Livaneli: "CHP hedef gösteriyor"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile gizlice görüştüğü iddiasının ardından CHP'li partililer tarafından kara listeye alınan ve resmi internet sitesinde fotoğrafına çarpı konan Zülfü Livaneli, Almanya'ya gitmek için geldiği Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Birçok tehdit telefonu aldığını söyleyen eski CHP milletvekili Livaneli, "Böyle bir uygulama Türkiye'de çok acı olayları akla getiriyor. Bu çarpı koyma işinin olduğuna ve CHP'nin bunu yapmış olduğuna gerçekten hala inanamıyorum. Tüylerim diken diken oluyor" dedi. CHP'nin böyle bir uygulayı eski bir milletvekili olan arkadaşlarına karşı yaptığını ifade eden Livaneli, "Bunu 2002 seçimlerinde A takımı dedikleri, tüm Türkiye'yi dolaştırdıkları arkadaşlarına karşı yapıyorlar. Bir de bunu yapma vesileleri de şu: Diyorlar ki Beylerbeyi'nde bir görüşme yaptığını yazdı Livaneli. 'Halbuki böyle bir görüşme yapılmamıştır, yalandır' diyorlar. Bugün Deniz Baykal bir gazeteciye 'Böyle bir görüşme yaptım, o gizli görüşme oldu' diyor. İkincisi de benim resmimin üstüne çarpı koyuyorlar. Bu bir hedef gösterilme durumu. Buna Nazi Almanyası'nda rastlandı. Türkiye'de bazı yayın organları bunu yaptı ve hedef gösteriliyor diye kıyamet koptu. Ama hiç kimse kendi arkadaşlarına bunu yapmadı. Deniz Baykal bunu nasıl açıklayacak çok merak ediyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bir gazetecinin Livaneli'ye tehdit telefonlarından sonra kendisinde korku veya tedirginlik olup olmadığını sorması üzerine ise Livaneli, "Hayır korkmuyorum ama bugün çok telefon aldım 'koru kendini' diye. Çünkü genel sekreter seçim sonuçlarını açıklarken, orada 'Baykal İstifa' diye bağıranlara karşı, orada gençlik kolları başkanı vurun dağıtın talimatı vermiş. Bu da eski MHP kongrelerini akla getiriyor. Ayrıca CHP kongrelerimiz de zaten böyle sopalı, baltalı, kafa göz yarmalı olduğunu biliyoruz. Burada hedef gösterildim Ama hedef gösterilecek bir şey de yok" şeklinde konuştu.

Türkiye'de iletişimin zor kurulduğunu söyleyen Livaneli, şöyle konuştu:

"Bunu televizyon programlarında, gazetelere verdiğim röportajlarda, kendi köşe yazılarımda defalarca anlattım. Hatta internete bakın, bunları göreceksiniz. Biz Yaşar Nuri'yle birlikte dolaşmışız. 3 Kasım'da seçilmişiz. Bu dediğimiz Tayyip Erdoğan'la ilgili Anayasa değişikliği zaten bitmişti. Diyor ki Sayın Baykal, 'Hayır Cumhurbaşkanı veto etmişti. Biz bunu bu veto üzerine konuşmuştuk zaten'."

Reklam
Reklam

Kendisinin Başbakan Erdoğan için "siyasi yasağı kalkmasın" demediğine dikkat çeken Zülfü Livaneli, "O gün de demedim, şimdi de demiyorum. Demokratik haklarına kavuşmasına itirazım yok. Sadece şunu sordum; CHP'nin halka söz verdiği bir şartı vardı, dokunulmazlıklar kalkmadan AK Parti ile bir Anayasa değişikliği yapmayacağız diye. Bunu partinin yetkili kurullarından geçirmeden Baykal tek başına neden dolayı bu şartı geri çekti. Neden dolayı dokunulmazlıklar kalkmadan bir anda tüm yolları açtı? Benim sorum bundan ibaret. Ben buna bağlı olarak dedim ki, Beylerbeyi'nde olan bu toplantıyla bir ilgisi var mı? Bir anda bu husumet, üzerine çarpılar konacak kadar düşmanlık ve sonrada şu anda CHP'nin resmi internet sitesi. Genel başkan 'Tayyip Erdoğan ile görüştüm', site ise 'Başkan görüşmedi' diyor ve üstüme çarpı koyuyor" şeklinde konuştu.

Livaneli, "Bu olaylardan sonra CHP kurmaylarının kendisini arayıp aramadığını soran bir gazeteciye ise CHP'den kimsenin aramadığını söyleyerek şöyle yanıt verdi:
"Arayan olmadı. Sanırım çok da utanıyorlardır o arkadaşlar. Gözlerinin önünde oldu çünkü. Şimdi 'ona nasip yok' diyebiliyorlar? İşte maalesef tek parti seçilmiş kralların başkanlığında Türkiye'de demokrasi böyle işliyor. Hiç kimse kalkıp genel başkanına karşı çıkamıyor, hiç kimse vicdanının sesini dinleyip bir şey diyemiyor. Ama orada ne olduğunu ben söylüyorum. Bülent Tanla, Yaşar Nuri Öztürk evet böyle oldu diyor. 5 saat tek başlarına bir odada görüşmüşler, ama ne görüştüklerini bilemem."
Bunu bir siyasi amaca yönelik olarak yapmadığını söyleyen Livaneli, siyasete gönüllü girmediğini ifade ederek "Siyasete davet üzerine, bir görevdir diye girdim. Ama anladım ki bu kadar ortalığın karmaşıklaştığı, bu kadar kişisel nefretlerle dolu olan, böyle bir bataklıkta yüzmeye kabiliyetim yok. O bakımdan ben sanatıma, kültürüme, eski yaptığımı işe geri dönüyorum. O yüzden yazdıklarımı, muhalif gruplarla, efendim kurultay çağrılarla falan karıştırmayın. Ben vicdanımın bana söylediği şeyleri yaptım" dedi.

Reklam
Reklam

Livaneli Almanya'ya neden gittiği yönündeki soruya ise "Berlin'de yabancı bir sanatçı eserlerimi kaydediyor, onun için gidiyorum. Gitmemem lazımdı ama. Umarım ki CHP gibi Ata yadigarı bir kurum böyle karışıklıklardan, böyle yozluklardan kurtulur. Bir eski arkadaşının üzerine çarpı koymaz, yeniden modern Avrupa anlamında sosyal demokrat bir parti olur" diye yanıt verdi.

İHA