Lavanta yağının kilosu 80 Euro

BURDUR ve Isparta'nın öncülük ettiği lavanta üretiminde hasat dönemiyle birlikte lavanta yağı da çıkarılmaya başlandı. Binlerce turisti çeken lavanta bahçelerinde iki tür üretilen lavantanın yağının kilosu 80 Euro'ya kadar alıcı buluyor.

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)- BURDUR ve Isparta'nın öncülük ettiği lavanta üretiminde hasat dönemiyle birlikte lavanta yağı da çıkarılmaya başlandı. Binlerce turisti çeken lavanta bahçelerinde iki tür üretilen lavantanın yağının kilosu 80 Euro'ya kadar alıcı buluyor.
Türkiye'de ilk olarak Isparta'nın Keçiborlu ilçesinde, yaklaşık 4 yıl önce de Burdur'un Karakent köyündeki Lisinia Doğa Yaşam Merkezi'nde ekimi yapılan lavanta, en çok bu iki ilde üretiliyor. Çok az su tüketmesi dolayısıyla her geçen yıl suyu azalan Burdur Gölü'nün korunması için de büyük önem arzeden lavanta, Lisinia Doğa Yaşam Alanı içinde, gölün hemen kenarında ve Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de ve Keçiborlu ilçesinin Senir beldesinde çok yaygın üretiliyor. Isparta ve Burdur'un yanı sıra Muğla, Denizli, Adana, Antalya ve Afyonkarahisar gibi çeşitli illerde de yaygınlaşan lavanta üretimi, toplamı 10 bin dekarı aştı. Bunun 6 bin 500 dekarı ise Burdur ve Isparta'da.
İklim değişikliği ve hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle bu yıl haziran ayında çiçeklenmeye başlayan lavantaların hasadı ise temmuzda başladı ve eylül ortasına kadar sürecek. Görsel güzelliğiyle mor bir şölen oluşturan Burdur ve Isparta'daki lavanta bahçelerine binlerce yerli ve yabancı turist akın ediyor. Hasadı başlayan lavanta bahçelerinde çekilen birbirinden güzel fotoğraflar, sosyal medyayı süslüyor. Lavanta, iki ilde kırsal turizme katkısının yanı sıra, başta yağı olmak üzere suyu, posası, kurusu ve üretilen çeşitli kozmetik ürünlerin satışıyla ekonomiye ciddi katkı sağlıyor.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜĞÜ
Burdur'da ilk dikimi yapan ve bugün 1100 dekara yakın arazide lavanta üretimini sürdüren Türkiye'nin en büyük üreticisi konumundaki Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu Öztürk Sarıca, hasadı yapılan lavantaların yağının çıkarılmaya başlandığını açıkladı. Sarıca, lavantanın az su tüketen bir bitki türü olmasıyla doğaya büyük katkı sağladığını, ilaç, kozmetik ve gıda gibi sektörlerde kullanılması dolayısıyla da önemli bir ekonomi ürünü olduğunu vurguladı.
100 KİLOGRAMDA 2 LİTRE YAĞ
Akçaköy'de maden ocağı yapılacak kurak dağları kiralayıp köylü gençlerle birlikte lavantayla süsleyen Sarıca, 100 kilogram lavanta çiçeğinden 2 litre yağ çıkarıldığını kaydetti. Bölgede yerli tür 'lavandula intermedia' ve en değerli tür 'lavandula angustifolia sevtopolis' olmak iki üzere iki tür üretim yaptıklarını belirten Sarıca, yerli türün kilogramının toptan 240 TL, sevtopolis türünün ise 80 Euro'dan satıldığını dile getirdi. Sarıca, “Lavanta yağı gıda, kozmetik, ilaç ve tekstil sanayilerinde kullanılıyor. Lavantanın yağı dışında suyu, posası ve kurusu da tüm bu sektörlerde kullanılıyor. Suyunun litre fiyatı ise yaklaşık 3 TL" dedi.
2 BİN 300 DEKARDA TIBBİ-AROMATİK BİTKİ
