PARİS (İHA) - Fransa'da aşırı sağcı Milli Cephe Partisi lideri Jean-Marie Le Pen, Türk dostu olduğunu, ancak Türkiye'nin AB'ye girmesine taraftar olmadığını belirtti.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu resmen açıklamasından sonra Fransa gündemine oturan Le Pen, Paris'teki Uluslararası Basın Merkezi'nde yabancı gazetecilerin sorularını cevapladı. Irkçı lider Jean-Marie Le Pen, bağımsızlık savaşı veren Cezayir'de askeri görevdeyken işkence yaptığı iddialarına yer verdiği açıklamalarında, orada yalnız kendisinin olmadığını, başkalarının da görevde bulunduğunu söyledi.
Le Pen, iktidar partisi lideri ve İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin yabancılar politikasını göstermelik bulduğunu da ifade etti. İçişleri Bakanı Sarkozy hakkında "Kuyruğu gösterişli sincap gibi kendi ekseni etrafından dönerek büyük çaba sarf etmekten başka bir şey yaptığı yok. Sarkozy bence kafesteki oyuncak tekerin üzerinde dönen sincap gibi zaman dolduruyor " diyen Milli Cephe Partisi lideri Le Pen, yabancıların Fransa'daki durumuna değindi ve ülkede 3 milyonu aşkın işsiz olduğunu belirtti. Le Pen, "Hükümetin yanlış politikasından dolayı işsizlik her gün artıyor. Yalnız Fransa değil diğer Avrupa ülkeleri de aynı durumdadır. Kaçak işçilerle mücadele tüm Avrupa'da yapılmalıdır" diye konuştu.
Merkez sağ partilerin de kendi politikasını kopyalamaya çalıştıklarını iddia eden ırkçı lider, "Aslı gibi olamayacaklarını seçimden sonra anlayacaklar" şeklinde konuştu. Le Pen, kendisinin yabancı düşmanı veya ayrımcılık yapan biri gibi gösterildiğini ifade ederek, "İlk kez benim partim Fransız vatandaşlığına geçmiş bir Arap vatandaşını aday gösterdi. Nasıl ayrımcılık o zaman bu" dedi.
Milli Cephe lideri Le Pen, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda sorulan bir soru üzerine, "Ben Türkiye'yi iyi tanıyan biriyim, yıllardır tatilimi Türkiye'nin sahillerinde geçirdiğimi herkes bilir, hatta Türkiye'nin eski başbakanlarından Necmettin Erbakan'la tatilim esnasında görüştüm, dostça selamlaştık. Tüm bunlara rağmen, ben şahsen Fransa'nın AB içinde olmasına karşı birisi olduğum için, kendimi Türk dostu olarak görüyorum. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ihtişamını aynı bölgede arayacağı yerde, istenilmeyen AB'ye girmeye çalışıyor. Türkiye bence Avrupa ülkesi değil. Türkiye'nin AB'ye girmesi demek, bir futbol maçını basketbolcularla karma biçimde oynatmanız demektir. Bundan dolayı ben Türkiye'nin AB'ye girmesine taraftar değilim. Zaten Türkiye'de ciddi bir kamuoyu yoklaması yapılsa AB üyeliği konusunda Türklerin çoğunun da benim gibi düşündükleri görülecektir" diye konuştu.
"İRAN'IN NÜKLEER HAZIRLIK İÇİNDE OLMASI YADIRGANMAMALI" Fransa'nın Nice kentinde, sokakta yatan evsiz ve fukaralar için kilise veya sivil toplum örgütlerinin akşamları kilise ve tren garları gibi yerlerde ücretsiz olarak dağıttığı çorbaya özel olarak domuz paçası koyup bunu Müslüman ve Yahudi fakirlerin yemesini engellemek için çorbanın içinde domuz olduğunu söylemesi Fransa'da ayrımcılık ve skandal olarak nitelenmişti. ABD'li bir gazetecinin aşırı sağ parti lideri Le Pen'e, çorba dağıtımındaki ayrımcılığı nasıl yorumladığını sorması üzerine, Le Pen "Evet çorbayı bilirim, domuz dili çorbasını severim. Ama bunu yapan kişilerin şahsi görüşleridir, kişiler çorbaya domuz koyduklarını gizlemiyorlar. Bunu koyup gizleyebilirlerdi, o zaman riyakarlık etmiş olurlardı" diye konuştu.
İran'ın nükleer faaliyetleri konusuna ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın "Gerekirse nükleer silah kullanırız" sözlerine atıfta bulunan Le Pen, "İran'ın nükleer hazırlık içinde olması yadırganmamalı, İsrail'de var, Rusya'da zaten mevcut olduğu biliniyor. Hindistan'da, İslam ülkesi Pakistan'da, sayamadığım birçok ülkede var olan şeyin, üretimi İran'da yapılınca ABD'nin isteği üzerine gündeme getirilmesi biraz abes değil mi? Teröristler nükleer silah kullanır, öyle büyük filan değil, küçük çapta. Asıl bunları kontrol altında tutmak gerek" şeklinde konuştu.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen ırkçı lider, "Sosyalistlerin adayının Bayan Segolene Royal olacağını düşünüyorum, ben aslında Lionel Jospin ile finale kalmayı isterdim" diyerek espri yaptı. Le Pen yaşının sorun olup olmayacağı konusundaki bir soruya ise, "Bir Fransız siyasetçi benim yaşlı olduğumu söylemişti. 1995'te bu sözü sarf eden siyasetçi kendisinin genç olduğunu ima etmişti. Şu anda Fransa siyasetinde olmadığı gibi - üzülerek söylüyorum - şimdi aramızda bile bulunmuyor. Beklemediği bir hastalık genç demedi, aldı götürdü" şeklinde cevap verdi. Jean-Marie Le Pen, sık sık şaka ve esprilerle süslediği basın toplantısı sırasında, bir kere "Sarkozy" ismi geçince elinin üzerinde sinek varmış gibi davrandı.