Eski DEP milletvekili Leyla Zana hakkında başlatılan 5 ayrı soruşturma dolayısıyla ifade verdi. İddialardan bazılarını "öyle birşey söylediğimi hatırlamıyorum" diyerek yanıtladı.
Eski DEP milletvekili Zana "Kürt sorunun asayiş değil siyasal bir sorun olduğu, Kürt çözümünün de Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın rolünün çok büyük olduğu, toplumsal barış açısında Kürt halkı Öcalan'ın fikirlerine önem verdiğini tespit ettim" sözlerini tekrarladı.
Leyla Zana Diyarbakır Adliye'sinde avukatı Cabbar Leygara ile birlikte geldiği savcılıkta, Bingöl, Batman, Diyarbakır ve Avrupa Parlamentosunda ev sahipliğinde düzenlenen "AB, Türkiye ve Kürtler" adlı konferansta yaptığı konuşmalarla ilgili hakkında başlatılan soruşturmalar nedeniyle ifade verdi.
Savcı, konuşmaların içeriğine yönelik yönelttiği soruyu Zana,"Kürt sorunun asayiş değil siyasal bir sorun olduğu, Kürt çözümünün de bu süreçte Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın rolünün çok büyük olduğu, toplumsal barış açısında Kürt halkı Öcalan'ın fikirlerine önem verdiğini, 1999 yılından bu yana stratejik değişiklik, demokratik cumhuriyete önem verdiği ve bunun sınırlar içerisinde birlikte yaşama iradesini ortaya koyduğunu ve toplumunda büyük kesimlerini fikirlerini etkilediğinden dolayı ben bu tespitte bulundum. Atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
Savcıya sözlerin kendisine ait olduğunu söyleyen Zana, DTP Batman İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Barış, özgürlük ve demokrasi" açık hava toplantısı ile ilgili de ifade verdi. Zana Türkçe ve Kürtçe konuşmasının yanlış tercüme edildiğini söyledi. Seçim öncesi DTP'nin desteklediği bağımsız adaylara destek için gittiği Diyarbakır'ın Silvan İlçesi' ve Bingöl'ün Genç İlçesi ve yaptığı konuşmaları ile kapsamında hakkında ilgilide talmimatla ifade veren Zana Silvan İlçeleri'ndeki konuşmalarıyla ilgili dökümlerin içeriğini kabul etmeyerek tarafsız bilirkişi tarafından çözümü yaptıktan sonra savunma yapacağını söyledi.
Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veren Zana, söz konusu tarihte bu konuşmayı yaptığını belirterek, şöyle dedi: "Konuşma içeriğinde geçen 'Ben Amed'liyim (Diyarbakır) ve Güneydoğu için kullandığım Kürdistan bu coğrafyanın adıdır. Tarihte de hep bu isimle geçmiştir. Osmanlı tarihinde de bu bölgeye Kürdistan denmekteydi. Cumhuriyet kuruluşu yıllarında da bu coğrafya Kürdistan olarak geçmekteydi. Ben bu isimleri örgüt kullandığı için kullanmadım. Tarihten gelen bir isim olduğu için kullandım. 30 yıllık mücadelemiz gibi bir cümle kullandığımı hatırlamıyorum. Çünkü Kürtler var olma mücadelesini çok uzun zamandan beri sürdürmektedir. Bu mücadeleyi 30 yılla sınırlandıramayız. Benim konuşmamda herhangi bir örgütü övme ve propagandası yapmak niyetim bulunmamaktadır"
İHA