Erdoğan: Artık vücuduna çok bol gelmeyen kesimleri tercih ediyor. Düz kravatlarla da daha güncel bir tarza yakınlaşıyor.
Kılıçdaroğlu: Takımları ve kravatlarıyla tercihi daha klasik, zamansız giysilerden yana. Gündelik giyimde halktan biri imajı daha güçlü hissediliyor.
Bahçeli: Tutucu, tekdüze bir tarzı var.
Erdoğan: Sesini iyi yönetmesi ve kürsüye hâkim olması, hitap gücünü etkili kılan en önemli avantajları. Beden dili ile desteklenen, akıcı ve vurgulu bir konuşma tarzı var.
Kılıçdaroğlu: Sadeliği, samimiyeti, sıcak üslubuyla tanıdığımız Kemal Kılıçdaroğlu miting alanlarında sertleşti. Fakat uzun ve vurgusuz cümleleri hitabet gücünden çalıyor. Bununla beraber; televizyon kanallarında yer aldığı ikili diyaloglarda söz kesmiyor, kontrollü bir şekilde ve kişinin söz söyleme hakkına tecavüz etmeden dinleyebiliyor. Bu noktada empati yeteneği çok güçlü.
Bahçeli: Sözlü iletişimde en önemli sıkıntısı, sesini tonlama eksikliği nedeniyle hep aynı tonda ve öfkeli konuşmalar yapıyor olması. Bu durum dinleyiciye hoşgörüsüz bir konuşma dinlediği izlenimini verebilir. Oysa web sitesinde hakkında çıkan karikatürlere yer vermesi hoşgörü mesajı adına güzel bir örnek.
Erdoğan: Jest ve mimiklerini mesajını kuvvetlendirmek adına uyum içinde kullanıyor. Mesajını ellerin sergilediği jestlerle güçlendiriyor. Özgüven mesajı çok net.
Kılıçdaroğlu: Beden dili biraz rahatladı. Zaman zaman topluluk önünde ellerinin tersini fazla gösteriyor. Güven mesajını vurgulamak adına el içi daha görünür olmalı.
Bahçeli: Miting alanlarında kürsü arkasında sabit kalıyor. Beden dilini etkin kullanmaması nedeniyle iletişim gücünü zayıflatıyor. Duygularını çatık kaşlarıyla ifade ediyor.