Los Angeles’ın kötü şöhrete sahip Cecil Oteli ve korku filmlerini aratmayacak tüyler ürperten hikayesi!

Bir otel düşünün. Korku filmlerinin senaryolarına meydan okuyan ve tüyler ürperten geçmişe sahip bir otel... Yalnızca filmlerde görebileceğiniz dehşet hikayelerine ev sahipliği yapan bu otel Los Angelas’ta bulunuyor. Gizemli geçmişi nedeniyle tüm dünyada nam salan Cecil Hotel’in hikayesini sizle için araştırdık.

Los Angeles’ın tam merkezinde yer alan Cecil Hotel, 1927 yılında hizmete açıldı. Vitray pencereler, mermer lobi, 700 oda, palmiye ağaçları ve gösterişli bir asma kata sahip olan bu otelin inşa aşamasında milyonlarca dolar harcandı. Otel ilk açıldığında gösterişli ve lüks yapısının dışında turistler ve iş seyahatine çıkanlar için ekonomik konaklama imkanı da sunuyordu. Ancak açılışından iki yıl sonra tüm dünyada etkili olan ekonomik kriz nedeniyle bir anda evsizlerin uğrak noktası haline geldi.

1930’lu yıllara gelindiğinde ise Cecil Hotel; suçluların, seks işçilerinin ve katillerin buluşma yeri haline gelmişti. Otelde bugüne kadar 16 cinayet veya intihar ve açıklanamayan paranormal olaylar meydana geldi. Hatta Amerika’nın en cani seri katillerinden bazıları uzun bir süre bu otelde kaldı. Peki bu otelin şiddet ve cinayetle ünlenmesinin sebebi neydi? Gelin Cecil Hotel’in gizemli tarihine yakından bakalım.

Reklam
Reklam

İLK İNTİHAR VAKASI

Cecil Hotel’deki ilk gizemli olay 19 Kasım 1931 tarihinde yaşandı. 46 yaşındaki WK Norton, 12 Kasım’da “James Willys” ismiyle Cecil Hotel’e rezervasyon yaptırdı. Farklı bir isim kullanmasıyla dikkatleri çekn bu misafir, odasına yerleştikten tam bir hafta sonra kat görevlisi tarafından ölü olarak bulundu. Adli tıp raporuna göre, Norton zehir içerek intihar etmişti. Bu ölüm, otelde meydana gelen bir dizi intihar vakasının ilkiydi.

ERTESİ YIL YENİ BİR İNTİHAR

Norton’un intiharının üzerinden bir yıl geçmişti ki Cecil Hotel yeniden bir sansasyonla gündeme geldi. Sonraki yıl 25 yaşındaki Benjamin Dodich, otele yerleştiği gün silahıyla kendisini vurdu. Dodich’in davası çok kısa sürdü. Çünkü olay yerinde yapılan incelemeler odasına zorla girildiğine dair herhangi bir kanıt ortaya koymadı. Bu nedenle ikinci ölüm vakası da intihar olarak kayıtlara geçti.

PEŞİ SIRA GELEN ÖLÜMLER

Dodich’in intiharının etkilerini üzerinden atmaya çalışan Cecil Hotel, 1934 yılında bu sefer de 53 yaşındaki Louise D. Borden Cecil Hotel’inde boğazı kesilmiş bir halde bulundu. Borden, ölmeden hemen öncesinde sağlık durumunun kötü olduğuna ilişkin bir not bırakmıştı. Yetkililer, Borden’ın usturayla boğazını kestikten sonra kısa sürede kan kaybından öldüğünü belirtiyor. 2015 yılına kadar Cecil Hotel’de onlarca kişi hayatına son verdi. Öyle ki 1960’lı yıllardan itibaren otel “The Suicide” (intihar) olarak anılmaya başladı.

Reklam
Reklam

İNTİHAR MI CİNAYET Mİ?

Otelde yaşanan intihar olaylarından sonra 1937 yılında Grace E. Magro isimli genç bir kadın, otelin 9. katından düşerek telefon tellerine takıldı. Magro, telefon tellerine takıldığı için olay sırasında ölmedi fakat çok ciddi yaralanmıştı. Büyük uğraşlar sonunda kadın hastaneye kaldırıldı ve tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Magro’nun ölümünün üzerine komplo teorileri üretilmeye başlandı. Magro’nun düşüşü kaza mı yoksa intihar mı belirlenemedi.

Olaydan sonra Magro’nun odayı paylaştığı arkadaşı M. W. Madison defalarca sorgulandı. Madison, arkadaşının camdan nasıl düştüğünü bir türlü açıklayamıyordu. Kanıt olmadığı için cinayetle de suçlanamıyordu. Bu nedenle Magro’nun ölümü polis kayıtlarına kaza olarak geçti.

BEBEĞİNİ OTELİN PENCERESİNDEN ATAN KADIN

Magro’nun şüpheli ölümünün üzerindeki sır perdesi henüz aralanamamışken 1944 yılında Dorothy Jean Purcell isimli 19 yaşındaki bir kadın Cecil Hotel’de doğum yaptı. Hamile olduğundan haberi olmayan Dorothy bebeğini otelin penceresinden dışarı attı. Purcell ismi verilen odada kalan genç kadın birliktelik yaşadığı erkek arkadaşının bebeğin ağlamasından rahatsız olduğu için bu eylemi gerçekleştiğini belirtti. 1945 yılında akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülerek suçsuz bulundu ve serbest bırakıldı.

