Lohusalık döneminde anneler nasıl beslenmeli?

Yeni doğum yapmış anneler, emzirme döneminde nelere dikkat etmelidir? Annenin sütü az geliyorsa neler yapılmalıdır? Anneler bu süreçte nasıl beslenmelidir? Anne sütü nasıl saklanmalıdır? Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, lohusalık döneminde en çok merak edilenleri açıkladı.

Yeni doğan bir bebek için en ideal besin, anne sütüdür. Anne sütü; en doğal ve taze besindir. Kolay sindirilir ve de anneyle bebeğin özel bir sevgi bağı kurmasını sağlar. Ama bazen annenin sütü bebeğe yeterli gelmeyebilir. Bu dönemde anneler, beslenmelerine dikkat ederek sütün miktar ve kalitesini arttırabilirler.

Anneler nasıl beslenmeli?

Emzirirken salgılanan süt, annenin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Süt için gerekli olan besinler, annenin kendi gereksinimlerine ek sayılmalıdır. Bu nedenle, gebelikte olduğu gibi emzirirken beslenmenin de 2 amacı vardır. Bunlar; annenin besin depolarını dengede tutarak sağlığını korumak ve salgılanan sütün yeterliliğini ve verimliliğini arttırmak, dolayısıyla da bebeğin normal büyümesi ve gelişmesini sağlamaktır. İşte annelere o öneriler:

Reklam
Reklam

• Sıvı alımının günde ortalama 3 litre (10-12 su bardağı) kadar olmalı ve özellikle hafif ve doğal içecekler (su, ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli komposto ve limonata, meyve suları, süt vb.) şeklinde tercih edilmelidir.
• Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir günlük düzenli olarak tüketilmelidir. (Günde en az 2-3 su bardağı süt veya yoğurt, 2 dilim peynir)
• Protein yönünden zengin olduğundan; haftada 3-4 adet yumurta, her gün et, tavuk, balık, köfte, etli sebze yemeği veya kuru baklagil tüketilmelidir.
• Yemeklerin içerdiği demirin vücutta daha iyi emilmesi için yemeklerle beraber maydanoz, yeşil biber, portakal, mandalina, domates gibi C vitamininden zengin olan sebze ve meyveler yenmelidir.
• Her gün mutlaka 3 porsiyon meyve, 7-8 kaşık sebze, her öğünde salata tüketilmelidir.

Gaz yapan yiyeceklerden uzak durun!

Anneler doğumdan sonra 5-7 hafta, bağırsak fonksiyonları normale geri dönene kadar gaz yapıcı besinlere dikkat ederek beslenmelidir. Nedir bu besinler;

Reklam
Reklam

• Çiğ sebzeler (özellikle kırmızı lahana, turp, salatalık, soğan)
• Meyveler (özellikle portakal, mandalina, greyfurt, üzüm, karpuz, vişne, erik)
• Karnabahar, pırasa, brokoli, brüksel lahanası, lahana gibi pişmiş sebzeler
• Bezelye, kuru fasulye, nohut, barbunya gibi kuru baklagiller
• Bulgur, yarma
• Ezogelin çorbası, mercimek çorbası
• Asitli ve soğuk içecekler
• Süt, yoğurt, ayran, cacık

Emzirme döneminde beslenmenize ne kadar dikkat ederseniz sütünüz o kadar iyi gelir, bebeğiniz sağlıklı büyür. Altıncı aydan sonra anne sütü tek başına yeterli değildir. Bu ayda ek besinlere başlanmalıdır. Anne sütünü ek besinlerle birlikte 1-1,5 yaşına kadar verebilirsiniz.

Bebeğinden ayrı kalmak zorunda kalan annelere süt saklama önerileri

Anne sütü yenidoğanın büyüme ve gelişmesinin sağlanmasında besleyiciliği ve immünolojik özellikleri bakımından en önemli ve eşsiz besin kaynağıdır. Çeşitli nedenlerle anneler, sütünü sağıp bebeğine öyle vermek durumunda kalmaktadırlar. Anne sütünün saklanması, sütün besleyicilik ve immünolojik içeriğinin korunması ve mikroorganizma gelişiminin önlenmesi açısından önemli bir konudur. Annelerin anne sütünü saklama ve temizleme koşullarına yönelik yapacakları yanlış uygulamalar, bebeğin kaliteli ve sağlıklı sütle beslenmesini engellemektedir. Özellikle çalışan anneler, bebeklerinden uzunca süre ayrı kalabilmektedirler. Bu zaman zarfında sütlerin, sağılması ve saklama koşullarına dikkat edilerek muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Reklam
Reklam

Saklama kabı tercihinde bunlara dikkat

• Anne sütünü uzun süreli saklamak için sert plastik ya da camdan yapılmış sert kenarlı kaplar tercih edilmelidir. Bu kaplar hava geçirmez özellikte olmalıdır.
• Anne sütünü, kısa süreli (72 saatten daha az) saklamak için plastik poşetler kullanılabilir. Plastik poşetler dökülme, sızıntı ya da sert kaplara göre daha kolay kontamine olmaları ve anne sütündeki bazı maddelerin yumuşak plastikle etkileşime girmesi ve kaybolması nedeniyle uzun süreli saklama için önerilmemektedir.