Liseli Kıza Tecavüz Davası Ertelendi

Cevdet ŞEN / BERGAMA Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7'inci duruşması bugün yapıldı. Dikili'de lise öğrencisi 15 yaşındaki E.A.'ya 2012 yılında tecavüz ettiği ileri sürülen fırıncı A.K. ve kendisine yardım ettiği iddia edilen eşi E.K. ile Din Kültürü Ahlak Bilgisi öğretmeni R.K.'nin yargılandığı davanın duruşmasına hepsi tutuksuz olan sanıklar katılmadı. Duruşmada Adli Tıp Kurumu'ndan gelen ve mağdurun her iki sanığın eyleminden dolayı beden ve ruh sağlığını bozulduğuna yönelik rapor okundu. R.K.'nin liseli E.A. ile ilişkiye girdiği öne sürülen dernekteki battaniye üzerinde bulunan DNA örneği ve saç teliyle ilgili sonuç da okundu. DNA örneği liseli kıza da sanığın iddiasında olduğu gibi kendi eşine de ait çıkmadı. Mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı sanıklar hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Mahkeme heyeti, savcının mütalaasına karşı taraflarının son savunmalarını hazırlamaları için, duruşmayı karar verilmek üzere 10 Nisan 2015 tarihine erteledi.
DURUŞMA ÖNCESİ TEPKİ
Duruşma öncesi Eğitim Sen, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, çeşitli siyasi partilerin kadın kolları üyeleri, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu, Dikili Kadın Platformu, Sosyalist Feminist Kolektifi ve İzmir Feminist Kolektif Grubu üyeleri yürüyüş düzenledi. Eğitim Sen binası önünden adliye önüne yürüyen grup, sloganlarla olaya tepki gösterdi. Grup adına basın açıklaması yapan Eğitim Sen 2 No'lu Şube Sekreteri Ebru Dinçel, "Tecavüzcülerden Konya'da öğretmenlik yapan R.K., bir gün bile tutuklu kalmazken elini kolunu sallaya sallaya okul koridorlarında dolaşıyor. Diğer tecavüzcü A.K., arkasındaki örgütlü erkek egemenlikten aldığı cüretle çocuğu sosyal medyada alenen taciz etti. İlk duruşması 15 Kasım 2013'de görülen bu davanın her duruşması deyim yerindeyse hukuk skandallarına sahne oldu; tecavüzcülerin ifadelerinin çocuğa dinletilmesi, öğretmen olan tecavüzcünün polis korumasına alınması, mahkeme heyetinin tarafgir tavırları, çocuğun farklı kurumlara ifade vermeye zorlanarak defalarca istismar edilmesi gibi kamuoyu vicdanını yaralayan durumlar yaşandı. Eğitim Sen ve İzmir Barosu'nun müdahillik talepleri reddedildi. Çocuğun hakları ihlal edildi" dedi.
E.A.'NIN MEKTUBU OKUNDU
Basın açıklamasının ardından E.A.'nın yazdığı belirtilen mektup okundu. Mektup şöyle::
"İlk mahkemeye çıkmayı hiç istemiyordum. İstemiyordum suçlularla aynı ortamda bulunmayı. Onların orada olmaları beni çok kötü etkiledi. O olay gözlerimin önüne geldi. Nefesim daraldı. Başım döndü. Bayılacak gibi oldum. Çok zor ayakta durdum. Suçluların ceza almamaları daha çok yaktı içimi. Olaydan sonra en ufak bir şeyde bile saatlerce ağlar oldum. Geceleri kötü rüyalar görür, yataktan sıçrayarak uyanır oldum. Evden tek başıma dışarı çıkamaz oldum. Bayıldığım, kriz geçirdiğim zamanlar oldu. Çoğu kez canıma kıymak istedim. Artık suçluların ceza almasını istiyorum."
FOTOĞRAF