İSTANBUL (AA) – Okan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Güner Gürsoy, Türkiye'de pek çok sektörün blockchain teknolojisine yöneleceğini belirterek, "Blockchain tedarik zincirine geçecek miyiz? Ya biz geçeceğiz, ya bizi birileri bu sisteme geçirecek. Başka yolu yok. Yani biz lojistik ve dış ticaret süreçlerinde bir şekilde kendimizi bu sistem içinde bulacağız.” dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi’nde "Lojistik ve Dış Ticaret Süreçlerinde Blockchain Teknolojisi" konulu bir çalıştay düzenlendi.
Burada bir sunum yapan Gürsoy, Türkiye’deki kurumların ve ticari işletmelerin blockchain teknolojilerine er veya geç dahil olacağını ifade ederek, “Blockchain tedarik zincirine geçecek miyiz? Ya biz geçeceğiz, ya bizi birileri bu sisteme geçirecek. Başka yolu yok. Yani biz lojistik ve dış ticaret süreçlerinde bir şekilde kendimizi bu sistem içinde bulacağız." diye konuştu.
- "Tek başına pratik olmanız sizi dünyayla rekabette öne çıkarmaz"
Tedarik zincirinde yer alan paydaşların dijitalleşmesi gerektiğini anlatan Gürsoy, tüketicinin sesine kulak vermenin önemine işaret etti.
Gürsoy, şöyle konuştu:
"Ben tüketici olarak dünyanın her yerinden istediğim her şeyi alabilirim. Oğlum Alibaba.com’dan bir tane kulaklık sipariş etti. 6 tane kulaklık geldi. 20 lira gibi bir para verdi. Şimdi şunu diyorum, dünyanın öbür ucu olan Çin’den 6 günde istediğim ürünü getirtebiliyorsam bunu yapabilen siteden hizmet alırım. O nedenle her paydaş dünyayla rekabet edebilmek için müşterinin sesine kulak vermeli. Bizim KOBİ’lerimizin şöyle bir avantajı var çok hızlı hareket edebiliyorlar ama bu yeterli değil. Konunun bir de derinliği var. Tek başına pratik olmanız sizi dünyayla rekabette öne çıkarmaz, derinliğiniz, know-how’ınız ve organizasyonunuz da olmalı.”
- "Blok zinciri teknolojiler sahte konşimentoyla mücadelede faydalı olacaktır"
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Genel Müdürü Cavit Uğur, blok zinciri teknolojilerin birçok sektörde olduğu gibi lojistik sektöründe de kullanılacağını belirterek, bu teknolojiyle süreçlerin pratikleşeceğini söyledi.
Uğur şu örneği verdi:
"Doğu Afika’dan bir donmuş ürünü Avrupa’daki bir limana getirmek istediğinizde 30 tane farklı onay mekanizmasından onay almanız gerekiyor ve paydaşlar arasında 200 kere iletişim kurulması gerekiyor. Yani ‘talimat’, ‘yüklendi’, ‘çıktı’, ‘ihbar’ gibi. Bu işlemlerin her biri için onay da alınması gerekiyor. Gümrüklerden, gıda ve tarım bakanlıklarından onay alınmalı. Bu donmuş gıda konteyner içinde gideceği için ısı takibinin otomatik yapılması lazım, gemi kaptanına bırakmamak lazım.
Bu çok ciddi bir operasyonel ve dökümantasyonel gitti geldi… Bizim mesleğimizde sahte konşimento kullanımı maalesef çoktur. Blok zinciri teknolojiler sahte konşimentoyla mücadelede faydalı olacaktır. Konşimento hala değerli bir evrak, özellikle deniz taşımacılığında. Blok zinciri teknolojileri lojistik sektöründeki tüm bu yoğun iletişim ve onay süreçlerini hızlandıracaktır.”
- "Göndericiler ve alıcılar blockchain teknolojisiyle malın orijinini, gerçek fiyatını görebilecek"
Bazı taşıma türlerinde dokümanı hazırlamak için ödenen maliyet taşımanın toplam maliyetinin yüzde 15’i ile yüzde 50’si arasında olduğunu aktaran Uğur, "Göndericiler, taşıyıcılar, gümrük işletmeleri, bankalar, limanlar, terminaller ve alıcılar bu süreçten çok ciddi faydalar sağlayacak. Göndericiler ve alıcılar blockchain teknolojisiyle malın orijinini, gerçek fiyatını görebilecek. Anlık takip edebilecek, hakikaten bu mal Çin’de mi üretilmiş yoksa Bangladeş’te mi? Tahsilatlar daha demokratik ortamlarda yapılabilir." bilgilerini verdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Onur Baran Çağlar da, dünyada "atalet vergisi" kavramının yaygınlaştığını belirterek, zamanla ekonomik döngü içine katılmayan ve israf diye değerlendirilebilecek mal varlıklarının vergilendirileceğini söyledi.
Çalıştay, akademisyenler ve sektör paydaşlarının yanı sıra konuyla ilgili çalışmaları bulunan girişimcilerin sunumlarıyla devam etti.