Lenfödem tedavisinde erken teşhis önemli

Fil hastalığı olarak bilinen ve tedavi edilmezse cilt altında oluşan enfeksiyon ataklarıyla hayat kalitesini düşüren lenfödem hastalığı, Kompleks Dekonjestif Terapi yöntemiyle tedavi edilebiliyor.

Doğuştan olabileceği gibi daha çok kanser tedavisi sonrası görülen lenfödemin özel tedavi yöntemleriyle yüzde 50-70 oranında azaltılabildiğini kaydeden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Elif Akalın, şu an tüm dünyada lenfödem tedavisi için en çağdaş ve en etkili yol olarak kabul edilen Kompleks Dekonjestif Terapi” (CDT) yöntemiyle, lenfödemin derecesinin azaltılarak eklem, kas ve cilt sağlığının korunduğunu söyledi.

İKİ EVRELİ TEDAVİ

Akalın, lenfödemin boyutuna göre uygulanan tedaviyle, ödemin 4 hafta içinde yüzde 50 ile 70 oranında azaltılabileceğini dile getirdi. Tedavinin iki evreden oluştuğuna dikkat çeken Prof.Dr. Elif Akalın, şöyle konuştu: "İlk evre, hasta eğitimi, lenf drenajı, bandaj uygulaması ve egzersiz başlıklarından oluşuyor. Lenfleri alınmış, ışın tedavisi ya da kemoterapi görmüş olan hastalarda cildin korunması ve lenfödem gelişmesinin engellenmesine yönelik önlemlerin anlatıldığı eğitim önem taşıyor”

Reklam
Reklam

ÖZEL GİYSİ

Lenfödem tanısının konulmasıyla birlikte, hastaya lenf yollarını takip eden nazik bir masaj tekniği olan manuel lenf drenajı uyguladıklarını anlatan Prof. Dr. Elif Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sayede kol veya bacaklardaki birikmiş sıvı, vücudun sağlam yerlerindeki lenfatiklere aktarılıyor. Ardından lenfödem için özel üretilen bandajlarla yaptığımız bandajlama ile tedavinin ikinci aşamasına geçmiş oluyoruz. Tedavinin önemi açısından bandajların, günde en az 21 saat süreyle takılmasını öneriyoruz. Tedavide üçüncü adım ise özellikli egzersizlerden oluşuyor. Bu yöntemle lenfödemi azalan hastaya kişiye özel bası giysisi veriliyor.” Tedavinin ikinci evresinde hastaya büyük görev düştüğünü vurgulayan Akalın, gündüz bası giysisi, gece bandajlama yöntemleriyle tedavinin sürdüğünü ve egzersizlere ara verilmemesi gerektiğini söyledi.

"ERKEN TEŞHİS ÖNEM TAŞIYOR”

Erken tanının önemine dikkat çeken ve bu durumun tedavi sürecini etkilediğini belirten Prof.Dr. Elif Akalın, sözlerini şöyle tamamladı: "Hastanın hissedebileceği en erken ve en önemli yakınma, kolundaki ağırlık ya da dolgunluk hissidir. Hekimlerin bu dönemde kolda çap farkı olmasa bile lenfödemin başlamış olduğunu bilmesi ve ilgili uzmana yönlendirmesi çok önemlidir.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: