Magazin Turu

CEZAEVİNDEN AŞK İTİRAFI

Çete soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Akın Büyükoğlu, geçtiğimiz günlerde serbest kalan Tuğba Özay'a duyduğu aşkı dile getirdi. Büyükoğlu, 'Tuğba ile önceleri çok iyi arkadaştık. O zamanlarda hızlı bir gece hayatım olduğu için Tuğba'ya karşı bir bayan olarak en ufak bir şey hissetmiyordum. Bir akşam Şamdan gece kulübünde karşılaştık. Ne olduysa, o an orada bana oldu. Duygularıma hakim olamadım, bambaşka bir Akın olmuştum, gözüm Tuğba'dan başkasını görmüyordu, işim gücüm her şeyim Tuğba olmuştu. O nereye giderse ben de oraya gidiyordum, günün her saatini birlikte gecirmek istiyordum ama bu aşırı ilgi ve kıskançlık karşısında Tuğba kendini geri çekti' dedi.

Reklam
Reklam

BENİM GİBİ BİR ADAM AŞK ACISI ÇEKİYORDU

Özay'a duyduğu sevgiyi kelimelere dökmekte zorlanan, ancak duygularına yenik düştüğü için de kendisine kızan Büyükoğlu, 'Ne olursa olsun bu ilişkiyi evlilikle noktalama kararını kafama koymuştum. Benim gibi bir adam aşk acısı çeker hale gelmişti. Aşık olunca fazla mantıklı düşünemiyorsun, her şey kendiliğinden gelişiyor. Evlenmeyi kafama koydum, kimse ilk başlarda duysun istemedik. Nişan yüzüğünü herkesin Tuğba'nın benimle birlikte olduğunu kabullenmesi ve benim de Tuğba'da çok farklı şeyler bulduğumu bilmeleri gerektiği için taktım. Benim basının önüne çıkalım ısarıma rağmen, Tuğba 'daha erken vakti var' diyerek duyguları ile değil mantığı ile hareket etti. Biz bu yüzden bugüne kadar bir çok yere gitmemize rağmen basın tarafından yakalanmadık. Herşeyin bir zamanı olduğu için ilişkimizi daha sonra açıklayacaktık' dedi.

TUĞBA ÇOK FARKLI

Özay'ın, hayatına giren kadınlardan çok farklı olduğunu belirten Büyükoğlu, sözlerini şöyle noktaladı, 'Bugüne kadar bir çok kadınla gönül ilişkisi yaşadım ama Tuğba çok farklı. Bir kere çok akıllı, kültürlü, çalışkan, her şeyi keni gücü ile yapmak isteyen ve kimseye minnet etmeyen birisi. Belki de beni kendisine bağlayan en büyük etkenler bunlar oldu. Bu ilişkiye son vermemiz için çok uğraştılar, ama sevgi çok farklı bir şey kalbime söz geçiremiyorum.'

Reklam
Reklam

'BEN NE TÜR BİR SAPIĞIM?'

Arzu Yanardağ, kızı Alara'nın yanında "Rüzgar" dizisindeki rol arkadaşı Murat Ünalmış ile seviştiği iddialarına cevap verdi: "Ben ne tür bir sapığım? Anne oldum ama insanlar beni hala geçmişteki imajıma göre yargılıyor. Bence bu vicdansızlık.

Geçtiğimiz haftalarda evlilik hazırlığı yaptığı sevgilisi Serhat Türkkan tarafından 'ihanet yüzünden' dövüldüğü iddiasıyla gündeme gelen Arzu Yanardağ, geçmişteki kötü imajından kurtulmak istediğini söyledi. 1.5 yaşındaki kızı Alara ile yeni bir hayata başladığını belirten oyuncu, 'Beni geçmişimle yargılamayın' diyerek isyanını şöyle ifade etti: 'Geçmişte kendimden başka kimseye zararım dokunmadı.

Ama hala bununla yargılanıp cezalandırılıyorum. Katillere, hırsızlara hatta sapıklara bile af çıkartılarak ikinci şanslar veriliyor. Ben ne yapmışım? 'Anne oldum, yeni bir hayata başladım' diye haykırıyorum ama yine de ikinci bir şansa sahip olmamam için çabalanıyor. Beni geçmişimle yargılamak vicdansızlıktır!'

