Çağlayan Adliyesi'ndeki duruşmaya Fenerbaçe Başkanı Aziz Yıldırım katılmadı. Diğer sanıklar Olgun Peker, Şekip Mosturoğlu, Ahmet Çelebi, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu ise hazır bulundu. Göksel Gümüşdağ, Abdullah Avcı ve Lutfi Arıboğan'ın tanık olarak dinlendiği duruşma, 5 Ekim'e ertelendi.
5 Ekim'deki duruşmada savcının mütalaa vermesi ve karar çıkması bekleniyor.
GÜMÜŞDAĞ: KUPA FİNALİ ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ KADAR GÜZEL OLDU
Davaya konu olan süreçte İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanlığı yapan Göksel Gümüşdağ, tanık olarak katıldığı duruşmada şunları söyledi:
"Yusuf Turanlı'yı menajer olarak tanıyorum. Tüm kulüp başkanları da tanır. İbrahim Akın ve İskender Alın için sadece Beşiktaş'tan değil Galatasaray ve diğer kulüplerden de teklif vardı. O dönem bununla ilgili haberler gazetelere de yansıdı. Kulüp olarak resmi bir teklif gelmedi. Holosko'nun transferi konusunu konuşmak için Çırağan'da Serdal Adalı ile oturup bir kahve içtik. Orada İbrahim Akın ve İskender Alın için de bir ima oldu. Ama sezon sonu konuşmak üzere konu kapandı. Bu resmi bir teklif değildi. 'Kupayı alırsanız 3 milyon ödül var, buradan siz de prim alırsınız' dedik oyunculara.
Finalde kimlerin eşleşeceği daha belli olmadan önce Serdal Adalı, İbrahim Akın ile ilgili talebini dile getirdi Merter'deki görüşmemizde. Ama ben 'Finale kalmak istiyoruz, bu durum netleşsin sonra konuşuruz' dediğimi hatırlıyorum.
Akın ve Alın ile ilgili maçtan sonra bir şike iddiası ortaya atıldığını duymadım. İbrahim Akın'ın sözleşmesinde, atacağı goller için bonus vardı. Kupa finali Şampiyonlar Ligi finali kadar güzel oldu."
ARIBOĞAN: FENERBAHÇE'NİN NE ALEYHİNE NE DE LEHİNE BİR ŞEY YAPMADIM
Şike Davası'nda ilk kez tanık olarak ifade veren dönemin Futbol Federasyonu yöneticisi Lutfi Arıboğan, UEFA Müfettişi Pierre Cornu ile 3 Temmuz operasyonunun ardından savcılıkta yaptıkları görüşme hakkında bilgi verdi. Arıboğan, şöyle konuştu:
"O görüşmede ben tercümanlık yapmadım çünkü Fransızcam yok. Kimin yaptığını da hatırlamıyorum. O gün İngilizce konuşulsaydı hatırlardım. Görüşmede UEFA tarafından bize yani Türkiye Futbol Federasyonu'na herhangi bir bilgi verilmedi ve soru sorulmadı. Cornu'nun 'Fenerbahçe yüzde 1 bile masum olamaz mı?' şeklindeki sorusuna 'Hayır' diye bir cevap vermedik. Zaten UEFA da Cornu'nun hazırladığı raporu CAS'ta geri çekti. O rapora biz de tepki göstermiştik. Biz o dönem Fenerbahçe'nin ne aleyhinre de lehinde herhangi bir şey yapmadık."
"HABERİM YOKTU, GAZETELERDEN ÖĞRENDİM"
Arıboğan, "Tapeler için suç duyurusunda bulundunuz mu?" sorusu üzerine de, "Hayır, bulunmadım. Futbol Federasyonu'na Türkiye liginde oynanan maçlarla ilgili hiçbir ihbar gelmedi. Fenerbahçe maçları ile ilgili de gelmedi. Haberleri gazetelerden öğrendim" dedi.
ABDULLAH AVCI: BEN OYUNCULARIMA KEFİLİM, ŞİKE YAPMADILAR
Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Abdullah Avcı ise, "Ben oyuncularıma kefilim. Şike yaptıklarına dair herhangi bir düşüncem olmadı. Buna zaten inanmam da. İbrahim Akın ve İskender Alın'ın kupa maçındaki performanslarından memnunum" dedi.
NE OLMUŞTU...
3 Temmuz 2011’de başlayan soruşturma sonrasında şike iddiaları üzerine dava açılmıştı. Dava sürecinde 1 yıl cezaevinde kalan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, ’şike yapmak ve örgüt kurmak’ suçundan 6 yıl 3 ay ceza almıştı. Cezanın onanmasının ardından Aziz Yıldırım ile birlikte 6 sanık 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişikliği gerekçe gösterip yeniden yargılanma ve infazının ertelenmesini talep etmişti. Talebi haklı bulunan Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı.
Öte yandan yine Yargıtay’ın bozma kararının ardından, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, eski Beşiktaşlı yönetici Serdal Adalı, Fenerbahçeli yönetici Şekip Mosturoğlu’nun da aralarında bulunduğu 31 sanığın yargılandığı dava da bu davayla birleştirildi.