MUĞLA (İHA) - Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Yalıkavak beldesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belde Teşkilatı Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Laiklik" konulu panele cumhurbaşkanlığı seçimleri damgasını vurdu.
Yalıkavak Belediyesi Mehmet Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Senal Sarıhan, Yargıtay eski Başsavcısı ve Onursal Başkanı Sabih Kanatoğlu ve gazeteci-yazar Tuncay Özkan, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanatoğlu'nun kültür merkezine girişi sırasında paneli izlemeye gelen vatandaşlar, "Türkiye laiktir, laik kalacak" şeklinde slogan atarak sevgi gösterisinde bulundu. Panelde Türk milletinin cumhurbaşkanının kim olacağı konusunda öncelikle bir merak, sonra da kaygı ve korku içinde olduğunu söyleyen Kanatoğlu, "Merak genlerimizde var. Çünkü biz, kim ne derse desin binlerce yıldan gelen han, hakan, kaan, sultan modeli ile bugünlere geldik. Bu, cumhuriyet döneminde cumhurbaşkanının devletin başı olma niteliği ile eşdeğerdir. Türk milleti o nedende cumhurbaşkanının kim olacağını merak etmektedir. Ayrıca kaygı duymaktadır. Neden? Çünkü cumhurbaşkanı nitelikleri itibariyle sadece 101. maddede sayılan 40 yaşını bitirmek, yüksek öğrenim görmek, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmaktan ibaret değildir. Bunlar ön koşuldur. Niteliği doğrudan doğruya 103. maddedeki ant içme metninde vardır. Ant içme metninde sayılan nitelikleri taşıyıp taşımayacağı konusunda kaygı mevcuttur" dedi.
"Hepimizi korkutan başka bir nokta vardır" diyen Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanatoğlu, şunları söyledi:
"Bazılarının övündüğü bir olay var. 'Gelişerek değiştim' diyorlar. Tekrar değişmeyecekleri konusunda hiçbir güvence yoktur. Cumhurbaşkanı makamına tekrar değişme olasılığı bulunan kişinin seçilmesi halinde, laik demokratik cumhuriyetin ılımlı İslam Cumhuriyeti, bir Arap ülkesi haline geleceği korkusu hepimizin içinde vardır. Cumhurbaşkanı tarafsız olacaktır. Ancak bu tarafsızlık partiler arası çalışmada tarafsızlıktır. Partiler üstü olmaktır. Yoksa cumhurbaşkanı taraftır. Nasıl taraftır? Her şeyden önce Atatürk milliyetçisi olacaktır. En önemlisi laik cumhuriyete bağlı kalacaktır."
Yaklaşık 3 saat süren panelde kendisinin bir zihniyetten bahsettiğini kaydeden Sabih Kantoğlu, "Falan filan, a, b, c kişilerinin cumhurbaşkanı olmamasından bahsetmiyorum. Adı geçen kişilerin gerçekte o zihniyetin sahibi olmaları da ayrı bir konudur. Atatürk'ten ders almayanların Türkiye Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmaya hakları yoktur" diye konuştu.
Kanatoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak oturumun açılabilmesi için 367 milletvekili sayısı konusunda da, "Bu hukuki görüşü bir makalemde anlatırken, o maddeyi şu sözlerle bitirmiştim: 'Siyasi partileri ve milletvekillerini Türk milleti önünde bir onur sınavı beklemektedir'. Ben bu sözü boş yere söylemedim. Çünkü geçmişte siyaseti yozlaştıran, halkı siyasetten iğrendiren çok transfer borsaları gördük. Ancak hiçbir zaman bugünkü kadar, o şekilde oy kullanarak menfaat sağlamaya teşebbüs edenler bu kadar açığa çıkmamıştı. Benim bu iddiamdan sonra transfer borsaları kurulur ve bu transfer borsası ile 367 sayısı bulunur ise; o takdirde bu transferi yapanlara çok rahat bir şekilde satılmış diyebilirsiniz" şeklinde ifadeler kullandı.
Kanatoğlu, "Umudunuzu kaybetmeyiniz" diye başladığı sözlerini ise, "367'yi bulurlarsa bu meşhur Büyük Millet Meclisi'nden istedikleri gibi bir cumhurbaşkanı seçebilirler. O zaman genç, ihtiyar her Türk vatandaşının mutlaka yapması gereken bir iş vardır. Önümüzde genel seçimler var. Genel seçimlerde 276'yı bulduğunuz anda 367 birden bire 276'ya iner ve sizi hukuken temin ederim; 276 kişi o Çankaya'ya çıkan kişiyi rahatlıkla o yokuştan aşağı itecektir" diyerek tamamladı.