Luxor, Thebes adıyla Antik Mısır'ın başkenti oldu. Güney Mısır ve Nil Vadisi önde gelen seyahat yerlerinden. Yarım milyon insanın yaşadığı kent, Necropolis ile Kralların Vadisi'nin yanı sıra, M.Ö 1300-1600 yıllarına ait birçok karmaşık yapıda Karnak ve Luxor Tapınakları'nı bulunduruyor (Tutankhamun ve diğerlerinin mezarlarının yer aldığı yer).
Bazen dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak da tanımlanan bu şehir, Nil Nehri'nin iki tarafına yayılmıştır. Batı kıyısında Necropolis yer alıyorken, doğu kıyısında modern bir şehir bulunuyor. Antik Mısırlılar, bu tarafta bulunan güneşi ölümden sonraki yaşam ile ilişkilendirdiklerinden, bu konum tabii ki semboliktir. Tüm bunların, muhtemelen çöl benzeri ortamda ayarlanmış olduğunu düşünüyorsanız ve Necropolis hakkında konuşuyorsanız kesinlikle haklısınız. Fakat aynı zamanda, Nil Nehri'ne doğrudan bitişik olan kentte, palmiye ağaçlarının hiçbir sıkıntısı yok ve aslında manzara tamamen yemyeşil. Bu güzel manzaraları keşfettikten sonra, biraz daha vakit geçirmek isteyebilirsiniz. Örneğin, o kadar da kötü olmayan modern şehirde, Souq etrafında gezebilirsiniz.