Açıklamada, "Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre madende 787 maden işçisi vardı, 274 işçi öldü, 150 işçi hala madende, 75 yaralı kurtarıldı. Soruyoruz 288 işçi nerede?" denildi.
İşte o açıklama:
"Dünyanın en büyük iş cinayetlerinden biri, Türkiye tarihinin ise en büyük iş cinayeti Soma'da yaşandı. Yaşamını yitiren maden işçilerinin ailelerinin, yakınlarının ve işçi sınıfının başı sağolsun. DİSK, KESK, TMOBB, TTB bugün bu işçi katliamını protesto etmek için grevde, üç günlük yas ilan edildi ve tüm ülke yasta.
Türkiye, tarihinin en büyük iş cinayetini yaşadı, resmi rakamlara göre 274 işçi yaşamını yitirdi, daha yüzlerce işçi maden ocağında, göçük altında. Madene kaç işçin indiği, kaç işçinin hayatını kaybettiğine ilişkin ne oma Madencilik Şirketi tarafından ne Çalışma Bakanlığı tarafından ne de diğer hükümet yetkilileri tarafından net bir açıklama yapılmamaktadır.
Hastane morgları ve bölgedeki soğuk hava depoları işçi cetleriyle dolu. Hayatını kaybeden işçiler arasında gençler ve kayıt dışı işçiler bulunmaktadır. İşçi aileleri saatlerdir katliamın olduğu ocağın, hastanelerin, soğuk hava depolarının önünde yakınları hakkında bilgi almak için bekliyor.
İşverenin kusurunu örtmeye çalışan, işveren temsilcisi gibi davranan sendika ise sessizliğini korumaya devam etmektedir. Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre madende 787 maden işçisi vardı, 274 işçi öldü, 150 işçi hala madende, 75 yaralı kurtarıldı. Soruyoruz 288 işçi nerede? Katliamın üçüncü günündeyiz ve hala yerin altında yüzlerce maden işçisi kurtarılmayı beklemekte.
Maden ocaklarının özelleştirilmesi, taşeronlaştırma, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin önlemlerin maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle uygulanmaması, kar hırsı ve patronların açgözlülüğü madencilik işkolu başta olmak üzere ve diğer işkollarında iş cinayetlerine hergün bir yenisi eklemekte. Soma Maden Şirketi kar hırsını ve bugün yaşananlarının sorumlusu olduğunu, sözlerle açıklamıştı; "İşletmede maliyetleri ucuzlattık, üretimi artırdık. İktidar ve onun partisi AKP, özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamalarına biran önce son vermeli, maden şirketlerinin, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gerekli önlemleri almalarını sağlamalıdır. Sendikamız, taşeron cumhuriyeti ortadan kaldırılana, iş cinayetleri son bulana kadar mücadeleye devam edecektir"
DHA