, gece beni öldüreceklerini düşündüm” dedi.

Kuzey Kore’deki Hristiyanlar, yakalandıkları takdirde korkunç sonuçlarla karşılaşıyor.

Timothy bütün okul yaşamı boyunca Kuzey Kore rejimi tarafından Hristiyanların organ yiyen, kan içen, çocukları kaçıran vampir benzeri yaratıklar olduğu söylendiğini belirtti. Kuzey Kore’de en nefret edilen düşman olarak ABD kabul ediliyor. Bu yüzden Hristiyan misyonerler Batı ideolojisini yayan kişiler olarak görülüyor.

Bu inançla büyüyen Timothy de haç kolyesininin lanetli olduğunu düşündüğünü söyleyerek “Kolyeye dokunduğumda elimin hemen çürüyeceğine inanıyordum” dedi.

Reklam
Reklam

Timothy o gece misyonerlerin evinden kaçtı; ancak Çin’de uzun süre kalamadı. Moğolistan’a girme girişimi sırasında Çinli askerler tarafından vurularak tutuklandı.

İŞKENCE VE TERÖR

Timothy kısa süre sonra Kuzey Kore’ye getirildi ve göz altına alındı.

Kuzey Kore’de çekildiği iddia edilen görüntülerde kaçak mahkumlar korkunç işkencelere maruz kalıyor.

Polislerin sık sık kaçak mahkumların yanına gelerek onlara sorular sorduğunu söyleyen Timothy “Kiliseye gidip gitmediğimizi, yabancı misyonerlerle tanışıp tanışmadığımızı, dua edip etmediğimizi soruyorlardı” dedi.

Sorgu sırasında bir mahkumun kiliseye gittiğini kabul ettiği için vahşi bir şekilde dayak yediğine tanık olan Timothy, misyonerlerle herhangi bir teması olduğunu reddetmesine rağmen Çin’de geçen zamanı nedeniyle korkunç şekilde dövüldüğünü ve işkence gördüğünü söyledi.

Basına sızan başka bir görüntüde, acımasız bir polis tarafından dövülen bir kadın görülüyor.

Haftalar süren işkencenin sonrasında iyileşmesi için kısa süreliğine Timothy’e dışarı çıkma izni verildi. Onu yakalayanlar Timothy’nin anlattıklarından daha fazlasını bildiğine ve onu öldürürlerse bunu öğrenemeyeceklerine inanıyordu.

Reklam
Reklam

Timothy geri alınırsa, Kuzey Kore’deki ceza sisteminden asla kaçamayacağını fark etti.

Dışarıda olduğu üç gün boyunca Timothy bir yolunu buldu ve tekrar Çin’e kaçtı. İlk kaçma deneyiminde Moğolistan girişinde vurulan Timothy, bu sefer farklı bir yol denemeye karar verdi ve sekiz Kuzey Koreli sığınmacı ile birlikte Şangay Amerikan Okulu’na girmeye karar verdiğini söyleyen Timothy, “Bir Amerikan okuluna girerken tutuklanırsanız ve Kuzey Kore’ye gönderilirseniz, size asla hoşgörü gösterilmez. Hatta halka açık infaz bile yapılabilir” dedi.

Kuzey Kore’de infaza tanık olanlar, uçaksavar silahlarla mahkumların parçalara ayrıldığını söylüyor.

Timothy, artık İngiltere'de yaşıyor.

Grup, sığınma hakkı kazanmak umuduyla 2004 yılında Şangay Amerikan Okulu’na girdi ve kendilerini yardıma ihtiyacı olan Kuzey Koreli sığınmacılar olarak tanıttı. Özel diplomatik dokunulmazlığı ve ABD ile bağı olmayan okul, kaçakları Çinli yetkililere teslim etti. Çin hükümeti inanılmaz bir şekilde Timothy ve diğer sığınmacıları Kuzey Kore’ye iade etmemeye karar verdi.

Reklam
Reklam

Timothy o olayı “Bu Çinli yetkililerin Kuzey Koreli sığınmacıları Filipinlere sınır dışı ettiği ilk, belki de tek vaka. Bunu nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama hapishanenin kapısı sanki gözlerimin önünde yıkıldı. Güney Kore’ye varmak bir özgürlük duygusuydu” sözleriyle anlattı.

Timothy, Güney Kore’ye geldiğinde babasıyla tekrar temasa geçti, 2008’de ise İngiltere’ye gelerek Manchester’da Open Doors ile birlikte çalışmaya başladı.

Anahtar Kelimeler: