Laparoskopi'nin Doğru Kullanımı Hasta Için Önemli

 İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Faruk Buyru, "Laparoskopi özel eğitim gerektiren

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Faruk Buyru, "Laparoskopi özel eğitim gerektiren ve deneyiminin yanı sıra aletlere de bağımlı bir işlemdir. Dolayısıyla aletlerin doğru ve yerinde kullanımını gerektirir. Yeterli altyapı ve donanım yoksa istenmeyen sonuçların yanı sıra riskler ortaya çıkar" dedi. Buyru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, laparoskopi'nin hastanın karnını açmadan, küçük delikler aracılığı ile ameliyat yapılmasını sağlayan teknik olduğunu belirterek, "Başlangıçta sadece teşhis amacıyla yapılan laparoskopi tekniği daha sonra dış gebelik, tüp bağlama, yumurtalık kisti, rahim alınması ve kanser ameliyatları yapılmaya başlandı" ifadesini kullandı. Dikiş atma tekniklerinin gelişimiyle miyom, rahim alınması ve kanser ameliyatlarının laparoskopiyle yapılabilir hale geldiğine dikkati çeken Buyru, şöyle konuştu: "Bugün dış gebelik ve kist ameliyatlarının büyük çoğunluğu laparoskopi yöntemiyle yapılmaktadır. Miyom ve rahim alınma ameliyatlarında da giderek tercih edilmekte, kanser olgularında da büyütmenin yanı sıra dar alanlara bile ulaşabilme özellikleri nedeniyle laparoskopinin üstünlükleri vardır. Tüp bebekten önce tüpleri kapalı olan hastalarda gebe kalmak için tek şans ameliyatla tüplerin açılmasıydı. Tüplerin açılması için yapılan ameliyatlar laparoskopinin ilk uygulama alanlarındandır. Yine kalıcı olarak tüplerin bağlanması da laparoskopiyle kolaylıkla yapılabilir. Sadece büyük ve çok sayıda olan miyomların çıkartılmasında laparoskopi tercih edilmeyebilir." Laparoskopinin özel eğitim ve deneyim gerektiren bir işlem olduğunu anlatan Prof. Dr. Buyru, "Laparoskopi özel eğitim gerektiren ve deneyiminin yanı sıra aletlere de bağımlı bir işlemdir. Dolayısıyla aletlerin doğru ve yerinde kullanımını gerektirir. Yeterli altyapı ve donanım yoksa istenmeyen sonuçların yanı sıra riskler ortaya çıkar. Uygun hasta seçimi, cerrahın deneyimi, aletlerin ve teknolojinin yerinde, doğru kullanımı ameliyatın başarılı geçmesi için gereken koşullardır" diye konuştu. Prof. Dr. Hasan Faruk Buyru, laparoskopik ameliyatların avantajları olduğunu belirterek, "Kamera ve optik sistemler görüntünün büyütülmesine olanak sağlamaktadır. Bu şekilde küçük damarlarlara ve kanamalara bile müdahale edilebilir. Karın açılmadığı için iyileşme ve işe dönme süreci daha kısadır. Yine karın bölgesinde büyük dikiş izleri olmadığı için estetik açıdan da üstünlükleri vardır. Yapılan ameliyat görüntülerinin kaydedilmesi, sözel olarak ifade edilemeyecek bazı şeylerin daha sonra değerlendirilmesine de olanak sağlamaktadır" şeklinde konuştu. Laparoskopinin daha fazla yapılması sonucunda açık ameliyatlarla ilgili kaygıların başladığını öne süren Buyru, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önceden laparoskopi yapan cerrah sayısı az iken günümüzde durum tersine döndü. Yeni yetişen operatörler daha çok laparoskopi eğitimi aldıkları için bu yöntemi tercih ediyor. Ameliyatın hangi yöntemle yapılacağına karar verirken, vakanın uygunluğunun yanı sıra cerrahın deneyimi ve önerileri de göz önüne alınmalıdır. Ülkemizde artık pek çok hastanede laparoskopi yapılması için alt yapı ve bu ameliyatları başarıyla yapabilecek operatörler mevcuttur. Genel olarak kısırlık nedeni ile yapılan ameliyatlarda laparoskopi tercih ediliyor. Bunun nedeni iyileşme sürecinin daha kısa olmasının yanı sıra laparoskopi sonrası karın içinde daha az yapışıklık olacağına inanılmasıdır. Bu da doğurganlığı olumlu etkilemektedir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz