Lüksemburg’un Ankara Büyükelçisi Georges Faber, Türkiye’nin Avrupa projesinin bir parçası olarak kalmasının gerekli olduğunu söyledi.
Lüksemburg’ta her yıl 23 Haziran'da Grand Dük’ün doğum gününün kutlanması sebebiyle Lüksemburg’un Ankara Büyükelçiliği Lüksenburg Milli Günü resepsiyonu düzenledi.
Resepsiyona büyükelçilik rezidansında ev sahipliği yapan Büyükelçi Faber, eşi Barbara Faber-Mohr ile davetlileri kapıda karşıladı. Resepsiyonda diplomasi, iş, sanat camiasından pek çok davetli bir araya geldi.
İki ülke milli marşlarının okunmasının ardından davetlilere hitaben bir konuşma yapan Büyükelçi Faber, Avrupa’nın bugün popülist ve yabancı düşmanlığının körüklediği yeni ortaya çıkan milliyetçiliğin baskısı altında olduğunu ifade etti. Faber, buna karşı gerekli adımları atabileceklerini çünkü Avrupa kıtasında barış ve refahı garanti altına almak için AB’den başka yol olmadığını söyledi.
Ülkesi Lüksemburg’un Türkiye’nin AB üyelik sürecine verdiği desteği hatırlatan ve bunun süreceğini belirten Büyükelçi, "Bununla birlikte Türkiye’nin tamamen Avrupa projesinin bir parçası olarak kalmaya devam etmesine ihtiyacımız var. Demokratik, istikrarlı ve müreffeh bir Türkiye, Avrupa'ya sıkı sıkıya bağlı, hepimizin arzuladığı bir şey. Türkiye aday bir ülke aynı zamanda AB’nin kilit ve doğal partneri. Samimi bir şekilde inanıyorum ki gelecek haftalar ve aylar vatandaşlarımızın, onların çocuklarının ve torunlarının çıkarları doğrultusunda AB yolunu bir araya getirmeyi başaracak." ifadesini kullandı.
Lüksemburg’un Ankara Büyükelçisi Faber, Türkiye’nin mülteci dalgası karşısında gösterdiği misafirperverlik ve olağanüstü cömertliğini de takdir ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin iç ve dış pek çok farklı baskıyla yüzleştiğini ifade eden Georges Faber, teröre karşı birlikte mücadele ettiklerini ve Türkiye’nin bu konuda çok yüksek bedel ödediğini sözlerine ekledi.