Mahkeme Tansu Çiller ve eşinin talebini reddetti

Mahkeme, Tansu Çiller ve eşinin dilekçesini reddederek, tanık olarak dinlenmelerine karar verdi... Türkiye’de 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Ankara’da görülen davanın 17’nci celsesinde, tanık olarak ifade vermesi istenen eski başbakanlardan Tansu Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller’in, avukatı aracılığıyla gönderdikleri dilekçe, mahkemece usule aykırı olduğu gerekçesiyle reddedildi.

Mahkeme, Tansu Çiller ve eşi Özel Uçuran Çiller’in, bir sonraki duruşmada SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, yaklaşık 3 yıldır görülen ve aralarında İbrahim Şahin, Korkut Eken, Mehmet Ağar, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy gibi isimlerin bulunduğu 19 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Bugünkü celseye sanıklardan katılan olmazken, bazı müşteki ve sanık avukatları mahkemede hazır bulundu.

TANSU ÇİLLER VE ÖZEL UÇURAN ÇİLLER’İN MAHKEMEYE GÖNDERDİĞİ DİLEKÇE

Reklam
Reklam

Bir önceki celsede tanık olarak dinlenmesine karar verilen eski başbakanlardan Tansu Çiller ve eşi Özer Uçuran Çiller, mahkemeye avukatları aracılığıyla bir dilekçe göndererek, katılan vekillerden hangi konular hakkında kendilerinden tanıklık yapılmasını istediklerini yazılı olarak bildirmelerini istedi. Çiller çiftinin avukatının, mahkemeye gönderdiği dilekçe, şöyle:

“Her ne kadar katılan vekilleri tarafından şahit olarak dinlenmeleri talep edilmiş ise de müvekkillerin iddianame kapsamı olaylar hakkında doğrudan bilgi ve görgüleri bulunmamaktadır. Her iki müvekkilim de katılanları ve maktüllerin hiçbirini hayatlarında bir kez olsun görmemişler, kendileri ile hiçbir zaman konuşmamışlar, arkadaşlık ya da komşuluk ilişkisi gibi hiçbir ilişkileri de olmamıştır. Davaya konu olan olaylarla da hiçbir ilişkileri yoktur. Esasen katılanların da böyle bir ilişkinin varlığı konusunda hiçbir iddiada dahi bulunmamışlardır. O dönemde Başbakan olmak ya da Başbakan eşi olmak tek başına şahit olarak dinlenmeye veya şahit gösterilmeye neden olmamalıdır. Bu, olsa olsa abesle iştigaldir. Aksi halde bugünkü Başbakan ve Cumhurbaşkanı da bu dönemde yaşanan olaylara ilişkin olarak yarın şahit gösterilmelerine ve şahit olarak dinlenmelerine örnek teşkil eder ki, bunu kabul etmek mümkün değildir. Diğer taraftan davaya konu olan olayların üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçtiği için, müvekkillerin şahit olarak dinlenmesini isteyen katılan vekillerinin hangi konular hakkında şahitlik yapılmasını istediklerini yazılı olarak bildirmeleri halinde yazılı olarak bilgi verilmesi mümkün olabilecektir. Açıklanan nedenlerle tanıklık yapılması istenilen konuların devlet sırrı niteliği de taşıyabileceği gözetilerek, müvekkillerin şahit olarak dinlenmesini isteyen katılan vekillerinden hangi konular hakkında şahitlik yapılmasını istediklerini yazılı olarak bildirmeleri yönünde ara karar oluşturulmasını vekaleten arz ve talep ederiz”

Reklam
Reklam

Tanık olarak dinlenmesine karar verilen Veli Küçük, sağlık sorunları olduğu yönünde mahkemeye bir rapor gönderdi. CHP Milletvekili Fikri Sağlar ise mazeret bildirmeden duruşmaya katılmadı. Mahkeme, 1995 yılında kaçırıldıktan sonra ortadan kaybolan MİT’çi Tarık Ümit’in bir dönem birlikte yaşadığı Nur İnuğur’u Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılıyla dinledi. İfadesinde Tarık Ümit’le 1991-1994 yılları arasında duygusal bir ilişki yaşadıklarını söyleyen tanık Nur İnuğur, Ümit’in kaybolmasının ardından kendisinin Maslak’taki bulunan askeri komutanlığa çağrılarak, ifadesinin alındığını söyledi. Burada kendisini soyadını hatırlayamadığı Ahmet isminde bir astsubayın sorguladığını ve kendisine Tarık Ümit’in kaybolması ile ilgili sorular sorulduğunu belirtti.