UMRE'YE GİTMEDEN İMZA GÜNÜNE GİTTİ

Reklam
Reklam

Atilla Taş, sunucu Menekşe Güngör'ün organize ettiği imza gününe konuk oldu.

Ay sonunda Umre'ye gideceğini açıklayan ve 'Artık maneviyatla ilgileniyorum. Hacı da olacağım' diyen Atilla Taş, hayranlarıyla hasret giderdi. Menekşe Güngör'le esprili bir sohbete imza atan Taş, 'Güzelliğinize nazar değmesin' diyerek, genç sunucuya iltifat etti.

AVŞAR'IN GECCE YARISI İSYANI

TRT 1'de yayınlanan Alaturka Solist adlı yarışma programının 1.5 saat uzaması jüri üyesi Hülya Avşar'ı çıldırttı.

21.45'te başlayan ve 00.15'de sona ermesi gereken program önceki akşam 01.30'e kadar sürdü. Avşar da bu durumu "Programın bu saate kadar sarkmasını protesto ediyorum. Önümüzdeki hafta bu saatte beni kimse burada göremez.

Zehra sürekli arıyor, ‘neredesin' diyor" diyerek tepki gösterdi. Avşar'ın bu sözlerine yapımcı Şule Bekrioğlu, "Bu tür programların sarkması normaldir. Hülya Avşar'ın tepkisi samimiyetimizden dolayı bana sitemidir. Programı o kadar kolay bırakamaz..." diye yanıt verdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftası nedeniyle programa davet edilen çocukların da uykusuz kalmaları dikkat çekti.

Reklam
Reklam

'GÜLBEN NE ZAMAN POPÇU OLDU Kİ?'

Gülben Ergen ve Demet Akalın bu kez de 2007 Kral TV Müzik Ödülleri'nde karşı karşıya geldi. Gülben Ergen'in ‘En İyi Pop Kadın Sanatçı' kategorisinde yer almasına sinirlenen Akalın, "Onu pop müzik kategorisine mi koymuşlar, inanmıyorum. Ben 2007 yılında ‘Tatil' adlı albümü yaptım. Fakat Gülben bir şey yapmadı. Üstelik o ne zaman popçu oldu ki, bu kategoride yarışıyor" dedi.

**

BURCU ESMERSOY BOŞANAMAZ**
NTV spor spikeri Burcu Esmersoy'un, İtalyan eşi Massimo Cusimano'nun koyu katolik olması boşanmayı zora soktu İtalyan eşi Massimo Cusimano ile 2 yıl süren evliliğini bitirmeye hazırlanan Burcu Esmersoy'un nasıl boşanacağı şimdiden merak konusu oldu. Esmersoy, Paris'de Türk Konsolosluğu'ndaki nikahın ardından koyu bir katolik olan eşinin ailesinin isteği üzerine İtalya'da San Agostino Kilisesi'nde dini nikah ve belediye nikahı yapmıştı. Bu durumda ünlü spikerih boşanması nasıl gerçekleşecekti? Konuyla ilgili İstanbul'da bir Katolik kilisesinde görevli bir rahip ile Vatan'a konuştu. Kilisenin ve kendi isminin gizli kalmasını isteyen rahip, ilginç açıklamalarda bulundu: "Katoliklerde boşanma olmaz. Evlilik birdir. Evlilik tamamlandığı an onu kimse bozamaz. Mahkemeye gidip boşanırlar ama kilisede yaptıkları nikah asla bozulmaz. Tanrı'nın huzurunda boşanma yoktur. Bu yüzden bir daha kilise nikahı yapamazlar. Çünkü evli olarak görünürler. Rabbin huzurunda vermiş oldukları söze karşı gelemezler. Katolikle evlenen o Türk kızı bir müslümanla evlenir ama başka bir Katolik erkekle bir daha kilise nikahı kıyamaz. Türk kızı ya da Yunan kızı farketmez. Rabbin huzurunda vermiş olduğumuz sözler kutsaldır. Ona karşı gelemeyiz. İncil'de 'Tanrı birleştirdiği insanı ayırmaz'diye kutsal bir söz vardır. İnsanlar Tanrı'nın önünde söz veriyorlar. O andan itibaren 'seni sevmiyorum ayrılalım'diyemezler. Ancak evlilikleri geçersizse yani zorla ya da korkudan evlenmişlerse kilise nikahları geçersiz sayılabilir. Bunu da ispat etmeleri gerekir."

Reklam
Reklam