Lozan Barış Antlaşması'na ilişkin olarak "Bugüne kadar Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar. Bunun neresi zafer" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 68 gün önce (24 Temmuz 2016) Lozan'ın 93. yıl dönümü dolayısıyla paylaştığı mesajda "Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir" demişti. Erdoğan mesajında, "Lozan Antlaşması’nın içeriği, bu anlamda başta milli irade ve demokrasi olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu temel ilkelerin değeri, bugünlerde çok daha iyi anlaşılmaktadır" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 27'nci Muhtarlar Toplantısı'nda ise, darbe girişimine ilişkin Lozan hatırlatması yaparak, "15 Temmuz Türk milletinin ikinci bir Kurtuluş Savaşı'dır bunu böyle bilelim. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar" görüşünü dile getirdi. "Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'la verdik" diyen Erdoğan, "Kıt'a sahanlığı ne olacak, havada ne olacak, karada ne olacak hala bunun mücadelesini veriyoruz. İşte bunun nedeni, o anlaşmada masaya oturanlar. O masaya oturanlar bunun hakkını veremediler, veremedikleri için onun sıkıntısını şimdi biz yaşıyoruz" diye konuştu.
MESAJIN TAM METNİ
Erdoğan'ın Lozan Barış Antlaşması’nın 93. yıl dönümünde yayımladığı mesajın tam metni şöyle:
"Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 93. yıldönümüdür.
Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir.
Bu anlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir.
Lozan Antlaşması’nın içeriği, bu anlamda başta milli irade ve demokrasi olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu temel ilkelerin değeri, bugünlerde çok daha iyi anlaşılmaktadır.
Aziz milletimiz, kendi seçtiği temsilcileri eliyle kullandığı iradesine yöneltilen her türlü darbe teşebbüsüne karşı, kurtuluş mücadelesi ruhuyla, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde cevap vereceğini, yaşanan son hadiselerle bir kez daha göstermiştir.
Milletimizin, farklı mihraklardan gelen ihanet girişimleri karşısındaki asil ve kararlı duruşu, önümüzdeki süreçte ülkemizin demokrasi, özgürlük ve kalkınma yolunda ilerleyeceğinin en açık delilidir.
Aradan geçen 93 yılda Avrupa’nın en büyük 6., dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline gelen Türkiye Cumhuriyetini, 2023 hedeflerini gerçekleştirmekten, 2053 ve 2071 vizyonu doğrultusunda ilerlemekten hiçbir güç ve odak alıkoyamayacaktır.
Bu düşüncelerle, Lozan Barış Antlaşması’nın 93. yıldönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, anlaşmanın mimarı olan tüm devlet adamlarımızı rahmetle anıyorum.”
Lozan Antlaşması Maddeleri
Lozan antlaşması maddeleri, Türkiye Cumhuriyetinin aleyhine ve lehine hükümler içermektedir. 24 Temmuz 1923'te İsviçre'de Lozan şehrinde Fransa, Japonya, Romanya, İtalya, Birleşik Krallık, Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, Belçika, Portekiz temsilcileri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri arasında Leman gölündeki Beau-Rivage Palace'ta imzalanan barış antlaşması olan Lozan Antlaşması, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşmayla sadece Musul sorunu çözülemediğinden Irak sınırı belirlenememiştir. Savaşın suçlusu olarak Yunanistan belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Boğazlar konusunda taviz vermemiştir.
Lozan Antlaşmasının lehimize olan maddeleri
Kapitülasyonların kaldırılmış olmasıyla, ekonomik bağımsızlığın önü açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti hiç bir devlete savaş tazminatı ödemek durumunda kalmamıştır. Sadece Yunanistan'a Karaağaç'ı vererek, bu ülkeye verdiği zararı ödemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki azınlıklar Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiş, azınlıkların tamamı Türk uyruklu kabul edilmiştir. Azınlıklara hiç bir şekilde ayrıcalık tanınmamıştır. Batı Trakya'da yaşayan Türklerle, İstanbul'da yaşayan Rumlar haricinde olan, Anadolu ve Doğu Trakya'da yaşayan Rumlarla, Yunanistan'da yaşayan Türklerin mübadele edilmesi kararlaştırılmıştır.
İstanbul'u işgal eden İtilaf devletlerinin burayı boşaltmasına karar verilmiştir.
Bu antlaşmada aleyhimize çözülen Boğazlar ve Hatay sorunları 1936 ve 1939 yıllarında Misak-ı Millîye uygun şekilde sonuçlandırılmıştır.
Batı Trakya'da ki Türk Yunan sınırı Mudanya Antlaşmasına göre belirlenmiştir. Meriç nehri kıyısında yer alan Karaağaç ve Bosnaköy Yunanistan'a bırakılmıştır.
Bozcaada ve Gökçeada özerk bir yönetimle Türkiye'de bırakılmış, diğer adalar İtalya'ya verilmiştir. Türk sınırına yakın olan adaların silahsızlandırılmasına karar verilmiştir. Bu on iki ada 1945 senesinde müttefiklere, 1947 senesinde Yunanistan'a verilmiştir. Kaybettiğimiz on iki adayı bir daha geri alamadık.
Ortodoksların dini lideri olan patrikhanenin İstanbul'dan taşınmasına izin verilmemiştir. Sadece siyasi yetkilerinin alınması kabul edilmiştir. Yabancı okullarda Türkiye Cumhuriyetinin kanunları ile eğitime devam edecekti.
Osmanlı devletinin borçları, buradan ayrılmış olan devletler arasında paylaştırılmış, Türkiye Cumhuriyetine düşen kısmı Fransız Frangı ile taksitlendirilmiştir.