İSTANBUL (İHA) - İstanbul'da iki sinagog, HSBC Bank Genel Müdürlüğü binası ve İngiliz Başkonsolosluğu'na yönelik düzenlenen, 61 kişinin ölümüne ve 500'den fazla kişinin de yaralanmasına sebep olan bombalı saldırılarla ilgili olarak 50'si tutuklu 69 sanığın yargılandığı davada, İmamlar Birliği'nin Türkiye sorumlusu sanık Ali Üzüm'ün avukatı Abdurrahman Sarıoğlu ile mahkeme başkanı arasında polemik yaşandı.
İstanbul 2 No'lu DGM'de görülecek duruşmaya, aralarında İmamlar Birliği'nin Türkiye sorumlusu Ali Üzüm'ün de bulunduğu 19 sanıktan 15'i ile daha önce ifadeleri alınamayan 3 tutuklu sanık Seçkin Mandacı, Ümit Bayrak ve Evren Hıdıroğlu'nun getirilmesinin ardından kimlik tespiti yapıldı. Daha sonra söz alan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erol, Abdurrahman Sarıoğlu'na önceki duruşmada ayakta neden durduğunun sorulmasını ve mazeretinin ne olduğunun öğrenilmesini, eğer basın mensuplarına yaptığı açıklamalarla ilgiliyse gerekli yasal işlemin yapılmasını istedi.
Geçtiğimiz günlerde "Laik rejim karşısında oturup kalkmamak için ayakta duruyorum" sözleriyle tepki toplayan Sarıoğlu, bugünkü duruşmada kimlik tespiti yapılmadan önce ayakta durunca, mahkeme başkanı kendisine neden ayakta durduğunu sordu. Sarıoğlu, dizlerinde rahatsızlık olduğunu bu nedenle ayakta durduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Geçen günkü duruşmada da rahatsız olduğunuzu söyleyip oturmamıştınız. Ancak mahkeme çıkışı, basın mensuplarına 'Laik rejimin karşısında oturup kalkmamak için ayakta duruyorum' dediniz. Şimdi hangi mazeretiniz doğru, rahatsız mısınız yoksa basın mensuplarına söylediğiniz mazeretiniz mi doğru?" diyerek sözleri tutanağa geçirdi.
Bunun üzerine söz alan Ardurrahman Sarıoğlu, mahkeme başkanına kaçamak cevaplar verdi. Mahkeme başkanı ısrar etti, bunun üzerine Sarıoğlu, "Sol dizimde bir rahatsızlık var, ama sırf bu amaçla ayakta durduğumu da söyleyemem" dedi. Diğer sanık avukatları bunun üzerine müdahale etti. Mahkeme başkanına konunun duruşmayla ilgisi olmadığını, bir an önce yargılamaya devam edilmesi istediklerini söyledi. Mahkeme başkanının, Sarıoğlu'na tekrar aylakta durmasının gereğini sorması üzerine avukat, "Savcı otururken, avukatların otur kalk makinesine dönüşmesini ben avukatlığımın ilk günlerinden beri kabul edemiyorum. Avukatın oturup kalkması adaletin tecellisine gölge düşünüyor. Bunlar benim mesleki gerekçem. Bir de başka bir gerekçem daha var. Ben bir Müslüman olarak, benim var oluş amacım laiklere sürekli saygı göstermek midir? Laiklerin istediği saygı kendi mahkemelerinde gösterebilir. Ama benden bu saygıyı beklemesinler" açıklamasında bulundu.
Polemiğin ardından son kez görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Erol, "Avukatlar duruşmada Müslüman sıfatıyla değil, kamu adına iş yaparlar. Sarıoğlu meslek etiğine karşı gelmiştir. Bununla ilgili gerekenin yapılması için gerekli kurumlara yazı yazılmasına karar verilmesine ve tutuklu sanıkların tahliye kararlarının reddine" diyerek son görüşünü açıkladı.
Duruşma devam ediyor.