Ldv Foodrinks Projesinin Üçüncü Toplantısı Mersin'de Yapılıyor

Mersin Ziraat Odası, 'LDV Foodrinks' projesi kapsamında 6 Avrupa ülkesi ile birlikte tarımsal alanda gıda üretimi ve kalite kontrolünde yer alacak ara elemanların mesleki eğitiminde standartların oluşturulması için ortak bir eğitim politikası oluşturacak.

Mersin Ziraat Odası'nın (MZO) yürütücülüğünü yaptığı, Toroslar Belediyesi ile Mersin Üniversitesi'nin de katkı sunduğu Leonardo Da Vinci (LDV) Foodrinks Projesi'nin üçüncü toplantısı Mersin'de yapılıyor. Bulgaristan, İspanya, Macaristan, Fransa, Romanya, Yunanistan ve Türkiye'den Mersin Ziraat Odası'nın ortaklığında gerçekleştirilen projenin tanıtım toplantısı Yasemin Hill tesislerinde yapıldı. Toplantıya, MZO Başkanı Cengiz Gökçel, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Öğretim Görevlisi Proje Koordinasyon Birimi görevlisi Tanla Hatungil, proje ortağı 6 Avrupa ülkesinin temsilcileri ile MZO yönetimi katıldı.

Toplantıda, Mersin tarımı ve odanın çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra "Foodrinks Projesi"ni anlatan MZO Başkanı Gökçel, projenin, Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı bünyesinde Leonardo Da Vinci projesi olduğunu bildirdi. İlk iki toplantının Bulgaristan ve İspanya'da yapıldığını kaydeden Gökçel, projenin, iş dünyasının talepleri doğrultusunda mesleki eğitimin Avrupa düzeyinde standartlarını oluşturmayı amaçladığını söyledi. Bu amaca yönelik olarak, 7 farklı ülkeden 7 ortağın, yiyecek içecek üretiminde ve kalite kontrolünde yer alacak ara elemanların mesleki eğitiminde standartların oluşturulması için çalıştıklarını belirten Gökçel, projenin 18 ay süreceğini ifade ederek, "Projemizde, sektörün talepleri ve ortak ülkelerdeki mevcut uygulamalar göz önüne alınarak, eğitim programı planlayıcılarının görüşlerine ve kullanımlarına sunulmak üzere standart eğitim modülleri oluşturulacak. Projenin tarım ve gıda sektörünün gelişimine fayda sağlayacağına inanıyorum" dedi.

"Küreselleşen dünyada artık rakiplerin, rekabetin çok olduğu ortamlarda ülke olarak siz de önde giden ya da sizden öne geçmiş ülkelerin yaptıklarını öğrenmek durumundasınız, yoksa geriye düşüyorsunuz. Bir şeyler de üretemiyorsanız, rakipleriniz sizi ezip geçiyor" diyen Toroslar Belediye Başkanı Tuna da bu kapsamda bilginin paylaşılmasının önemine değindi. Projenin amacını, 'tüketicinin kaliteli gıdaları temin edebilmesin sağlamak, onlara ulaştırabilmek, kaliteyi de öne çıkartmak' olarak açıklayan Tuna, LDV kapsamındaki projelerin, gidip birbirini görme ve gördüklerini bölgesine uygulama şeklinde ufuk açma ve geliştirme projeleri olduğuna dikkat çekerek, "Bu tip projelerde olmak, görmek, gitmek lazım ki, rakiplerle mücadele etme şansı bulabilesiniz" diye konuştu.

"EĞİTİMDE ORTAK POLİTİKA GERÇEKLEŞTİRİLECEK"

Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gökçel, Türkiye ile Avrupa ülkelerindeki uygulamaların farkının sorulması üzerine, projenin, tarım ürünlerinin gıda üretim merkezlerinde çalışan ya da çalışacak elemanların eğitimini amaçladığı bilgisini verdi. Gökçel, "Hedefimiz, hem ürettiğimiz ürünleri dünya standardında tüketicilere ulaştırabilmek hem de bu işletmelerde çalışanların emek gücünü, bilgisini artırmak. Projenin temel amacı, tarıma dayalı gıda ürünü üreten tesislerin farklılıklarını gözlemleyip, burada en son teknoloji ya da hijyeni sağlayan, insanlara güvenle gıda tükettirmeyi amaçlayan bu 7 ülkede gelişmiş tesislerin, o ülkedeki tekniklerin geliştirilmesi için de ortak bir eğitim modeli oluşturulacak. Yani en istenilen ölçüde üretim yapan bu tesisler tespit edilecek, o tesislerdeki kaliteyi yakalamak için de elemanların yetiştirilmesi konusunda ortak bir politika geliştirilecek" ifadelerini kullandı.

"MERSİN YEKVÜCUT OLDU"

Türkiye'de son dönemde gıda sektörüne yönelik çok ciddi spekülasyonların gündeme geldiğinin anımsatılması üzerine de Gökçel, son 3 yıldır Tarım Bakanlığı'nın iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamaları gibi çalışmalarının bulunduğunu, ayrıca dünya standartlarında üretim yapan çiftçilerin belgelendirildiği bir sertifikasyon programı olduğunu söyledi. Çiftlilerin daha önceki yıllarda bir başına olduğuna işaret eden Gökçel, geç de olsa yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması için Mersin'de yerel yönetimler, odalar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitenin son 4 yıldır olağanüstü bir çaba sarf ettiğini anlattı. Basında çıkan bu tür haberlere çok üzüldüklerine vurgu yapan Gökçel, şunları söyledi: "Biz Mersin olarak ne kadar övünsek az. Valimiz başta olmak üzere bütün yerel yöneticilerimiz, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları Mersin'in bir tarım kenti olduğu gerçeğiyle elbirliğiyle bu sorunların ortadan kaldırılması için yekvücut olmuş durumdayız. Mersin olarak biz bu konulardan artık çok uzaklardayız. Biz artık dünya standartlarında üretim yapan bir il konumundayız, bununla da övünüyoruz."

Türkiye ile Avrupa ülkelerindeki eğitim farkı sorusunu yanıtlayan MEÜT Öğretim Görevlisi Proje Koordinasyon Birimi görevlisi Tanla Hatungil ise projede 6 aydır gıdada kalite kontrol üzerine yoğun çalıştıklarını kaydetti. Türkiye'de kalite kontrol üzerine mesleki eğitimin sadece Anadolu Üniversitesi'nde 2 yıllık bir program olarak bulunduğunu aktaran Hatungil, "Onun dışında bunu sağlık teknikerleri yürütüyor işletmelerde. Diğer ülkelerde çok detaylı olarak tanımlanmış eğitim programları var kalite kontrolü ile ilgili. Sadece yüksek öğrenimde değil, lise seviyesinde de çok detaylı olarak tanımlanmış gıda güvenliği ve kalite kontrol programları var. Bizde henüz böyle bir şey yok. O yüzden onların tecrübelerinden en çok faydalanacak olan biz olacağız bu konsorsiyum içerisinde" dedi.

Projenin Mersin programında ilk gün katılımcılar çalıştayda bir araya gelecek. İkinci gün ise depolama, işleme, paketleme tesisleri ile fide çiftliklerini ziyaret edecek olan katılımcılar, üçüncü gün de turistik bir gezi yapacaklar.