Lohusa ve emziren anneler koronavirüs aşısı olmalı mı?

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yusuf Türk, gebe, lohusa ve emziren anneler için korona virüs aşısının önemine değinerek, “Gebelik, bağışıklık sistemini baskılar ve kalp-solunum sistemlerine ek yük bindirir; bu nedenle anneyi enfeksiyona karşı korumak oldukça önemlidir” ifadelerine yer verdi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yusuf Türk, gebe, lohusa veya emziren anneler için korona virüs aşısının önemini anlattı. Op. Dr. Türk, “Gebelerin korona virüse yakalanma ihtimali genel toplumla benzer olmakla birlikte, araştırmalar korona virüsün gebelikte ölümcül sonuçları olan ciddi bir risk etmeni olduğunu ortaya koymaktadır. Gebeliğe bağlı şeker hastalığı, KOAH, yüksek tansiyon, hipotiroidi gibi hastalıkları olan kadınlarda risk daha da artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gebe kalmayı planlayanlara, gebelere ve emzirenlere korona virüs aşılarının yapılmasını önermektedir. Yine DSÖ, diğer yetişkinlerde olduğu gibi emziren kadınlarda korona virüs aşısı önermekte ve aşılamadan sonra emzirmenin kesilmesini önermemektedir” dedi.

Reklam
Reklam

Genel kural olarak inaktif aşıların gebe kadınlara ve fetüse zarar verdiğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığına ve mevcut korona virüs aşılarının (mRNA aşıları dahil) canlı virüs aşıları olmadığına, canlı olmayan virüs aşılarının da gebelerde uzun yıllardır kullanıldığına dikkat çeken Op. Dr. Yusuf Türk, “Gebelikte geniş çaplı aşı uygulayan ülke deneyimleri de aşıların gebe olmayan kadınlarla benzer etkilerinin olduğunu ortaya koymuştur. Gebeliğin ilk üç ayı düşük açısından risklidir bu nedenle gebelikte bağışıklama bazı ülkelerde 12. hafta sonrasında yapılmaktadır. Sağlık Bakanlığımız da aşının gebeliğin ilk üç ayında uygulanmamasının tercih edildiğini ve emzirme döneminde korona virüsü ağır geçirme riski yüksek olan emziren kadınlara kendi istekleri halinde aşı uygulamasını önermektedir. Bununla birlikte gebeliğin herhangi bir döneminde aşılama uygulayan ülkelerde de aşıya bağlı artmış gebelik komplikasyonuna rastlanmamıştır” diye konuştu.

“GEBELİK PLANLAYAN VE TÜP BEBEK TEDAVİSİ ALAN HASTALARDA AŞI OLABİLİR”

Koronavirüs aşılarının yeni aşılar olduğu için gebelikte aşı olan kadınların bebekleri üzerindeki uzun vadeli etkilerinin henüz bilinmediğini ancak korona virüs aşılarının “canlı” aşılar olmadığını ve insanda enfeksiyona neden olamayacağını belirten Op. Dr. Yusuf Türk, “Üstelik; diğer canlı olmayan aşılar, gebelikte uzun yıllardır herhangi bir güvenlik endişesi olmaksızın kadınlara verilmektedir. m-RNA aşıları aşılamadan kısa süre sonra planlanan etkisini oluşturup parçalanır ve uygulanan kişinin kanında rastlanmaz. Geniş katılımcı gruplarıyla yapılan altı ayrı çalışmada aşı olmanın, gebe kadınlarda düşük, erken doğum, ölü doğum ve bebeklerde konjenital anomali riskini artırmadığını göstermiştir. Ayrıca gebelik planlayan veya tüp bebek tedavisi alan hastalarımız da aşı olabilirler. Hamile kalmadan önce aşı olmanız, hamileliğiniz boyunca korona virüse karşı korunma ihtimalinizin yüksek olması anlamına gelir. Korona virüs aşısı öncesi veya sonrasında hamile kalmaktan sakınmanız gerekmez” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

“AŞILARIN YAN ETKİLERİ HAFİFTİR VE UZUN SÜRMEZ”

Op. Dr. Yusuf Türk, korona virüs aşısının kadınlarda veya erkeklerde doğurganlık sorunlarına neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını vurgulayarak, “Gebelerde diğer yetişkinlerden farklı yan etkiler bildirilmemiştir. Genel olarak aşıların yan etkileri hafiftir ve uzun sürmez. En çok görülen yan etkiler; yorgunluk, ağrı, titreme ve enjeksiyon yapılan kolda ağrı veya hassasiyettir. Gebe olmayan bireylerde korona virüs aşılarının bir veya iki gün süren ateş veya kas ağrısı gibi hafif ve kısa süreli yan etkileri olduğu bilinmektedir. Alerjik reaksiyon veya pıhtılaşma sorunları gibi ciddi yan etkiler çok nadirdir. Ayrıca grip benzeri semptomlar olabilir. Eğer aşı sonrası şikayetler oluşursa ve uzun sürerse, ciddi ateş (38 C ve üstü ) olursa mutlaka aile hekimi veya kadın doğum hekimine danışılmalıdır” ifadelerini kullandı.

(İHA)