Liman Paşa, Anzakları yanlış yerde bekledi

History Channel’da yayınlanan bir belgesele göre Çanakkale Savaşı sırasında Anzakları “yanlış yerde” bekleyen Liman Von Sanders Paşa’yı, 17 Nisan 1915’te karaya oturan bir denizaltıdan çıkan İngiliz casus yanıltmış. Savaş, çıkarma noktasını doğru tahmin eden Mustafa Kemal’in kritik müdahalesiyle kazanılmıştı.

Çanakkale Boğazı’nı İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan dünyanın en güçlü donanmasıyla geçmeye çalışan İtilaf devletleri, 18 Mart 1915’te Türklerin olağanüstü savunması sonucu üç zırhlılarını kaybedince bundan vazgeçtiler. Nisanda karaya çıkarma yapma kararı verdiler.

Reklam
Reklam

Çanakkale cephesini koruyan 5. Ordu’nun başında, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefik olan Almanya’dan General Liman Von Sanders vardı. Liman Paşa’nın komutasında 50-60 bin kadar Osmanlı askeri bulunuyordu.


İngiltere’nin Avustralya ve Yeni Zelanda (Anzak) gibi sömürgelerinden getirdiği askerlerle takviye ettiği çıkarma birlikleri ise 80-90 bin kişiydi. Bu yüzden Liman Paşa'nın çıkarmada “ağırlık noktasını” önceden iyi tahmin etmesi gerekiyordu. 80 km’lik kıyı şeridinde çıkarma yapılabilecek çok sayıda kumsal vardı.


Liman Paşa, düşmanın Saros Körfezi’ne çıkarma yapacağını düşünüyordu. 19. Tümen’in başındaki Yarbay Mustafa Kemal ise düşmanın kendi bulunduğu Conkbayırı yakınlarında, Arıburnu ve Kabatepe’ye çıkarma yapacağı görüşündeydi. Mustafa Kemal haklı çıktı. Hatta düşmanın ilk avcı kollarının 261 rakımlı tepeye yaklaştığını, Mustafa Kemal bizzat keşfetti.


Mustafa Kemal’in çıkarmanın ilk günü olan 25 Nisan sabahı Conkbayırı’nda mühimmatsız kalan askerlerine “ölmeyi emrederek” süngülerle yaptırdığı karşı taarruz sayesinde Anzak askerlerini durdurması, Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştirdi. Peki, Liman Paşa neden Saros’u savunmakta ısrar etmişti?

Reklam
Reklam

Bu sorunun yanıtı, geçen hafta History Channel’da yayınlanan, Wain Fimeri’nin yönettiği yeni bir belgeselle ortaya çıktı. Belgesel, Hugh Dolan’ın 2010 tarihli “Yukarıdan Gelibolu” adlı kitabının, pek bilinmeyen bir bölümünden uyarlandı.


Belgesel, o dönem İngiltere’nin Çanakkale Konsolosluğu’nda konsolos yardımcısı olarak görev yapan Clarence Palmer’a odaklanıyor. Türk savunması 18 Mart’ta “deniz savaşını” kazanınca, İngilizler mayınlanmış Çanakkale sularına bir denizaltı göndermişti. Bu denizaltı 17 Nisan’da karaya oturdu. Türk askerlerinin esir aldığı mürettebattaki üniformasız tek kişi Palmer’dı.


Palmer aslen bir ajandı. İyi Türkçe biliyordu. Belgeseldeki ifadeyle, James Bond’u andırıyordu. Yıllardır “balığa” veya “pikniğe” gittiğini söyleyip Çanakkale’deki Türk savunma hatlarının haritasını çıkarmıştı. Savaş çıkınca İngiltere’ye kaçmış, ordusuna kılavuzluk etmek için denizaltıyla geri dönmüştü. Kendisini esir eden Türk askerleri “idam edilebileceğinden” bahsedince, “İngilizlerin çıkarma yapacakları yerleri size gösterebilirim” diyerek paçayı kurtardı.

Reklam
Reklam

Belgeseldeki iddiaya göre Palmer tüm çıkarma planlarını Türk tarafına verdi. Aslında hâlâ ülkesine bağlıydı. Zira iddiasına göre çıkarma Saros Körfezi’ne yapılacaktı. Liman von Sanders işte bu “istihbarata” inanıp birliklerini Saros’ta tuttu. Sonuçta belki de Palmer’ın yanıltması yüzünden Türkler, İtilaf devletlerini Arıburnu kumsallarında değil, ancak yarımadanın iç kesimlerindeki tepelerde durdurabildi.


Palmer’ın verdiği yanlış bilgi iki tarafın da kayıplarının artmasına, savaşın uzamasına neden olsa da, İngiliz ajan-diplomat savaş sonrası Türkiye’deki esir kampından salıverildi, hatta hayatını kaybettiği 1936’ya kadar İngiliz Dışişleri’nde görev yapmayı sürdürdü. Denizaltı görevi sayesinde madalya bile aldı.