Mahkeme Başkanı Diken, Çetin Doğan'ı Uyardı

Balyoz davasında tutuklu sanık Çetin Doğan, savunmasını yaparken mahkeme heyetini ve savcıları hedef alan sözleri nedeniyle Mahkeme Başkanı Ömer Diken tarafından uyarıldı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, esas hakkındaki savunmasını yapmaya devam etti. Doğan, İddianamede delil olarak gösterilen CD'lere ilişkin bilirkişi incelemelerinin, 156 kişilik bilirkişi listesi olmasına rağmen devamlı Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli aynı kişilere incelettirilmesini eleştirdi.

Tübitak-1 raporunun hazırlanmasında usulsüzlükler yapıldığını iddia eden Doğan, Tübikat-2 raporunun, Tübitak-1 raporunun bazı bulgularını geçersiz kıldığını öne sürdü. Doğan'ın Binbaşı Ahmet Hakan Erdoğan tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna ilişkin değerlendirmelerine başladığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, "Dünkü beyanlarınızda Erdoğan'ın raporunun gizlendiği, hiçbir bölümünün okunmadığı yönünde sözleriniz oldu. Mahkemeye yönelik suçlamalarınız oldu. Biz de baktık, duruşma tutanaklarını getirdik. 6 Mayıs 2011 tarihli duruşma tutanaklarının 29. sayfasında bu raporun geldiği yer alıyor." açıklamasını yaptı. Raporun tutanağa ne şekilde geçirildiğini anlatan başkan Diken, yine raporun tutanağa geçen sonuç bölümünü okudu. Çetin Doğan da kendininin bu raporun delil anlamında okunmadığını anlatmaya çalıştığını söyledi.

Başkan Diken, "Daha vahim suçlamanız ise seminer kapanış konuşmasının dosyada olmadığını söylediniz. Mahkemenin davayı kurgulayanlarla işbirliği yaptığı yönünde sözleriniz oldu. Mahkemeyi bu şekilde suçlamanız çok yalnış." diye konuştu. Gazeteci Mehmet Baransu'nun savcılığa sunduğu belgelerdeki sıra numarasına göre bu belgenin okunarak tutanağa geçirildiğini belirten Başkan Diken, söz konusu tutanağın ilgili bölümünü okudu.

Doğan'a, ifadesinde geçen cümleler ile izleyicilerde ve dışarıda doğru olmayan izlenimlere neden olduğunu belirten Diken, dava dosyasının eklerinin 500'ü geçtiğini söyledi. Başkan Diken, "Tamamı alenidir. Hepsi CD'lere aktarılıp verilmiştir. Bizde ne varsa sizde de onlar var." açıklamasını yaptı.

Seminer kapanış konuşmasının çözümlerinde kendisi tarafından kullanılmayan sözlerin tutanağa geçtiğini belirten Doğan, "Polislerin uydurduğu cümleler var. Polislerin bu davayı kurgulayanlarla işbirliği yaptığını söyledim. Sizin yapmadığınızdan emin olduğumu da söyledim. Bunun üzerine giderseniz bu davayı kurgulayanları bulursunuz." ifadesini kullandı. Çetin Doğan, savunmasının devamında ise seminerde rutin dışına çıkılmadığının gözlemciler tarafından da teyit edildiğini söyledi.

REDDİHAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Duruşmaya öğle arası vermeden önce Başkan Diken, sanıklar Dursun Çiçek ve Ahmet Zeki Üçok'un avukatı Hüseyin Ersöz'ün verdiği dilekçede, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, üye hakimleri Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Özanlı hakkında tarafsızlıklarını kaybettikleri ve sanıklar ile avukatlara karşı kişisel husumet besledikleri gerekçesiyle reddihakim talebinde bulunduklarını söyledi. Duruşmanın öğle arasından sonraki bölümünde ise Diken, mahkeme heyeti tarafından reddihakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olarak değerlendirildiğini belirterek reddedildiğini açıkladı.

Başkan Diken'ın "Çetin bey yoruldunuz. İsterseniz siz dinlenin, bu arada savunması kısa olan sanıkların savunmalarını alalım" önerisini kabul eden Doğan, savunmasındaki tanıklarla ilgili bölümü okuduktan sonra ara verebileceğini söyledi. Bunun üzerine Diken, iddianame sırasına göre, sanıklara savunma yapıp yapmayacakların sordu. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, daha önce sorulduğunda savunma yapacağını, davayı uzatmak gibi bir düşüncesi olmadığını ifade ettiğini hatırlattı. Davanın bu aşamaya gelmesini anlayamadığını ve hiç savunma yapmadığını düşündüğünü belirten Fırtına, yine de esas hakkındaki son savunmasını yapacağını ifade etti.

Savunmada bir tıkanıklık yaşandığını ve avukatlarının bu durumun çözümü için mahkemeye dilekçe sunduklarını belirten Fırtına, bu dilekçenin sonucunun ne olduğunu bilmediğini söyledi. Fırtına, "Avukatlarımın duruşmaya katılması için siz davetiye mi göndereceksiniz? Tam olarak nasıl olduğunu da bilmiyorum. Benim söyleyeceğim şudur ki, avukatlarımla birlikte savunma yapmak istiyorum. Avukatım olmaksızın yapacağım savunmanın tamamlanmış ve güvenli bir savunma olmayacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Fırtına ile avukatları arasında vekalet sözleşmesi olduğunu hatırlatan Diken, "Buna göre avukatlarınız sizin iradenize göre hareket etmek zorundadır. Eğer yapmıyorlarsa bizden müdafi isteyebilirsiniz. Biz de baroya bu konuda yazı yazarız. AncAk avukatlarınıza bu kararınızı iletin. Duruşmalarımız Eylül başına kadar devam edecek gibi görünüyor. Belki bizim iş durumumuza göre kısa bir ara verilip sonra tekrar devam dA edilebilir. O zamana kadar avukatlarınız ile görüşün, uyuşamıyorsanız barodan tayin etmemiz gerekir. Ancan bunun için şu anki avukatınızı azletmeniz gerekir. Tabi avukatınızı azledin demiyorum. Bu tamamen sizin takdiriniz ama bizim davetiye çıkarmamız gibi bir durum söz konusu değil. Zaten avukatlar duruşmalara katılmasalar da duruşmaları takip ediyorlar." dedi. Fırtına, avukatlarıyla bayram sonrası görüşeceğini söyledi.

Tutuklu sanıklardan Engin Alan da savunma yapacağını ancak hazırlanması gerektiğini söyledi. Bilgisayar bilmediğini belirten Alan, "Ayrıca cezaevinde bilgisayar kullanma da sınırlı olduğundan savunmalarım dışarıda yazılıyor." dedi. Alan, bu nedenle savunmasını hazırlayabilmesi için süre verilmesi talebinde bulundu.