Levent Üzümcü, politik görüşü, 2013 Sosyalist Enternasyonal'de yaptığı konuşma, basına verdiği demeçler, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek ihraç istemiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi ve hakkında soruşturma açıldı.
YARALI BİR HAYVAN GİBİ SALDIRIYORLAR
Bu konu hakkında Levent Üzümcü şunları söyledi:
'Olayın ne aşamada olduğu hakkında bir bilgim yok. Büyükşehir Belediyesi içinde TBMM'ye benzer bir yapı var, Yüksek Disiplin Kurulu. Buraya açılması yasak zarflarla gönderilmiş bu istek. Arkadaşlarımız Kadir Topbaş'la görüşmek istediler ancak bu konu Topbaş'ı da aştı. Biliyorsunuz parti de kendi içinde bir bölünme yaşıyor. Partinin kendi gestaposu yani... Ben bugüne kadar hiç disiplin cezası almadım. Ancak bu, memuriyetin feshine gidecek bir konu. Birçok hukuksuzluğun bir parçası... Sosyalist Enternasyonel, 211 temsilcisi olan bir yapı ve aralarında ülkeyi yönetenler de var. Bu, saygın bir organizasyon, kime nerede hakaret etmişim? Bu yaptıkları, uluslararası bir skandal! Freni patlamış bir araba gibi düşünün, yaralı bir hayvan gibi hukuku arkalarına alarak saldırıyorlar. İyiye güzele dair neyi umabilirim böyle bir durumda? Sadri Alışık Ödül Töreni'nde yaptığım bir konuşma vardı, orada da söyledim: Sosyalizm lafta olmaz. Bazı arkadaşlarım sorardı, yahu reklam seslendirmesi sayesinde 20 dakikada alacağın parayı alıyorsun, neden halen şehir tiyatrolarında devam ediyorsun diye... Ben insanların 5 lira verip, bir klasiği Levent Üzümcü'nün performansıyla izletmek istediğimi söylerdim...'
Geçtiğimiz günlerde Yekta Kopan'a açıklama yapan Üzümcü şunları söyledi;
"2013 Sosyalist Enternasyonal İstanbul Toplantısında yaptığım konuşmanın tam metni başta olmak üzere, çeşitli gazete ve dergilere vermiş olduğum tüm röportaj ve görüşlerim; işleri, bunları araştırıp rejimini zorla dayatmak isteyen partinin yetkililerine iletmek olan maaşlı bir birim tarafından rapor haline getirilmiş. Bu rapor önce Büyük Şehir Belediyesi Teftiş Kuruluna gitmiş (2014 yılında konuyla ilgili ifade verdiğim için biliyorum); ardından da 2015 yılının mart ayında tiyatrodan ihracım ve memuriyetimin feshi istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na iletilmiş.
Tiyatromuzun yönetmeliğini değiştirerek yapmayı amaçladıkları buydu zaten, bizleri görüşlerimizden dolayı belediyenin yüksek disiplin kurullarında yargılayarak diğer arkadaşlarımıza gözdağı vermek; Genel Sanat Yönetmenlerini ve kurulunu etkisiz kılmak; 2,5 yıldır 550 tiyatro emekçisinin toplam 4 maaşa denk düşen teşvik ikramiyelerini keyfi bir şekilde ödememek, tiyatroya alınacak yeni oyuncuları sosyal medya paylaşımlarına göre elemeye çalışmak. Türkiye'de yapılan binlerce hukuksuzluğa bir yenisini ekleme çabasından öteye gidemeyecek bu beyhude çırpınışı -tıpkı dünya tarihinde olduğu gibi- yapanların adı bile hatırlanmayacak. Günümüz dünyasında bilgi artık saklanamıyor, gizlenemiyor, Google'a adımı yazdığınızda karşınıza çıkacak her türlü videonun, röportajın ve açıklamanın arkasında olduğumu bir kez daha yenilemek isterim."