Lisinia olarak 2 bin 300 dekar alanda tıbbi ve aromatik bitki üretimi yaptıklarını anlatan Sarıca, “Bunun bin 100 dekarı lavanta, 500 dekarı adaçayı, 350 dekarı kekik, 300 dekarı gül, 50 dekarı melisa. Gül hasadı mayısta yapıldı ve gülyağı bu yıl 6 bin ile 9 bin Euro arasında satıldı. Adaçayı yağı 390 TL, kekik yağı 290 TL, melisa yağı ise 2 bin Euro. Bu bitkiler aynı zamanda süs ve çay gibi kuru olarak da kullanılıyor. Örneğin Alzheimer ve beyin fonksiyonu problemi olanlar melisa çayını tüketebiliyor. 100 gramı 10 TL" dedi.
5 MİLYON TL'YE YAKIN GELİR
Türkiye genelindeki 10 bin dekarı aşkın arazideki lavantanın yaklaşık yarısının yağ üretimi için kullanıldığını belirten Sarıca, toplamda 14 bin litre yağ elde edildiğini, 2,1 milyon TL gelir sağlandığını kaydetti. Yaklaşık 3 bin dekar alanda üretilen lavantanın ise kuru olarak değerlendirildiğine işaret eden Sarıca, kilogram fiyatının 8- 10 TL arasında değiştiğini, yaklaşık 1,6 milyon TL gelir sağlandığını anlattı. Öztürk Sarıca, yağ ve kuru lavanta gelirinin yanı sıra suyu, posası, henüz kısmi üretimi yapılan krem, sabun gibi ürünler ve turizm geliri eklendiğinde lavantanın Türkiye ekonomisine bugünkü katkısının 5 milyon TL'nin üzerinde olduğunu açıkladı.
LAVANTA YASTIĞI, SAKİNLEŞTİRİYOR
Lavantanın hoş kokusunun sinir sağlığı açısından ciddi fayda sağladığını ve sakinleştirici etkisi olduğuna dikkati çeken Öztürk Sarıca, tekstil sektöründe pamuk veya elyaf karışımı lavanta posası kullanılan yastık üretildiğini, bu yastıkların uykuya geçişi kolaylaştırdığını dile getirdi. Sarıca, lavantanın antiseptik ve antifungal özellikleriyle de cilt sağlığı bakımından çok yararlı olduğunu belirterek, lavantanın esansiyel yağlarının cilt ve saç sağlığı açısından da önemli olduğuna işaret etti. Öztürk Sarıca, çay olarak da içilebilin kuru lavantanın özellikle kese içinde evlerde çeşitli yerlere asılarak kokusundan faydalanıldığını anlattı.
TÜRKİYE LAVANTA YAĞI İTHAL EDİYOR
Türkiye'nin yıllık lavanta yağı tüketiminin 10 ton civarında olduğuna dikkat çeken Sarıca, şu anki üretimlerle bunun ancak 4 tonunun karşılanabildiğini söyledi. Üretimin iç pazarda olduğu kadar yurt dışına ihraç edildiğine dikkati çeken Sarıca, üretimin yarıya yakınının ise kuru olarak değerlendirildiğini, kokusunun sakinleştirici etkisi nedeniyle demet veya kese halinde evlerde çok sık kullanıldığını söyledi. Sarıca, son yıllarda evlenen çiftlerin de küçük keseler halinde davetlilere düğün hediyesi olarak lavanta verdiklerini de kaydetti.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜNÜN ÖNEMİ
Oda parfümü, çay olarak da kullanılan lavantanın, yağı çıkarıldıktan sonra ihracatından daha çok katma değerli ürüne dönüştürülmesinin önemine vurgu yapan Sarıca, Lisinia olarak kolonya, krem, sabun gibi ürünlere dönüştürdüklerini, parfümü üzerinde de çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Lisinia'da üretilen lavanta, adaçayı, kekik, gül, melisa gibi tıbbi ve aromatik bitkiler ilaç, kozmetik ve gıda sektörlerinde önemli yer tutuyor. Bu ürünler sindirim sistemi rahatsızlıklarından enfeksiyonlara birçok rahatsızlığa da iyi geliyor.

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI