Öğrencilerin sene boyunca yürüttükleri çalışmalarının sınav başarısına pozitif katkı sağması için kalan zaman diliminde çeşitli önlemler alabileceğini vurgulayan Deniz, bunlardan ilkinin sınava ilişkin duyguların ve düşüncelerin kontrol edilmesi olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Deniz, öğrencilerin olumsuz duygu ve düşünceleri zihinlerinden uzaklaştırması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ellerinde hiçbir kanıt olmadığı halde sınav günü geç kalırsam, sınav esnasında bildiklerimi unutursam veya sınavım kötü geçerse gibi düşünceler sene boyunca verilen emekleri boşa çıkarabilir. Bu düşünceler, öğrencilerimizin gerçek potansiyellerini ortaya koyma konusunda onları engelleyebilir. Bu olumsuz durumun yaşanmaması için sınav gününe ve anına ilişkin olumlu duygu ve düşüncelerin olması sınav başarısını olumlu yönde destekleyecektir.
Sınavın yaklaştığı son günlerde öğrencilerimizin sınava zihinsel olarak odaklanmalarını engelleyebilecek teknoloji ve internet kullanımını mümkün oldukça azaltmaları gerekir. Teknoloji ve internetin bu süre zarfında amacı dışınca kullanılması ve faydalı olmayan içeriklerin takip edilmesi öğrencilerimizi zihinsel anlamda yorgun düşürebilir. Bunun yerine kitap okuma çalışmalarının yapılması ya da açık havada kısa yürüyüşler gibi etkinlikler sınav esnasında soruların doğru anlaşılıp yorumlanmasını olumlu yönde etkileyecektir."
Deniz, sınav yaklaştıkça öğrencilerin uyku düzeninin sınav günü planlandığı gibi olması gerektiğini vurguladı. Sınav gününden bir gün önce kaçta yatılacağının veya kaçta kalkılacağının planlanarak uyku düzeninin sağlanması gerektiğini ifade eden Deniz, şunları kaydetti:
"Sınav gününden birkaç gün önce çalışmaların sonlandırılması faydalı olabilir. Sınavın hemen öncesinde hem bedensel olarak hem zihinsel olarak öğrencilerimizi dinlendirecek aktiviteler planlanması sınav motivasyonuna katkı sağlar. Örneğin açık havada yürüyüş yapılması ve keyifli zaman geçirilmesi sınav gününe hazırlık için faydalı aktiviteler olabilir. Sınav günü planlanan zaman diliminde kalkıp ılık bir duş alınması, beslenme uzmanlarının önerdiği şekli ile kahvaltı yapılması gerekir. Sınavın yapılacağı yere önceden planlandığı gibi gecikmeyecek şekilde gidilerek ulaşım esnasında yaşanacak olası aksaklıkların önüne geçilebilir."
Prof. Dr. Engin Deniz, çocuklarla yakın ilişki kuran kişilerin söylemlerinin de önemli olduğuna dikkati çekerek, "Kazanamazsan şöyle olur" veya "Sen kesin başaracaksın" gibi uç noktada söylemlerin, çocukların korku ve kaygı yaşamasına neden olabileceğini dile getirdi.
"Bu söylemlerin yerine sınavın sonucu ne olursa olsun çocuğumuzu sevdiğimizi ve ona değer verdiğimizi ifade etmeliyiz." diyen Deniz, sınavı koşul göstermeden çocuklara sevildiklerini hissettirmenin onların rahatlamasını sağlayacağını vurguladı.
Deniz, tüm önlemleri almasına rağmen korku ve kaygı hisseden öğrencilerin okullarındaki psikolojik danışmanlardan profesyonel destek alabileceğini sözlerine ekledi. (AA)