“KAYBOLMADAN ÖNCE BENİ EVİNE ÇAĞIRMIŞTI”

Tarık Ümit’in, kendisiyle evlenmek istediğini; ancak bunu kabul etmediğini ifade eden İnuğur, “Bir dönem nişanlı kaldık. Bana eskiden MİT’te çalıştığını ancak artık alakası olmadığını söylemişti. Kaybolmadan bir süre önce beni evine çağırmıştı. Gittiğimde kapıyı tanımadığım 30 yaşlarında bir erkek şahıs açmıştı. ‘Tarık’la görüşeceğim’ dediğimde, içerden Tarık bana seslenerek ‘buradayım, sen üst kata çık, işim bitince çıkarız’ demişti. Kapıyı açan kişi dışında evde iki kişi daha olduğunu hatırlıyorum. Bu kişileri tanımıyordum” dedi.

Reklam
Reklam

“BANKANIN YÖNETİM KURULUNDA OLDUĞUMU SİZDEN DUYUYORUM”

Müşteki avukatlarının, ‘Tarık Ümit’in ne iş yaptığını biliyor muydunuz?’ sorusu üzerine Uğur, “İnşaat şirketi vardı bir dönem de gıda üzerine şirket kurduğunu biliyorum” dedi.
Kıbrıs’ta kurulan ve Tarık Ümit’in de ortakları arasında olduğu yabancı bir bankanın yönetim kurulunda olduğu hatırlatılan ve Tarık Ümit’le ticari ilişkisi sorulan İnuğur, şunları söyledi:
“Ben bankanın yönetim kurulunda olduğumu sizden duyuyorum. Tarık Ümit’le ticari bir ilişkim olmadı. Sadece bana Kıbrıs’ta banka kuracaklarını, yabancı ortak olmasını istemediklerini benim de para yatırmamı istedi. Bende çok az bir hissesine ortak oldum. O dönem Tarık Ümit bununla ilgili bana sadece bir evrak imzalatmıştı. Ama ben yönetim kurulunda olduğumu bilmiyorum. Zaten daha sonra Tarık Ümit kayboldu. Ben de bu bankayla ilgili daha sonra ne para aldım, ne de bir işlem yaptım”

“BU KONULARDA KESİNLİKLE BİLGİM YOK”

Reklam
Reklam

Müşteki avukatları, Susurluk Raporu’nda da geçtiği söylenen, ‘Tarık Ümit öldürdüğü bir kişiye öldürmeden önce evinde işkence yaptı. Bu sırada evde Nur adından bir kadın da vardı’ yönündeki ifadede geçen ‘Nur’ isimli kadının kendisi olup olmadığını sordu. Tanık İnuğur, bu soruya şöyle yanıt verdi: “Kesinlikle bu konularla ilgili bir bilgim yok” diye cevap verdi. İnuğur, avukatların “Tarık Ümit’in kızı ifadesinde ‘o dönemde olanların hepsinden Nur hanımın haberi var’ diyor. Birçok insan öldürüldü, bu insanların aileleri var. Lütfen bildiğiniz bir şey varsa söyleyin” şeklindeki sözlerine, “Kesinlikle bu konulardan bilgim yok”

MAHKEME, TANIKLARIN DİNLENMESİNE KARAR VERDİ

Mahkeme, müşteki avukatlarının itirazı üzerine Tansu Çiller ve Özer Uçuran Çiller’in avukatları aracılığıyla mahkemeye gönderdiği dilekçenin usule aykırı olduğuna hükmetti. Çiller çiftinin bir sonraki duruşmada SEGBİS aracılığıyla dinlenmesine karar veren mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, tanık Nur İnuğur’un sorgulandığını belirttiği Maslak’taki askeri komutanlığın tam adının, o dönemdeki komuta kademesinde bulunan isimlerin, bu konuyla ilgili bir sorgulama yapılmışsa sorgu kayıtlarının tespit edilerek, mahkemeye gönderilmesine hükmetti. Mahkeme, sağlık raporunu kabul ettiği Veli Küçük’ün de sonraki celsede SEGBİS aracılığıyla dinlenmesine, mazeretsiz duruşmaya gelmeyen CHP Milletvekili Sağlar’a ise yeniden çağrı belgesi gönderilmesine karar verdi. Duruşmayı 15 Eylül 2017 tarihine erteleyen mahkeme, müşteki avukatlarının, sanıkların mahkemede hazır edilmesi talebini ise reddetti. DHA

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: