Balık satın alırken nelere dikkat etmeliyiz, ‘hangi çeşidini tüketmek daha yararlı’ ve ‘nasıl pişirilmeli’ soruları gündeme geldi. Her balığın kendine has lezzeti olduğu için pişirme şekilleri de farklı oluyor. Balığın sağlığa faydaları saymakla bitmezken, çok iyi kalsiyum ve fosfor kaynağıdır.
Uzmanlar Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA’yı içeren su ürünlerinden bol miktarda tüketmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Hastalıklara karşı koruyucu kalkan görevi gören balığın aynı zamanda migren gibi bazı ağrılara karşı etkili olduğu bilinmektedir. Yeni tip koronavirüs hastalığı Covid-19'la birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren yiyeceklere karşı talep artışı yaşanmaktadır. A, E ve K vitamini açısından oldukça zengin olan balığı sofranızdan eksik etmemelisiniz.
Uzmanlar haftada en az iki defa balık tüketmenin sağlığa çok faydalı olduğunu söylüyor. İyi pişmemiş bir balık, balık yemekten soğutabilir. Bu sebepten ötürü balığın en iyi şekilde pişirilmesi gerekmektedir. Lezzetli balık pişirmenin ise iki altın kuralı vardır: Doğru zamanda doğru pişirme tekniği. Bazı balıklar fırında daha lezzetli olurken bazılarını ise kızartmak gerekmektedir. Hangi balığın ne zaman tüketilmesi gerektiğini bilmek de önemlidir. Henüz yeterince yağlanmayan bir palamutu bu dönemde ızgara yaparsanız sert ve lezzetsiz olacaktır. Zamanına göre tavada, ızgarada ya da fırında pişen balığın lezzeti değişecektir.
Ocak ayında tam olarak lezzetini bulacak olan hamsiyi kızartırsanız çıtır çıtır olur. Palamutu ise aynı dönemde fırında pişirirseniz lezzeti mükemmel olacaktır. Izgarada pişirme yaparken, özellikle levrek, çupra ve palamudu ızgarada pişirmesi çok lezzetli olur. Hafiften unlayıp balıkları sonrasında çok ince üzerine zeytinyağı süzerek ızgaraya atmamız derisinin yapışmasını da engelleyecektir.
Sürdürülebilir balık tüketimi için tezgahtaki balık boyutlarına dikkat etmek gerekmektedir. Tezgahlarda daha küçük balıkları satmamalı ve satın da almamalıyız. Örneğin; en az kalkan 40, palamut 25, hamsi 9 cm olmalı.