BEYRUT (İHA) - Çevre örgütü Greenpeace ve Lübnanlı Profesyonel Dalgıçlar Birliği, Lübnan'daki Ciyyeh Elektirik Santrali'nin bombalanmasının ardından petrol sızıntısının deniz tabanındaki etkilerini ortaya çıkardı.
Çevre örgütü Greenpeace ve Lübnanlı Profesyonel Dalgıçlar Birliği'nin araştırmasına göre, petrol sızıntısının en az 100 metre batıya, düzinelerce metre kuzey ve güneye doğru ilerlediği ve petrolün su üstünde 1-10 cm arasında kalınlıkta bir tabaka oluşturdu. İncelemeler, savaş yüzünden meydana gelen petrol sızıntısının deniz tabanını da kapladığını ortaya koydu. Petrol sızıntısının üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen, Lübnan kıyıları petrolden dolayı hala bulanık ve kirli. Ciyyeh kıyısından deniz mavi görünmesine rağmen, yüzeyin altındaki petrol, deniz tabanındaki yaşamı öldürüp denizi zehirliyor.
Greenpeace eylemcisi ve Lübnanlı Profesyonel Dalgıçlar Birliği Başkanı Muhammed El Sarji, "Görüntüler dehşet verici, deniz dibi tamamen petrol ile örtülmüş durumda. Petrolün daha fazla yayılması hemen önlenmez ve petrol temizlenmezse, bütün deniz yaşamı seneler boyunca bundan olumuz şekilde etkilenir. Ciyyeh de keşfedilenler ve Beyrut ve Jbeil'deki diğer dalışlardan alınan görüntüler, tahmin edilenin çok üzerinde zehirli petrolün, deniz tabanı ve kıyısını olumsuz şekilde etkilediğini gösteriyor; biran önce tam bir kıyı çevre değerlendirmesinin yapılması gerekiyor" dedi.
"BLOKAJIN KALDIRILMASI GEREKİYOR" Ciyyeh de termik santralin bombalanmasının ardından 13 ve 15 Temmuz'da, tahminlere göre 10 bin-15 bin ton Fuel Oil Akdeniz'e karışmıştı. Lübnan'ın kuzeyinde 150 km uzunlukta ve 22 bölgeyi kaplayan kıyı büyük hasar gördü. Havadan inceleme hala yasak.
Greenpeace Beyrut koordinatörü Zeina El Hajj, "Denize tam olarak ne kadar petrol karıştığını bilmek ve değerlendirebilmek için, kıyıda ve su altında araştırmalar, ayrıca havadan incelemeler yapılması gerekiyor. Değerlendirmenin sürdürülebilmesi için blokajın bir an önce kardırılmalısı gerekiyor. Ayrıca petrolden etkilenmiş alanların iyileştirilme çalışmaları artırılmalıdır" şeklinde konuştu.
Savaş nedeniyle petrol sızıntısına karşı ilk önlemlerin ancak 5 hafta sonra alınabildiği ortaya çıkarken, bugün hala gerekli uzman ve malzemenin alana gönderilmesindeki zorluklar nedeniyle yeterli çalışma yapılamıyor. Bu gecikmeler daha fazla alanın etkilenmesine sebep olurken, deniz dibinde bulunan petrol akıntı ve rüzgarla kıyıların daha fazla kirletiyor.
Yetkilileri bir an önce önlem almaya çağıran Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Canan Saraç, "Görüntüler yerel yöneticilerin uluslararası otoritelerle beraber bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Savaşın çevreye olan etkilerinin tam olarak değerlendirilebilmesi için, petrol sızıntısı başta olmak üzere çevreye diğer etkilerinin de bir rapor haline getirilmesi gerekiyor. Kendi hükümetimizin de uluslar arası çağrılara cevap vererek bizim denizimiz olan Akdeniz'e sahip çıkarak, bir an önce uluslararası kurumlar ve diğer hükümetlerle çalışmaya başlamalı" açıklamasında bulundu.