Ankara'nın Beypazarı ilçesinde doğan Arif Güngör, 1949 yılında ailesi ile birlikte Ankara'ya geldi. Burada ilkokul eğitimini tamamlayan Arif Güngör, farklı meslek dallarında çırak olarak çalıştı. Güngör, bir süre sonra Ankara'nın ilk örücü ustası olan Yusuf Örer ile tanıştı. Yusuf Örer'in yanında çalışmaya başlayan Arif Güngör, bu mesleği benimseyerek 1954 yılında kendi dükkanını açtı. İş yerini 1964 yılında Çankaya Necatibey Caddesi üzerinde bulunan bir pasaja taşıyan Arif Güngör, tam 54 yıldır aynı yerde mesleğini sürdürüyor. Kumaşların tamirini dikiş makinesi kullanmadan elleri ile ören Arif Güngör, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin bir dönem önde gelen isimlerinden Abdullah Gül, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Turgut Özal gibi çok sayıda protokolün kıyafetlerini onardı. Güngör ayrıca yanında çırak olarak çalışan 10 kişiyi de yetiştirerek mesleğin yok olmamasını sağladı.
Evli ve iki çocuk babası olan Arif Güngör, Ankara'da kendisinin yetiştirdiği yaklaşık 10 kişinin bu mesleği sürdürdüğünü söyledi. Dikiş makinesi kullanmadan giysilerin onarımını yaptığını belirten Güngör, "Terzicilikten anlamayız. Örücülük tamamen ayrı bir meslektir. Kumaşların yanıklarını, yırtıklarını eski hali gibi şekline sokmaya çalışıyoruz. El sanatı olduğu için 'el emeği göz nuru' ve 'iğneyle kuyu kazmak' gibi bir şey. Sabır isteyen bir iş" dedi.
1954 yılından bu yana mesleğini yapmasının nedenini, 'mesleğimi çok seviyorum' diye açıklayan Güngör, "Mesleğimi severek yapıyorum. Bakın yaşım 81. Allaha şükür sağlık durumumda çalışmaya müsait ve mesleğimi yapmaya devam ediyorum. Zevk alıyorum. Yoruluyorum haliyle ama hoşuma gidiyor, seviyorum" diye konuştu.
‘LİDERLERİN ÖRGÜCÜSÜ’
Değişik zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iki pantolon ile bir ceketinin elleriyle ören Arif Güngör, ayrıca bir çok siyasetçinin giysilerini ördüğünü kaydetti. Güngör, şöyle konuştu: "1954 yılından bu tarafa Celal Bayar, Adnan Menderes, Turgut Özel, Süleyman Demirel, Abdullah Gül ve şimdi ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın işlerini yaptım. Gerektiği zaman gönderiyorlar, bizde elimizden geldiği kadar iyi yapmaya çalışıyoruz. Buraya gelen bizzat milletvekilleri de var."
Bu dönem işlerinin daha yoğun olduğunu ifade eden Arif Güngör, sebebinin ise kışlık elbiselerin dolaptan çıkarıldığını belirtti.
‘EŞYALAR NAYLONLAŞTI’
Örücülük mesleğinin yok olmadığını söyleyen Arif Güngör, "Esasında eğer eski kumaşlardan olsaydı şimdiki kumaşlar mesleğimiz daha çok yoğun olurdu. Biliyorsunuz eşyalar basitleşti, naylonlaştı. Naylon eşyaların örülmesi zaten mümkün değil. Örülse de iyi netice vermez. Muhakkak biraz kalite olması lazım. Ama yine de kalite eksik olmayacağına göre cihanda bizim de mesleğimiz yürüyecektir."
‘ÖZAL’IN CEKETİ’
Özellikle Turgut Özal ile Süleyman Demirel'in daha çok işlerini yaptığını belirten Arif Güngör, "Turgut Özal'ın bir gün ceketi geldi. Örgü için bıraktılar. Biz onu ördük, hazırladık. O sıra Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra o ceketi almaya geldiler. Ben de onlara bir latife yaptım, 'Başbakanın ceketi olarak geldi, Cumhurbaşkanının ceketini teslim ediyorum' diye. Böyle bir durum söz konusu olmuştu" diye konuştu. (DHA)