ANKARA (İHA) - Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Koordinatörü Jakob Simonsen, Türkiye'de uçucu kullanım yaşının 11, esrar kullanım yaşanın 16 ve ecstasy kullanım yaşının 17 olduğunu bildirdi.
Simonsen, bağımlık yapan madde kullanım oranının arttığını söyledi. 'Türkiye'de Madde Kullanımının Özelliklerinin ve Boyutlarının Ulusal Düzeyde Saptanması Projesi Toplantısı' yapıldı. Ankara Numune Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'nde (AMATEM) yapılan toplantıda, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünüvar, BM Türkiye Koordinatörü Jakob Simonsen ve AMATEM Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz birer konuşma yaptı. Dilbaz, sözkonusu proje kapsamında Ankara, İstanbul, izmir, Adana, Samsun ve Diyarbakır'da araştırma yaptıklarını söyledi. Bunu yaparken Dışişileri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve BM ile eşgügüm içinde çalıştaklarını belirten Dilbaz, ortaya çıkan araştırmanın iki başlık altında sunulduğunu, bunlardan birincisinin 1998-2003 yılları arasını, ikincisinin de 2003 yılını kapsadığını anlattı. Daha sonra kürsüye çıkan BM Türkiye Koordinatörü Jakob Simonsen ise yapılan araştırmanın sonucuna ilişkin bilgi verdi.
Uçucu kullanım yaşının 11, esrar kullanım yaşının 16 ve Ecstasy kullanım yaşının 17 olduğunu kaydeden Simonsen, genel olarak bütün maddeler için ilk kullanım yaşının 25'in altına düştüğünü söyledi. Uçucu, esrar, Ecstasy ve daha az seviyede olmak üzere eroin, benzodiazepen ve barbiturat kullamının arttığını bildiren Simonsen, bunun sebepleri arasında fiyatlardaki düşme ve daha kolay ulaşabilmeyi gösterdi. Ecstasy'nin büyük şehirlerde gece kulübü gibi mekanlarda en çok kullanılan madde olarak öne çıktığını belirten Simonsen, "Ecstasy kullanımı daha çok gençler arasında cinsiyet veya sosyal sınıf ayrımı olmadan görülüyor. Ancak bu maddeyi kullananlar zararından habersiz" dedi. Madde kullanıcılarının yarısından fazlasının 15-24 yaş arasında bulunduğuna dikkat çeken Simonsen, bu kişilerin 7-12 yıl arasıhnda eğitim gördüklerini bildirdi.
Madde bağımlılarının çoğunun ya vasıfsız çalışanlar ya da işi olmayan kişiler olduğunu söyleyen Simonsen, "Bazı kullanıcılar yevmiye usulu olarak çalışarak, ya da aile ve yakın çevrelerinden desteklenerek geçimlerini sağılıyorlar. Ayrıca, pek çok kullanıcı hırsızlık, madde satıcılığı, yankesicilik ve dilencilik yaparak geçimlerini sağlıyor" diye konuştu. Madde bağımlılarının çoğunun enjeksiyon kullandığını, ancak enjeksiyonları temizlemediklerini vurgulayan Simonsen, konuşmasına şöyle devam etti:
"15-16 yaş lise öğrencieri ile yapılan çalışmaya katılan kız ve erkeklerin yarısından fazlası, hayatboyu en az bir kere ve alkol kullanımı belirtmiştir. Erkek öğrencilerin hayatboyu esrar kullanımı yüzde 6, kızların yüzde 2'dir. Öğrenciler uçucuları yüzde 4, anabolik steroidler ve reçetesiz sakinleştiricileri yüzde 3 ve Ecstasy'i yüzde 2 oranında kullanmaktadır. Lise öğrencilerinin 3'te birinden fazlası son 12 ay içinde alkol kullanımı, yüzde 3'ü esrar kullanımı, yüzde 2'si uçucular kullanımı ve yaklaşık yüzde 1'i yasadışı madde kullandıklarını bildirdi. İlk tütün, alkol ve diğer maddelerin kullanım yaşı 12-16 arasında değişmektedir. Akran baskısı ve merak, lise öğrencilerini madde kullanımına iten temel sebeplerdir. Ayrıca somam çocukları arasında yüksek ordana uçucu kullanamı vardır".
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ünüvar ise konuşmasında, madde bağımlığınını önemli bir sorun olduğunu söyledi. "Madde bağımlılğı insanı köleleştirir" diyen Ünüvar, sorunun global olduğunun altını çizdi. Sadece mevzuatlarla bu sorunun çözülemeyeceğini vurgulayan Ünüvar, "Eğitim ile bu sorun çözülebilir. Bunları kullanmayın sağlığa zararlıdır" demek pek etki yapmaz" dedi. Daha sonra konuşmacılar gazetecilerin ve diğer katılımcıların sorularını cevapladılar. Ünüvar bir soruya verdiği cevapta, Türkiye'de sakinleştiricilerin yeşil reçete ile satıldığını söyledi. Dilbaz da sakinleştirici ilaçları daha çok kadınların kullandığını söyledi.