Reklam
Reklam

ELIZABETH SHORT CİNAYETİ

1947 yılında Cecil Hotel’de Amerika tarihinin en çok konuşulan cinayetlerinden biri yaşandı. “Black Dahlia” lakabıyla tanınan Short henüz 22 yaşında olan genç ve güzel bir kadındı. 15 Ocak tarihinde çıplak bedeni Cecil Hotel’in yakınlarındaki boş bir arazide bulundu. Elizabeth’in vücudu iki parçaya ayrılmış, tecavüze uğramış, yüzü ve göğüsleri kesilmişti. Katil, Elizabeth’in bedenini özenle temizlemişti. Bu nedenle olay yerinde parmak izi dahil kanıt olarak değerlendirilebilecek hiçbir ize rastlanmadı. Görgü tanıkları cinayetten bir gece önce Elizabeth’i Cecil Hotel’in barında görmüştü. Elizabeth davasının ilk aşamasında tam 750 müfettiş görevlendirildi. Cinayet şüphelisi olarak çok fazla insan sorgulandı. Ancak net bir kanıt olmadığı için Elizabeth cinayeti bugüne kadar aydınlatılamadı.

GOLDIE OSGOOD CİNAYETİ

Short’un faili meçhul cinayetinin yaralarını sarmaya çalışan otel 1964 yılında yeniden bir cinayet vakasına sahne oldu. 4 Haziran 1964’de otelin kat görevlisi, Goldie Osgood’u odasında çıplak halde bıçaklanmış olarak buldu. Osgood tecavüze uğramış, parası çalınmış ve şiddet görmüştü. Cansız bedeni bulunduktan kısa bir süre otelin yakınlarında kıyafetleri kan içinde olan Jacques B. Ehlinger tutuklandı. Ehlinger, cinayet işlendiği sırada otelin yakınlarında olduğunu itiraf etmişti. Kıyafetindeki kanın Osgood’a ait olduğu düşünülüyordu. Herkes katilin Ehlinger olduğuna emindi. Ancak bu ispatlanamadı, kanıt yetersizliğinden Ehlinger serbest bırakıldı. Osgood’un katili ise bugüne kadar bulunamadı.

Reklam
Reklam

SERİ KATİLLER: RICHARD RAMIREZ VE JACK UNDERWEGER

Night Stalker (Gece avcısı) olarak bilinen Richard Ramirez, 1984-85 yılları arasında işlediği cinayetlerle Amerika’nın korkulu rüyası haline gelmişti. Bir sene içinde tam 13 kişiyi öldüren katil, sabaha karşı pencereden kurbanlarının evine giriyor, tecavüz ettikten sonra bu kişileri öldürüyordu. Ramirez sabah olduğunda kanlı kıyafetlerini otelin çöp kutusuna attıktan sonra çıplak bir şekilde odasına çıkıyordu. 1985 yılındaki bütün kanallar Richard Ramirez’in işlediği cinayetlerle doluydu. Bazı görgü tanıklarının ifadeleriyle katilin robot resmi çizilmişti. Bu durumdan haberi olmayan Ramirez bir arabayı çalmaya çalışırken teşhis edilmiş ardından tutuklanarak idam cezasına mahkum edilmişti. Ancak katil, idam sırasını beklerken hapishanede hayatını kaybetti.

1991 yılında Cecil Hotel, habersiz bir şekilde bir başka seri katili daha misafir etti. Jack Underweger sadece Los Angeles’ın değil Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nin de kabusu olmuştu. Her gittiği ülkede kurbanlarının evine giriyor ve tecavüz ettikten sonra vahşi bir şekilde bu kişileri öldürüyordu. Underweger ilginç bir şekilde kurbanlarının sütyenlerini silah olarak kullanıyordu. Ateşli silah yerine kurbanlarını sütyenle boğarak öldürüyordu. 1994 yılında yakalandığında 11 cinayetten suçlu bulunan katil, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Los Angeles’daki cinayetleri işlediğinde Cecil Hotel’de kaldığı tespit edilen Underweger, Ramirez bu otelde kaldığı için Cecil’i seçtiğini belirten bir ifade vermişti.

Reklam
Reklam

ELISA SAM ÖLÜMÜ

21 yaşındaki Elisa Sam ailesiyle birlikte Kanada’da yaşıyordu. Ağır bunalım yaşayan Sam, tek başına tatile çıkmak istedi. Sam bunun üzerine 2013 yılında Los Angelas’a gitti. Tatilinden bütün anlarını sosyal medyadan paylaşan Sam, ailesiyle de her gün telefonda konuşuyordu. 31 Ocak 2013 tarihinden sonra kendisine uzun bir süre ulaşılamadı. Elisa gizemli bir şekilde ortadan kaybolduktan yaklaşık 3 hafta sonra otel misafirleri, suyun rengi ve kokusundan şikayet etmeye başladı. Otelin bakım görevlisi sorunu çözmek için çatıya çıktığında Elisa Lam’ın çürümüş bedenini su tankının içinde buldu.

Otel yöneticileri, Cecil’in korkunç geçmişini unutturmak için isim değişikliği yapmaya karar verdi. Otel, 2013 yılında “Stay on Main” ismiyle tekrar hizmet vermeye başladı. 2017 yılında otel tamamen tadilata girdi. Mobilyalar değişti, dekorasyon yeniden yapıldı, çatı katına bir havuz eklendi. Ancak hiçbir değişiklik Cecil’in kanlı geçmişini unutturamadı.

Anahtar Kelimeler: