New York'taki mahkemeden bildiren ABD'li gazetecilerin attığı Twitter mesajlarına göre, Atilla'nın savunma makamı adına tanık kürsüsüne çıkartılacağı dünkü duruşmanın ilk bölümünün ardından avukatları tarafından davanın hakimi Yargıç Richard Berman'a bildirildi.
New York'tan ilk gelen haberlerde, Atilla'nın dün kürsüye çıkıp tanıklık yapabileceği ifade ediliyordu. Ancak daha sonra bazı kanıtlarla ilgili itirazlardan dolayı, savunma ekibi ve savcılık arasında yaşanan ihtilaf nedeniyle Atilla'nın tanıklığı bugüne bırakıldı ve mahkeme salonunda ABD'de tutuklandığı anki sorgusuna dair görüntülerin özetinin izletilmesiyle duruşma sona erdi.
Atilla'nın bugün tanık kürsüsüne çıkması bekleniyor.
Davanın tek sanığı olan Atilla'nın tanıklık yapmasına avukatlarının, kendi aleyhine olabilecek bir ifade verebileceği gerekçesiyle sıcak bakmadığı belirtiliyordu.
ESKİ POLİS KORKMAZ İFADE VERMEYE DEVAM ETTİ
Davanın dünkü oturumunda, 17 Aralık 2013 tarihinde yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili düzenlenen operasyonda görev alan polis memuru Hüseyin Korkmaz'ın dinlenmesine devam edildi.
Korkmaz'ın tanıklığıyla birlikte savcılık da elindeki tanık, bilgi ve bulguların tamamını mahkemeye sunmuş oldu. Bundan sonra savunmanın tanıkları ve karşı belgeleri mahkemeye sunulacak.
Korkmaz, New York Güney Savcılığı'nın davada kanıt olarak sunduğu belgeleri ABD'ye nasıl getirdiğine dair detayları aktardı. Savunma avukatları da Korkmaz'ın Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılarına yönelik sorular yöneltti.
Korkmaz, Gülen Cemaati ile ilişkisi olmadığını aktardı.
Korkmaz, ABD'ye getirdiği belgeleri "bir savcı ve bazı polis memurlarından aldığını" ve soruşturmaya ait el yazısıyla aldığı kendi notları imha ettiğini söyledi.
Korkmaz, CD'lerde aldığı dinleme kayıtları, belge ve fotoğrafları harici disklere aktardığını ve şifreleyerek ABD'ye taşıdığını belirtti.
Korkmaz ayrıca, Türkiye'den kaçak yollarla ayrılarak suç işlediğini kabul etti.
DAVA SÜRECİ
İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi suçlar atfedilen Zarrab geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı. Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
Duruşmalarına devam edilen dava süreci içinde Zarrab, tutuklu bulunduğu cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar rüşvet verdiğini belirtmişti. Zarrab, cezaevinde uyuşturucu madde olan sentetik marihuana içtiğini de kabul etmişti.
Zarrab'ın "hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği ortaya çıkmıştı. Atilla'nın avukatları, Zarrab'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuştu.
Savunmanın avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Zarrab ile Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Zarrab'ın "ABD'de hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği belirtilmişti.
ZARRAB'A TECAVÜZ SUÇLAMASI
Geçen hafta boyunca çapraz sorgulaması yapılan Zarrab'ın, Manhattan'da beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından "Zarrab'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla" dava edildiği bildirilmişti.
Faouzi Jaber isimli 62 yaşındaki mahkum, geçen hafta Çarşamba akşamı Zarrab aleyhine "tecavüz" davası için başvuruda bulunmuştu. Buna göre söz konusu mahkum Jaber, avukatı Alexei Schacht aracılığıyla, Manhattan'da beraber aynı hücreyi paylaştıkları sırada Zarrab'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddialarıyla dava açmıştı.