"Laiklik kimsenin tasarrufu altında değildir"

ANKARA (ANKA)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelere türban serbestisini getirecek Anayasa değişikliğiyle ilgili eleştiriler üzerine "Bugün laiklik ilkesinin Anayasamıza girmesinin 71'inci yıldönümünü. Laiklik ilkesi kimsenin tasarrufu altında değildir. Bugün ülkemizde parlamento çatısı altında laiklik ilkesine karşı olduğunu söyleyen bir parti mi var? Karşısında olduğunu söyleyen bir milletvekili mi var? Nerden çıkıyor bunlar?" dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada türban ve laiklik tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Üniversitelere türban serbestisi getirecek Anayasa değişikliğiyle "vatandaşla devlet arasındaki güven ilişkisini zedeleyen bir tartışma konusunu tedavülden kaldırmak" istediklerini belirten Erdoğan, yapılması istenilen değişikliğin iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, değişikliğin, yüksek öğretimde eğitim hakkı, bilim özgürlüğü kapsamında evrensel hukuk ilkelerini hayata geçirmek ye yönelik bir düzenleme olduğunu kaydederek, "Kimse bunu başka bir yerlere çekmesin, buna gayret etmesin. Temel hak ve özgürlükler içinde değerlendirilmesi gerekli olan bu konuyu farklı yerlere çekmek ülkedeki toplumsal barışa gölge düşürme gayretidir. Bundan başka bir şey değildir" dedi.

Reklam
Reklam

Konuyla ilgili kaygı ve eleştirileri dikkatle izlediklerini de söyleyen Erdoğan, bu eleştiri ve kaygıları çözüm arayışına katkı olarak gördüklerini ifade etti. Erdoğan, "Kimsenin endişesi olmasın. Biz siyasi tercihine yaşam biçimine bakmaksızın bütün vatandaşların yanındayız" dedi.

-"KOPARILAN FIRTINALAR YENİ DEĞİL"-
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda koparılan fırtınalar yeni değil. Şu anda bir Başbakan olarak bunları izliyorum ama aynı senaryoları 1994'te İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman da izledim. Yine aynı senaristler vardı, aynı aktörler vardı, yine aynı şeyleri söylüyorlardı. Yapmadıklarımızla bizleri bir iftira kampanyası içerisinde suçlamaya çalışıyorlardı. Dikkat ederseniz aynı şeyi şimdi yapıyorlar. Neler demediler; otobüsleri ayırdığımızı, trenlerden aşağı attığımızı… bu tür kampanyaları sürdürdüler. Bizim İstanbul'a hizmetten başka aşkımız yoktu. Ve hamdolsun bu dönem hizmetleriyle anılan bir İstanbul var şimdi yine AK Partili bir belediye var. İstanbul'da yaşam her şey ortada. Haa aradıktan sonra bir şeyler bulursunuz, rahat bulursunuz. Ben de istediğim zaman istediğim yerde neler bulurum neler. Ama dürüst olun samimi olun. Bardağın boş tarafıyla değil dolu tarafıyla ilgilenelim. Buna bakalım. Buna kimse bakmıyor."

Reklam
Reklam

-"LAİKLİK KİMSENİN TASARRUFUNDA DEĞİL"-
Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girmesinin 71'inci yıldönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, "Laiklik ilkesi kimsenin tasarrufu altında değildir. Bugün ülkemizde parlamento çatısı altında laiklik ilkesine karşı olduğunu söyleyen bir parti mi var? Veya karşısında olduğunu söyleyen bir milletvekili mi var? Nerden çıkıyor bunlar? Önüne gelen orayla kendine göre bir ilinti kurmaya gayret ediyor. Bunlar çok yanlış" dedi.
Milletin Cumhuriyet'in temel niteliklerini benimsediğini, laiklik gibi demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini de içselleştirdiğini kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:
"Bundan sonra da bizi millet olarak bekleyen çok önemli bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyorum. O da laikliği ayrıştırıcı değil birleştirici bir ilke olarak yaşatıp gelecek nesillere taşımaktır. Bunun için bütün Cumhuriyet değerlerimiz gibi laiklik ilkesini de her türlü gündelik siyasi tartışmanın üstünde tutmaya büyük bir özen ve dikkat göstermeliyiz. Ama laiklik üzerinden geçinmeye değil. Bunun da altını çiziyorum."

Reklam
Reklam

-"SİYASİ İKTİDARLAR SORUNLARI ÇÖZER"-

Başbakan Erdoğan, üniversitelerde yaşanan türban sorununun hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun o iktidarın çözmesi gereken bir konu olduğunu savunarak şunları söyledi:
"Bu soruna muhatap olmayan parti yoktur. Siyasi iktidarlar sorun çözerler, sorun çözmek zorundalar. Ülkelerindeki sorunları azaltmanın gayreti içinde olmak durumundadırlar. Sorun üretmek gibi bir görevi olamaz siyasi iktidarların. Bu ülkede, bu güzel ülkemizde böyle bir sorun var mı var? O zaman bu sorunu çözmek kimin görevidir, siyesi iktidarların görevidir. İşte şu anda iki siyasi parti bu noktada bir karar birliğine varmış bir mutabakat sağlamış ve bununla da bu adımı atmış. Sorun bugün ne kadar iktidarı ilgilendiriyorsa muhalefeti de aynı ölçüde ilgilendiriyor. Siyasetin temel görevi eğer vatandaşla devlet arasındaki sorunları çözmekse aradaki mesafeyi de kaldırmaktır. İşte biz bu aradaki mesafeyi de kaldırıyoruz. Bu milletin hukuku ancak ve ancak birliğimizi ve beraberliğimizi savunarak korunabilir."

Reklam
Reklam